4 MAÇ SONRA 4 GOLLE

0
144

Uzun süredir evinde galip gelemeyen Galatasaray, kötü gidişine evinde de dur diyebilmek için kalabalık tribünler önünde geriden gelerek 4 gollü önemli bir galibiyet aldı. Rize’ye geçen sezon yine Sami Yen’de 4 golle mağlup olmuştuk, bu akşam o maçın intikamı alınmış oldu. Belli oyun planı ve belli savunma planı ile oyunda olan Galatasaray, orta sahada neden yine Taylan-Berkan tercih edildiği sorgulanırken Berkan’a verilmiş özel bir görev, orta sahada paslaşmak yerine kanatlara uzun toplar ile hücum seçeneği, gözle görülür bazı değişikliklerdi. Hem ilk yarı hem de ikinci yarının başında goller yiyerek geriye düşmüş olsa da hem oyuncuların hem de taraftarın maçtan vazgeçmemesi, özlediğimiz bütünleşmeyi bize yaşattı.

TEKNİK ANALİZ

Galatasaray sezon başından beri işlemeyen, yaratıcılığın neredeyse hiç olmadığı bir orta saha ile sahaya çıktı. Form düşüklüğü yaşayan Cica yerine Feghouli tercihi hücum ile savunma arasındaki köprüyü daha iyi kurardı diye düşünüyorum. Ancak teknik heyetin tercihi bu yönde olmadı. Sahadaki futbolun ise geçmişe oranla daha çok rakip yarı alanında oynandığını söyleyebiliriz ancak buna sebep olan biraz da rakipti. Önde baskı yapmış olsalar, özellikle Taylan’a ikili sıkıştırmalar yapsalar aynı durumu görür müydük emin değilim. Maç planımız için de Kerem’in yeteneklerine dayalı organizasyonlar denediğimizi söyleyebiliriz. Stoperlerimiz Taylan yerine Van Aanholt ve Kerem’e top atarak oyunun soldan akmasını sağladı. Nitekim beraberlik golü de sol taraftan geldi. İlk yarı boyunca Kerem’e bir kez de Van Aanholt’a olmak üzere savunma arkasına uzun toplar attık.

Bu sayede direkt oyunu da tercih etmiş olduk. Hâl böyle olunca özellikle Cica ve Berkan oyunun içinde kayboldular. Berkan’ın da zaten gelip top alarak servis yapmak yerine savunma arkasını zorlandığını gördük. Bunun planlı bir şey olduğu çok açık çünkü normalde Berkan bu işleri önceki maçlarda pek yapmazdı. Aslında bu kadar savunma arkası koşuları planlamış bir takımın orta sahasında arkadaşlarını oynatan Feghouli olmuş olsa daha isabetli, daha etkili paslar atılıp daha çok pozisyona girilebilirdi. Feghouli, savunmadan top alıp dağıtmayı da seven bir oyuncu olduğu için eksikliğini hissettik. Demek ki teknik heyet idmanlarda başka bir şey gördü. Öyle ya Guardiola’nın yardımcısı. İkinci yarıya başlarken önde baskıyı tercih etmedik veya rakip buna izin vermedi.

****

Daha 5 dakika geçmemişken uzaklaştıramadığımız toptan, Omar’ın cebinde sarı kartıyla müdahaleden kaçınması sonucu göze hoş gelen bir gol yedik. Gomis’in oyuna girmesi, takıma penaltı kazandırması taraftarı da epeyce hareketlendirdi ancak gol olmayınca hüsrana uğradık. Kaçan penaltıdan 5 dakika sonra tekrar sol taraftan hücum geliştirdik ve Kerem penaltıyı aldı, Babel de 2. golümüzü attı. Rakibin gardı düşmek üzereyken önce köşe vuruşunda Marcao’nun şutu sonra da akın sürekliliği ile Kerem’in sağdan attığı şut kaleciyi geçemedi. Bu ataklar sonucu maçın başındaki gibi önde baskı yapmaya başladık ama Gedson’a hata yaptırmadık. Gedson neden Galatasaray taraftarının ve Fatih Terim’in çok istediği oyuncu olduğunu gösterdi. Topu ve takımı ileri taşıması, top kaybetmemesi, sürekli faullere maruz kalması ne kadar kaliteli bir oyuncu olduğunu gösterdi. Uzatmalarda Feghouli’nin pasıyla buluşan Gomis, rakip defansı ve kaleciyi de alt edip skoru tayin eden golü buldu.

CAN SUYU

Son 2 haftadır aldığımız 6 puan takıma, teknik heyete, yönetime, kısacası camiaya can suyu gibi geldi. Avrupa’da bir dünya deviyle eşleşmişken takımın morale ve özgüvene ihtiyacı vardı. Önümüzdeki Konya, Beşiktaş ve Barcelona maçlarından ne kadar az kayıpla geçersek ne kadar doğru taktiklerle sahada olursak bizim için o kadar kârlı olacak. Umarım eski günlerimize tekrar döneriz. Saygılarımla.

Twitter: https://twitter.com/ejderdilber

Blog’un kuruluş amacı ve isim hikâyesi için https://www.3numaraliuye.com/3-numarali-uye/yazısını mutlaka okuyun!

Yorum bırak

Lütfen yorumunuzu yazınız
Lütfen buraya adınızı yazınız