Maç öncesi yazdığım yazıdaki senaryoların neredeyse tamamının gerçekleştiği, buna rağmen maçın pozitif yönünün Galatasaray lehine olduğu bir maç izledik. Maçın kart sıralamasının bile önceden belli olduğu oyununun sürprizi Hasan Ali’nin kırmızı kartı ile geldi. Bu durumdan sonra sıra sabırla gol beklemeye gelmişti. İlk yarıda gelmeyen gol neticesinde Fatih Terim sahada fazla oynamanın avantajının gol getireceğini inanmış olmalı ki sarı kartlı Belhanda’yı çıkarıp Emre Akbaba’yı oyuna aldı. Bu hamleye yeterince yanıt vermese de Fenerbahçe çok fazla pozisyon vermeden ceza sahasına gelince Onyekuru’nun golü geldi.
****
Golden sonra işler daha rahat olur derken Onyekuru kendisine yapılan harekete haklı olarak faul bekledi. Yerde yatarken kendisine sözlü müdahaleye gelen Skrtel’e yaptığı hareketle birden maçın gerginliğine katkı verdi. Bu pozisyonun devamında Galatasaray savunmadan çıkarken yine faul bekleyen Feghouli’nin topu kaptırdığı pozisyonun ardından Galatasaray savunmasında herkes uyuyunca beraberlik golü geldi. Bu golden sonra kurulan baskıdan gol çıkaramayan Galatasaray hem seriyi bozamamış oldu hem de proje takımı ile puan farkını üçe indiremedi.
****
Fatih Hoca tüm eksiklere rağmen bu maça takımı çok iyi hazırlamış; tamamen istediği gibi bir oyun oynadı. Ancak futbolculardaki “akıl” faktörü skoru koruma ya da arttırma yönünde katkı yapamadı. Düşünün elinizde Henry Onyekuru gibi bir oyuncu var, rakibin en büyük silahı gerginlik, tribünler golden sonra çökmüş sizin futbolcunuz oyundaki adrenalini yükseltiyor. Yetmiyor, son dakikalarda zaman geçirmek için serbest vuruşu kullanmamaya çalışan Fenerbahçe’nin topu koyduğu yeri değiştirip rakip takıma zaman kazandırıyor. Yani gerçekten o düzeyde sahada mücadele eden bir oyuncunun böyle bir davranışta bulunması aklın alacağı bir şey değil. Buradan Onyekuru’nun zekâ meselesini sizlere havale ediyorum!? Ya çok güvendiğimiz Donk’a ne demeli? Takım baskıyı kurmuş, sağda Mariano bomboşken, hiç gereksiz bir yerden şut atıp rakibe nefeslenme şansı veriyor.
****
Hakemle ilgili ciddi sıkıntılar var. Ancak Kadıköy’de ne bekliyorsunuz ki?
Belhanda ve Marinao’ya kolay çıkan kartlar, Linnes’e yapılanın sarı kartla bile cezalandırılmadığı, golden önce Henry Onyekuru’ya sonrasında Feghouli’nin pozisyonlarının devam ettirildiği ve Valbuena’nın elle alıp kart görmediği kararlara kimse iyi diyemez. Ancak ben her şeye rağmen bu işi bu tip hakem kararlarına kalmadan çözmemiz gerektiğine inanıyorum. Fenerbahçe’nin pozisyonu bile yok, sadece ve sadece beş dakika daha topa dikkat kesilmek lazımdı, o kadar. Tüm emeklere yazık oldu…
****
Galatasaray maçı gergin olmaktan uzak oynamaya çalışırken Fenerbahçe’nin de bu konuda uzun süre sonra çok fazla arayışta olmadığını söylemek isterim. Oyun normallerinin çok fazla üstüne kırmızı karta rağmen çıkmadılar. Yaptıkları sakarlıklarda hakem tarafından çokça affedildi! Sadece maçın son dakikalarında Muslera aut atışı kullanmak için topu beklerken topu atmayıp sonrasında aynı anda iki top atma fikri kimin aklına gelmişse O’nu tebrik ederim. Aynı taktiği Harun atış kullanırken de yaptılar, bunu daha önce çalıştılar mı yoksa spontan mı gelişti cidden merak ediyorum?
Seriden Çok Üç Puan Önemliydi
Fatih Terim’in bu maçı almak istediği yaptığı değişikliklerden belliydi. Ancak ikinci çıkması gereken eğer oyuna Sinan girecekse Henry olmalıydı. Sağ kanattan sağ ayaklı Mariano ile gelirken solda hep ters ayakla kalmak baskı anlarındaki ataklarda zaman kaybettirdi. Sinan’ın sola gelmesi ezber oyunlar için Feghouli’nin sağda kalması, soldan da sol ayaklı bir desteğin gelmesine yarayabilirdi. Netice maç berabere bitti, liderle puan farkı beşe indi. Benim en büyük korkularımdan birisi maçın sonlarında yaşanacak bir karışıklıkla gelecek haftaları daha fazla etkileyecek ilk yarıdaki maçın senaryosuna benzer sonuçlarla karşılaşmaktı.
Her şeye rağmen “Volkan Demirel’in bir puana sevindiği,” Galatasaray’ın iki puan kaybına üzüldüğü bir maç oldu. Şu andan itibaren altı hafta daha var. Galatasaray daha eksik oyuncularına kavuşacak. Bu maçın moral bozukluğu çabuk atlatırsa hâlâ şampiyonluğun en büyük adayı. Kadıköy’de kazanamayıp şampiyon olduğumuz nice sezon gibi bu sezonda şampiyon olup olamayacağımız bence Galatasaray’a bağlı. Projesporun Galatasaray maçı haricinde beşte beş yapacağını düşünmüyorum.
****
Kadıköy’de kazanamamanın öğrenilmiş çaresizlik olduğuna inanmıyorum. Ancak tıpkı demokrasi nasıl ki sandığı korumaktan geçiyor, bu tarz bir rakiple oynarken “ince” anlarda maçın hakeminden beklenti içine girmek yerine her reyin kıymetini bilircesine her topun kıymetini bilmeli ve her ana konsantre olmalı. Fenerbahçe tarihinin en kötü takımlarında birisini kurmuşken, tribünleri susmuşken, her şey senin eline geçmişken üç puan almalısınız. Nasıl ki 12 Mayıs 2012’de her topun kıymetini bilerek istediğimizi alıp karanlıkta kupa kaldırmışsak bugün de o sahada yeni bir kupanın ucundan şimdiden tutabilirdik.
Bu sonucun Galatasaray’a yeterince yaramadığı kadar Fenerbahçe’ye de yaramadığını düşünüyorum. Bu sonuçla kendi taraftarını bir süre oyalayabilir belki ancak haftaya Bursaspor ve Göztepe kazanırsa alt tarafın kartları yeniden dağıtılır. Kendi sahanda yenilmemeye bu kadar konsantre olmanın aynı zamanda kazanamaya neden olduğu gerçeğini sanırım Fenerbahçe taraftarı bir sezon daha ertelemiş olacak.
Sonsöz
Yazıyı yazarken Fatih Hoca’nın ve Abdürrahim Albayrak’ın açıklamalarını dinledim. Fatih Hoca’nın konuşmalarına diyecek bir şey yok. Ancak Abdürrahim Albayrak’ın açıklamalarını gecikmiş buldum. Elde Konyaspor maçıyla ilgili kayıtlar varsa çıkar bir basın açıklaması ile açıklarsınız. Yok eğer kulübü çok bulaştırmak istemiyorsanız verirsiniz sosyal medyaya, birisi savcılığa suç duyurusunda bulunur ve gereken süreç yönetilirdi.
Bu saatten sonra da çok fazla anlamı yok. Bu geceden yeni bir motivasyonla çıkıp şampiyonluğa odaklanmak gerek. Geri kalanlara yeni federasyon kurulurken, disiplin kurullarında ve hakem kurullarında kafasına göre takılacak kişilerin seçimine engel olup, objektif kurulların oluşmasına çabalayarak devam edebilirler. Tabii arttık camianın da içeriyle uğraşmak yerine birlik havasına girmesi gerekli. “Kenetlenin başka Galatasaray yok!” sözünü sadece taraftarın değil tüm camianın sahiplenmesi gerekli!
Twitter: http://twitter.com/3numaraliuye
Yeni açtığımız ana hesabı takip edin ve gücümüze güç katın: https://twitter.com/3numaraliuyecom
Facebook: https://www.facebook.com/3numaraliuye/
İnstagram: https://www.instagram.com/3numaraliuye/