Bazı futbol yorumcuları sürekli Onyekuru’nun transfer edilmek istenmesini eleştiriyor. “Neden hep aynı isim? Onyekuru’dan başka atletik oyuncu yok mu? Neden yeni Onyekuru’lar araştırılmıyor?” gibi sorularla eleştirilerini destekliyorlar. Bu eleştirilerin haklılık payı var. İsimlere takılmamak, yeni oyuncular bulmak veya yetiştirmek gerek. Ama Onyekuru’nun istenmesinin de haklı gerekçeleri var. Birincisi Galatasaray’ı çok seviyor bu yüzden yüzde yüzünü vermeye çalışıyor. Yani aidiyet duygusu var. İkincisi Fatih Terim’in ne istediğini çok iyi biliyor. Sisteme çok kolay uyum sağlayacaktır, ki sağladı da. Onyekuru’nun dışında farklı bir isim gelse bu uyum süreci daha zor geçecek. Dolayısıyla bilindik bir oyuncu olması ve aidiyet duygusunun olması, Onyekuru’nun istenmesinin başlıca faktörleri. Ayrıca Taylan ve Onyekuru’nun ön plana çıktığı çok fazla gol izleyeceğiz gibi.
TEKNİK AÇIDAN
Bu maçta ilk yarı ve ikinci yarı farklı Galatasaraylar izledik. İlk yarı bildiğimiz gibi topa sahip olan bir Galatasaray izledik ama hareketli oyuncunun, yani Feghouli’nin, eksikliğinden bir türlü etkili olamadık. Taylan’ın uzun paslarıyla golü bulmaya çalıştık ama her seferinde ofsayta takıldık. Asıl olaylar ikinci yarı gerçekleşti.
İkinci yarıya Onyekuru ve Kerem değişikliği ile başladık. Bu değişiklikleri görünce aklıma Rodrigues ve Onyekuru’nun ayni anda takımda olduğu dönem aklıma geldi. Fatih Hoca ikisini birlikte denedi ama yine Feghouli’ye döndü. Çünkü iki kanatta da atletik, ileride top bekleyen oyuncuyla oynarsanız takım savunmasında eksik kalırsınız. Nitekim Fatih Terim de bunu gördü ve Feghouli’ye tekrar forma verdi. Aynı şeyi yaşar mıyız diye düşünürken savunmaya yardım eden bir Kerem görünce mutlu oldum. Ayrıca Kerem’in rakibin defans ve orta saha blokları arasında top alması Galatasaray’ın ciddi bir eksikliğini kapattı.
Topu rakibe bıraktık ve Onyekuru’nun koşularıyla etkili olduk. İkinci golde Kerem ve Onyekuru işbirliği ise muazzamdı.
Aslında bu noktada yine Belhanda’ya ve bir türlü formunu yakalayamayan Emre Akbaba’ya parantez açmak lazım. Daha önce yazmıştım 1 tane formda Emre Akbaba’yı 5 tane Belhanda’ya değişmem! Bu konuda netim. Ama Emre Akbaba’nın maçları izlemesi ve ne kadar gereksiz savunma arkası koşusu denediğini fark etmesi gerek. Saracchi pas atacak birini arıyor, Emre Akbaba koşuya başlıyor. Koşması ve topa yaklaşması gereken zamanlarda tercihlerini yanlış yapıyor.
Belhanda ise Emre Akbaba’nın koşu yapmayan hali. Gereksiz topla oynamaları, vaktinde topu ayağından çıkarmaması etkili olmamızı engelliyor. Linnes’e çıkardığı topuk pası haricinde neredeyse hiç bir şey yapmadı.
ŞAMPİYONLUK ŞANSIMIZ YÜKSELDİ
Galatasaray puan kaybettiği maçlarda hep ilk yarıdaki gibi oynadı. Topa sahip oldu ama etkili olamadı. Etkili oldu ama finali yapamadı. Şimdi Onyekuru gibi skora katkı yapan bir oyuncusu var. Farklı oyunlar oynayabilme şansı var. Bazen sadece topa sahip olmak yetmiyor ki bunu gördük. İkinci yarı topu verdik ama maçı aldık! Yeni sistemler, yeni model Galatasaray’lar rüzgarı tekrar lehimize döndürdü.
Ejder Dilber
Twitter: https://twitter.com/ejderdilber
Blog’un kuruluş amacı ve hikayesi için https://www.3numaraliuye.com/3-numarali-uye/ yazısını mutlaka okuyun!
