Ligin zirvesiyle ligin en dibi arasındaki maçta herkesin favori gösterdiği Galatasaray maça şok bir başlangıç yaptı. Akan oyunda kolay pozisyon vermeyen Galatasaray rakip ceza sahası ve çevresinde kaybettiği paslardan sonra geride eksik yakalanıp kalesinde tehlikeli pozisyonlar verdi. Özellikle Emre Taşdemir’in güven vermeyen savunma performansı Okan Buruk’u ikinci yarının başında değişiklik yapmaya zorladı. Neyse ki kalede Muslera gibi bir dev vardı ve ilk yarıda hem skoru tuttu hem takımı oyunda tuttu. Taraftarın devre arasına girerken takımı tribünlere çağırıp alkışlaması, Galatasaray’ın ikinci yarıda pozisyon vermemesi, golcüsü İcardi ile skoru yakalaması da not alınması gereken diğer detaylardı.
TEKNİK ANALİZ
Galatasaray en ideal 11’i ile maça başladı. Maçın başında kaybettiği tüm topları geri kazanarak, Mertens ile şutlar bularak bu maçı rahat ve farklı kazanacağı hissiyatını verse de hesapta olmayan rakip hücum planları vardı. Sadece 3 tane örnek anlatacağım:
1: Nelsson sağ tarafta çizgiye paralel uzun pas attı, Oliveira’nın topuk pası Rashica’ya ulaşmadı, alan daraltan ve hemen şok baskı yapan oyuncularımızı Ümraniye tek toplarla geçti ve sağ kanadımızda sıfıra inip yerden penaltı noktasına top atıldı, Muslera’nın kurtardı…
2: 11. dakikada Emre rakip ceza sahasında yerde kaldı penaltı bekledik, rakip Ümraniye şok baskımızı tek toplarla kırdı ve Torreira ile Oliveira’yı oyundan düşürdü, sol kanadımızdan hızlı geldiler, sıfıra inip yerden ceza sahasına top yolladılar ve bomboş şutta gol oldu.
3: 15. dakikada Kerem ceza sahası yayında topu ayağından açtı ve kaybetti, rakip yine tek ve hızlı toplarla şok baskıyı kırdı, yine Torreira ve Oliveira’yı oyundan düşürdü ve zayıf kanadımız olan sol tarafa topu taşıdı. Orada tekrar topu kazandık ama Abdülkerim’in hatalı pas 15-20 metre ilerideki rakibe gitti. Ümraniye yine sıfıra indi ve yine ceza sahasına yerden top attı.
Şimdi bu sekanslarda dikkatinizi bir noktaya çekmek istiyorum. Okurken gözünüzde canlanmıştır diye tahmin ediyorum, her pozisyon öncesinde Torreira ve Oliveira’yı oyundan düşüren bir Ümraniye vardı. Geçen hafta da özellikle belirtmiştim; rakiplerimiz, topu kaybettiğimiz anda yaptığımız şok baskıyı kırdıkları zaman önlerinde büyük bir boşluk buluyorlar ve kalemizde tehlike görüyoruz. Bu yüzden geçen hafta yazdığım cümleyi tekrar etmem gerekecek: takım boyunu iyi ayarlamamız gerek.
EMRE TAŞDEMİR
Devre arasında sosyal medyada neler konuşuluyor diye baktım ve Emre Taşdemir’in gündemde olduğunu gördüm. Herkes gibi ben de Emre Taşdemir’in kötü performansı sebebiyle sert eleştirecek olsam da yazılanlardakine pek katılmayacağım. Bir çok renktaşımız Emre’nin çalım yemiş olmasını ve İcardi’ye isabetli orta yapamamış olmasını eleştirmiş. Emre’nin zaten kısıtlı yetenekleri var o yüzden çalım yemesine ve isabetli orta yapamamasına şaşırmıyorum. Ama bir savunma oyuncusunun pozisyon alamamasına şaşırıyorum. Alanya maçında Dubois kendi mevkiinde pozisyon almış olmasına rağmen onun yanına gelerek rakibin karşısına geçmesi ve kendi alanını boş bırakmasını eleştirmiştim, hangi akla ve mantığa sığınarak bunu yaptığını anlamadığımı söylemiştim. Yediğimiz ikinci golde de mevkiini boş bırakıp ortaya doğru geldi ve atılan şutta rakibin önünde kimse yoktu, 2. golü yedik. Gerçekten inanılır gibi değil! Hiçbir seviyede bu kadar gereksiz pozisyon terki yapılmaz! Bursa’da nasıl Galatasaray’a transfer yapacak performans gösterdi? Anlamıyorum.
İKİNCİ YARI
İkinci yarıya hem yerli kuralı hem de Emre’nin kötü performansı sebebiyle çift değişiklik ile başladık. Rashica’nın oyundan çıkması sebebiyle savunma zafiyeti yaşar mıyız diye endişelendim ama Galatasaray ilk yarıya göre çok dengeli, rakibine hiç pozisyon vermeyen bir görüntüdeydi. Sadece bir kez sağ taraftan geldiler ama kaleyi bulamadılar. Söz konusu pozisyonda da özellikle Umut Nayir’i izliyordum ki şöyle bir detay fark ettim: Ümraniye kenardan gelirken Umut Nayir göbekten topun olduğu tarafa ve savunma arkasına doğru çapraz koşu atıyor ve ters taraftaki stoperimizi beraberinde götürüyor. Böylece savunma çizgimiz bozuluyor. Eğer kenardan gelen oyuncu Umut’un yarattığı boşluğa topu çıkarabilirse pozisyon ve şut geliyor. Belli ki Recep Hoca Galatasaray’a iyi çalışmış. Bu kadar tehlikeli olan başka bir takım olmamıştı Galatasaray’ın karşısında.
MERTENS
Galatasaray’ı Torreira üzerinden, Boey üzerinden, Oliveira üzerinden, Muslera üzerinden ve İcardi üzerinden saatlerce konuşabiliriz ama Mertens’e apayrı bir sohbet saati ayırmak gerek. Resmen saha içindeki teknik direktör! Dakikasını not almadığım için üzgünüm ama bir ara derine gelip savunma önünde pas yaptı Mertens. Öncesinde her zaman yaptığı gibi kollarıyla takım arkadaşlarına pas atması gereken yeri gösteriyordu ama Abdülkerim onun dediklerini yapmıyordu. İstediği şey topun sol tarafa Dubois’eatılmasıydı çünkü Kerem içeriye girmiş rakibi üzerine çekmişti orada bir boşluk oluşuyordu. Baktı ki Dubois’e pas atmıyorlar, dayanamadı daha fazla gitti topu ayağına aldı sola attı sonra tekrar görev yerine döndü. Muhtemelen gitmeden de Abdülkerim’e oraya atmasını söylemiş olacak ki Abdülkerim bu pasları atmaya başladı. Tam bir saha içi patronu! Galatasaray ona sahip olduğu için çok şanslı!
SERİ DEVAM EDİYOR
Kağıt üzerinde çok kolay gibi görülen bir maça bu kadar şok bir başlangıç yapmak ciddiyetsizlikle veya başka bir şeyle eleştirilebilir. Katılmıyorum da diyemem ama şunu unutmayın lütfen: Galatasaray lider ve herkes lideri yenmek ister. Ekstra konsantrasyon ile oynar. Bir çok kez gördüğümüz gibi kaleci panter olur vs. Olaya şu açıdan bakın: Galatasaray’ın merkezini kapatıyorlar, kenardan geliyor. Kenarı kapatıyorlar merkezden geliyor. Sadece uzaktan şut atmaya izin verseniz duran toptan atıyor. Zar zor Galatasaray’ın kalesine gitseniz, Muslera devleşiyor. Yani ne yaparsanız yapın, Galatasaray pozisyon buluyor, gol atıyor, kalecisi ile maça ve skora tutunuyor, sizi bir sekilde yenmeyi başarıyor. Golcüsü ile skoru artırıyor. Bu kolay kolay yapabileceğiniz bir şey değil. Bu sebeple yaptığımız hataları eleştirerek, ama her şeye rağmen galip gelmeyi başaran takımımızla gurur duyarak Trabzon maçına odaklanalım.
Saygılarımla.
Twitter: https://twitter.com/ejderdilber
Blog’un kuruluş amacı ve isim hikâyesi için https://www.3numaraliuye.com/3-numarali-uye/yazısını mutlaka okuyun!