Üst üste gelen iki mağlubiyet Göztepe maçını daha önemli hâle getirmişti. Öyle veya böyle kazanmamız gereken bir müsabakaydı. Lig uzun ama olası bir mağlubiyette karalar bağlayıp kaosa sürüklenebilirdik. Neyse ki olumsuz senaryo gerçekleşmedi ve kazanan taraf biz olduk. Kadrolar belli olduğunda son iki maçın formsuz ismi Feghouli dışında sürpriz görmedik. Taylan on sekizde yoktu. Fatih Hoca maç yoğunluğu gerekçesiyle oynamayacağını söyledi.
İlk Yarı
Maça iyi başladığımızı söyleyebilirim. Taraftarın da desteğiyle istekli görünen ve rakip sahada basan bir Galatasaray vardı. Nitekim ilk beş dakikalık bölümde birkaç pozisyon girişimi de oldu. Sonrasında topu kontrol eden, pas oyunuyla oyunu rakip alana yığan bizdik. Ancak pozisyon anlamında son derece kısır bir döngüye girdik. Üçüncü bölgede istediğimiz ara pasları yapamadık. Kenardan isabetli ortalarla etkili olamadık. Orta alan oyuncularımız organizasyonda sorun yaşadılar ve oyun kurmakta zorlandık. Çünkü Berkan topu aldığında pas bağlantısı kurabileceği alternatifi pek bulamadı. Stoper tandeminde Nelsson, soldan paslarıyla oyun kurmaya çalıştı ancak pek işe yaramadı.
****
Marcao’nun yokluğunda daha iyi oyun geliştirebilmek adına Nelsson’u sağ stoperde denememiz gerektiğini düşünüyorum. Morutan, Halil ve Feghouli oyun içi performans açısından isteneni veremeyince gol gelmedi. 37.dakikada rakip kalecinin hatasıyla topu kazanan Halil, oldukça müsait durumdaki Feghouli’ye pas atmayınca golden olduk. Madem pas vermiyorsun o topun filelerden çıkması lazım. Böylesi kritik maçlarda bencilce davranmak yersiz oldu. Tam ilk yarıda bitecekken kangren hâline gelen bireysel hata yüzünden golü ağlarımızda gördük. Luyindama’nın hatasına Muslera’nın gereksiz çıkışını da eklemek gerek. Genel itibarıyla ilk yarıdaki oyun pek tat vermedi. Üzerine ikram ettiğimiz golle canımız iyice sıkıldı.
Doğru Hamleler
İkinci yarıda oyuna Diagne ve Alpaslan dâhil oldu. Fatih Hoca doğru hamleler yaptı. İkinci yarının hemen başında Halil’in golüyle beraberliği yakaladık. Yediğimiz gollere benzer bir gol attık. Beraberlikle birlikte taraftar devreye girdi ve oyun olarak da toparlandık. Burada Diagne’nin katkısını es geçemeyiz. Topların ilerde kalmasını sağlaması, servisleri ve hava topu hâkimiyetiyle oyunu rakip alanda tutmamızda hayli etkisi vardı. 56.dakikada Cicaldau’nun müthiş pasını son anda yakalayıp mükemmel çalımlarla ceza sahasına giren Morutan, gayet klas ve akıllıca şutuyla Cimbom’u 2-1 öne geçirdi. Umarım bu gol ona şans getirir. Kaldı ki ilk yarıda etkisiz oynayan Morutan’ın oyundan alınmadığında şapkadan tavşan çıkarabileceğini gördük.
****
Öne geçtikten sonra bir süre Göztepe topla daha çok oynadı. Rakibi alanımızda karşıladığımız bu bölümde pozisyon vermememiz bizim açımızdan sevindirici. Nelsson’un ikinci yarıdaki performansı epey iyiydi. Gerek hava toplarında gerek yerden gelen toplarda ilk müdahaleleri o yaptı. Alpaslan da mücadeleci yönünü yansıttı. Bu bölümde üçüncü golü de bulabilirdik. Kerem, Cicaldau ve Emre ile pozisyona girdik ancak topu ağlara gönderemedik. Maçın son bölümünde başka gol olmayınca zor da olsa kazanmayı bildik.
Zorlama Paslar
Bu maçta dikkatimi çeken en belirgin nokta şuydu; Evet, pas oyunu oynamaya çalışıyoruz ve bunu Lazio maçındaki etkileyici performansımızla iyi yapabildiğimizi gösterdik. Ancak ligde pas oyununu fazla uzatıyoruz ve topu çok sıkıştırıyoruz. Oyun kurarken pas hatası yaptığımızda topu filelerimizden çıkarıyoruz. Topu üçüncü bölgeye zar zor ulaştırıyoruz ve atak bitirmede sorunlar yaşıyoruz. Örneğin topu ceza sahasının çevresine getirdiğimizde şut imkânı varken şut atmıyoruz ve karambole oynuyoruz. Karambolden çıkan toplar da şayet rakip hızlı çıkabilirse kalemizde tehlike oluşturuyor. Bu sorun çözülürse daha sağlam ve sağlıklı oynarız. Kimi durumlarda direkt oyunu denemeliyiz. Bazen kestirmeden sonuca ulaşmak gerekir, denemekte fayda var. Ayrıca maç devam ederken skoru alamadıysak oyunu farklı formatlara evirebilmeliyiz.
Son Söz
Zoraki de olsa kazanmamız çok önemliydi. Oyunumuzu tartışmaya devam edelim. Tercihleri doğru üslupla eleştirelim. Kırmadan, sövmeden, dökmeden el ele verelim; bu takıma destek olalım. Yapıcı eleştiri geliştirir, kırıcı eleştiri zarar verir. Aslolan Galatasaray’dır.
Twitter: https://twitter.com/BurhanAlsan

Blog’un kuruluş amacı ve isim hikâyesi için https://www.3numaraliuye.com/3-numarali-uye/yazısını mutlaka okuyun!