Memleketin Üvey Evladı!

0
569

Düşünsenize bir ülkenin tarihinin uluslararası başarılarının yarısını tek başına kaplayan bir takım var. Bu takıma ülkesinde üvey evlat muamelesi çekerek akla gelecek-gelmeyecek her türlü hile ile ayarını bozmaya çalışıyorsunuz. Bu takım tüm bu dertleri unutup Avrupa’da yine tüm ülke için puan topluyor. Ülkenin uluslararası sıralamasında üst sıralara tırmanmasını sağlıyor. Diğer taraftan şampiyon olması için her türlü desteğin verildiği takım, ülkedeki iki Kamerunlunun organizasyonuyla şampiyon oluyor ve Şampiyonlar Ligi’nde sıfır çekiyor. O iki Kamerunlunun bir daha Türk hava sahasına bile girmemesi de en az sıfır puan çekilmesi kadar manidar.

Hep diyoruz ki bizim futbol oynamamamızı engellemezseniz biz de saha içindeki hatalarımıza odaklanır ve Türk futbolunun gelişmesine katkıda bulunuruz. Ancak ne yazık ki müteahhit başkan, taşeron yöneticilerin amacı Türk futbolunun gelişmesi değil. Kişisel hesaplarını görmek onlar için çok daha önemli.

Galatasaray’a Yakışır Bir Akşam

Galatasaray’a yakışır bir akşam yaşadık bu akşam. Hoca haftalardır yaptığı yanlıştan geri dönmüş gerçek santrforlu düzeni seçmiş. Takım dinamik, bol presli, bol uzun paslı, pas tercihlerini “ninem gibi” değil hızlıca kullanıyor, birbirinin hatasını kapıyor, pozisyona giriyor, kaçırıyor ama orada kalmıyor. Coşkusuna coşku katıyor ve gollere kavuşuyor. Kalecisi eski günler kadar dikkatli, eski günler kadar çevik. Öyle ki eski hocası Taffarel’e nazire yaparcasına asist bile deniyor. İlk kez çalışılmış duran topun sahadaki yansımasını görüyoruz. Orta saha oyuncumuz gol atıyor, stoperimiz asist yapıyor, coşuyor coşuyoruz… Bu takımın motivasyonu kalleşçe bozulmasa Halilli takım dahil kolay kolay yenilmezdi. Bu takıma ayak oyunları yapılmasa iki derbiden de üçer puan alırdı. Fatih Hoca bazı ısrarlı hatalarla hem rakiplere hem de hakemlere umut verecek tercihlerde bulunmasaydı bugün ligde de bambaşka konumda olurduk.

Çok Şükür

Hani Nazım diyor ya Abidin Dino’ya; “çok şükür, çok şükür bugünü de gördüm” diye… Ben de o misal seviniyorum. Çok şükür -gol atamasa bile- iki stoperi yıpratan, tek dokunuşla, uzun topla, kafa topuyla, vücuduyla alan açarak arkadaşlarını rahatlatan, prese çıktığında heybetiyle ürküten bir santrfor izledik takımızda. Umarım Fatih Hoca bir daha anlamsız sevdaya geri dönmez.

Utandınız mı?

Galatasaray’a ligde alay edercesine muamele yapan hakemler ve federasyon yetkilileri… Bu akşam aranızda maçı izleyenin varsa utanmış mıdır acaba? Ev sahibi takım avantajının doğal döngüsünü bozmaya çalışmayan, futbol oynamaya çalışan takıma engel olmayan hakem, topun sahada kaldığı süreyi uzatmaya çalışan hakem olunca nasıl da coşkulu oluyoruz. Çekin üzerimizden pis ellerinizi! Hakemleri baskılamayı, koyun gibi gütmeyi bırakın. İstifa edin, isminizi bile hatırlamayalım!

Sonsöz

Galatasaray ve Avrupa yan yana gelince yürüyüşümüz değişirdi. Büyük takımmış, küçük takımmış, Şampiyonlar Ligi’ymiş, Avrupa Ligi’ymiş ayırt etmeden her mücadeleye çıkarken göğsümüz kabarırdı. Yenilsek de umutlu olurduk. Son yıllarda bu gücümüzü kaybetmiştik. Aynı yolları tekrar yürümek, aynı umutla türküler söylemek ne güzel. İşte Galatasaray bu! Aman Fatih Hoca’m… Bir daha asla bizi santrforsuz bırakma… Sen Drogba’yı, Burak’ı, Sneijder’i, Umut’u birlikte oynatmanın yolunu bulmuş kişisin… Yarım santrfor sana yakışmaz!

Galatasaray’la kalın!

Blog’un kuruluş amacı ve hikayesi için https://www.3numaraliuye.com/3-numarali-uye/ yazısını mutlaka okuyun!

Twitter: http://twitter.com/3numaraliuye

Facebook: https://www.facebook.com/3numaraliuye/

İnstagram: https://www.instagram.com/3numaraliuye/

İletişim: 3numaraliuye@gmail.com

Yorum bırak

Lütfen yorumunuzu yazınız
Lütfen buraya adınızı yazınız