Batı Cephesinde Yeni Bir şey Yok (*)

0
470

Haklı bahanelere sığınırken gerçeklerin gözden kaçtığı, hatalardan ders çıkarılmadığı, öncü hamlelerin yapılamadığı 3 yıllık süreç maalesef bize böyle kötü günler izlettiriyor. 32 yıldır Galatasaray izlerim; genelde sabırlı bir taraftar oldum. Sadece Tudor’un takımı çıkardığı noktadan sonra Galatasaray’ın büyüklüğünün farkında olmadığı için korkmaya başlaması ve sonrasında takımın yaşadığı düşüşte sert bir reaksiyon gösterdim. Fatih Hoca’nın o sezon geldikten sonra takıma kattığı havanın özellikle derbilerdeki yansımasını görünce haklı olduğumu da gördüm. O şampiyonluktan sonraki sezonda Gomis’in satışıyla başlayan yaprak dökümünü doğru yönetemeyince bu sezon UEFA Avrupa Ligi’nde oynadığımız takımların seviyesindeki Şampiyonlar Ligi gruplarına Eren ve Sinan Gümüş’e güvenerek yola düşmüş, zoraki üçüncülükle Avrupa Ligi’ne devam etmiştik. O günden beri günlük planlar, “Ocak-Temmuz planları” ve şimdi de “3 yıllık plan” şeklinde yol haritalarımız oldu. Bu süre içinde sadece “Marcao-Luyindama Ocak planı” ve “sekiz de kapanır on sekiz de” anlık planı başarılı oldu. Geriye kalan tüm zamanlarda Fatih Hoca eski başarılarının cebinden yerken kaybeden Galatasaray oldu. Oysa bu süreç iyi yönetilseydi Türkiye’nin Bayern’i olma fırsatımız vardı. İnsanın kendine yaptığını kimse yapamaz sözü Galatasaray için de geçerli.

Hakemler, federasyon falan derken bu plansız, vizyonsuz sürecin sorumluluklarından da kaçtık. Evet hakemler kötüydü, federasyon kötüydü. Ama şampiyonluğa gidilirken 30. haftada penaltıcımızın bile belli olmaması hakemlerin suçu değildi. Eğer bu tarz disiplin sorunları yaşamasaydık “o kötü hakemlere rağmen” kazanacaktık ama kaybedince bize bıyık altından güldüler.

Yeni “Temmuz” Umutları

Bu sezon FFP bitmiş uzun süre sonra bonservis ödeme fırsatı yakalamıştık. Sezonu eksik kadro ile PSV hezimeti ile açtık. Sonrasında stresli ön eleme sürecinden çıkarak Avrupa Ligi gruplarına kaldık. Genç, umut vadeden futbolcular umut vadediyor, takım da bizi heyecanlandırıyordu. Ligi biraz hasıraltı edip Avrupa maçlarına odaklandık. Objektif hakemlerin olduğu, futbol oynamaya çalışan takımların olduğu hem beraberliğin hem de galibiyetin pozitif kabul edileceği Avrupa Ligi grup maçlarından başarıyla lider olarak çıktık. Lige gelince özellikle deplasmanlarda sert rotasyonlar ve santrforsuz sayılabilecek golden uzak kadro tercihleri yapıldı Hoca tarafından. Buna rağmen Fenerbahçe derbisine kadar düşe kalka ilerledik. Bu dengesiz halimizi kollayanlar, hakemleri elleriyle genç oyuncularımız stres havuzuna attılar. Hoca da “engin tecrübesine dayanarak” yine tuzağa düştü ve haftalarca takımdan ayrı kaldı. Bu süreçte oyuncular değişti, dizilişler değişti, tekrar başa dönüldü. Aytaç, Babel ve Ömer’le başlayan yuhalama süreci yanına Halil’i de katarak başa döndü. Bu yıllar içinde hatalı yönetimler, hatalı futbolcular, futbol katili hakemler (buraya kesinlikle katılıyorum), kötü niyetli federasyon (buna da kesinlikle katılıyorum) ama hiç hatasız bir Fatih Hoca…

Sormak Lazım?

  • Galatasaray gençleşirken araya bazı “takımlaştırıcı” etkenlerin serpiştirilmemesi kimin hatasıdır?
  • FFP kıskacında bir-iki örnek dışında altyapı ve alt liglerden gençleştirme hazırlıkları yapılmaması kimin hatasıdır?
  • Mehmet Bölükbaşı, Eray İşcan deneyimi yaşamış bir camianın kulübede İsmail Çipe’ye güvenerek yola çıkması kimin hatasıdır?
  • Altyapıdaki sol bek ve sağ beklerin potansiyelleri hiç değerlendirilmiyorsa bu kimin hatasıdır?
  • Alt yapıda sol bek, sağ bek potansiyeli gerçekten yoksa o bölgelere alternatif gençler bulmamak kimin hatasıdır.
  • Başka takımları gençlerini satın alma opsiyonu yokken kiralayıp, bu gençlere bonservisi bizde olan oyunculardan daha fazla öncelik vermek kimin sorumluluk alanıdır. Galatasaray başka takımlara oyuncu yetiştirecek bir takım mıdır?
  • Yıllardır duran top kullanma konusunda büyük bir boşluk yaşıyorken bu konuyu öncelik sırasına almamak kimin sorumluluk alanıdır? Hadi direkt vuracak oyuncuların kısıtlı yetenekleri var. Diyelim ki burada eksik planlama oldu. Peki Galatasaray seviyesinde bir takıma sürpriz duran top organizasyonları yaptırmamak kimin sorumluluğundadır?
  • Oyuncu tercihlerinde birden kesilen oyuncuların haftalarca oynatılmaması, sonra aniden on bire sürülmesi ve ondan üst seviye performans beklenilmesi normal midir?

Şimdi diyeceksiniz Hoca hem transferi hem kondisyonu hem gençlerin gelişimini hem kalecileri nasıl bilsin? Fatih Hoca seviyesinde bir hocanın yaşını aldıkça görevlerini ekiplere bölmesi ve bu ekiplerin işlerini idare etmesi gerekirdi. Ancak Fatih Hoca gençliğinde olduğu gibi “tek adam” olmayı tercih etti. Ve bugün de o tek adamlığın acısını çekiyor. Çağın genç ve başarılı teknik adamları büyük ekipler kuruyor ve ortaya çıkan ürünü idare ediyor. Ancak Fatih Hoca her şey olmak istiyor. Maalesef her şey olmaya çalışırken kariyer finalini kötü bir sona götürüyor. Nasıl ki çok sevdiğim ama futbol konusunda sert bir düşüş yaşayan Selçuk İnan’ı oynattığında “hocam yapma, Selçuk’un finalinde yuhalanmak olmasın diyorsam şimdi de Hoca için aynı şeyi düşünüyorum. Fatih Hoca’m yapma… Senin için zor biliyorum ama bu sefer yapamıyorum demelisin. Bu karar geciktikçe Galatasaray daha fazla yara alacak siz ve taraftarın bağı iyice kopacak. Kariyerinizin finali böyle olmasın!

Ayrılık da Sevdaya Dahil

En son yazım “Ayrılık da Sevdaya Dahil” başlığı taşıyordu. https://www.3numaraliuye.com/ayrilik-da-sevdaya-dahil/ Bu talebim hâlâ devam ediyor. Ben tüm bu sonuçlara rağmen kötü bir kadromuz olduğuna inanmıyorum. En azından gelecek sezonlara yeni bir bakış açısı ile yelken açabiliriz. Bu takımda potansiyelinin altında kalan çok oyuncu var. Taktiksel, fiziksel ve mental açıdan yaşanacak olumlu değişimler gelecekte bizim yüzümüzü güldürebilir. Evet 3 yıllık plânlama konusu gerçekçi bir hesap olabilir. Her sene şampiyon olmak zorunda değiliz. Ama her zaman en istekli, en çalışkan, en sert, en çok koşan takım olmalıyız. Bu eksiklerin sadece oyunculardan kaynaklı olduğunu düşünmüyorum. 4 sezondur oyuncular değişiyor ama bu süreçte değişen oyuncular parasını kazanıyor, Hoca parasını kazanıyor, kaybeden sadece Galatasaray oluyor. Zaten geç oldu daha da geç olmadan…

Maça Gelemedim Bir Türlü

“Batı cephesinde yeni bir şey” olmayınca maç yazmak da zor oluyor. Bugün en çok Işık Kaan Aslan’a üzüldüm. Kim bilir bu akşamı düşünerek kaç gece uyuyamamıştır. Umarım gelecekte daha iyi şartlarda daha çok fırsat bulur. Fatih Hoca’nın gözden kaçırdığı bir durum var. Galatasaray pandemi öncesinde sekizde sekiz yaptığından beri sadece bireysel performanslar arttığında bir başarı yakalıyor. Geçen sezon başladığında Taylan ve Marcao ilk yarıda takımı bir süre ayakta tuttu. Sonra devre arası önce Onyekuru, sonra Mohammed ile bir süre ilerledik. Bu sene bu yük Kerem’in üstünde kaldı. Kerem olmadığında da takım neredeyse hiç üretken değildi. Marcao’nun olmaması da her zaman olduğu gibi defansta bir dağınıklığa neden oldu. Çünkü sol stopere geçenin performansı düşüyor yanındaki de o oranda dağılıyor. Ancak Marcao sahada olunca Nelsson çok iyi performans gösteriyor. Oysa Nelsson yoksa Marcao’nun yanındaki oyuncu çok fazla sırıtmıyor. Yeni gelecek teknik ekibin tıpkı duran toplardaki sol stoper alternatifini de planlaması gerekli.

Bu kadar büyük bir düşüş yaşayan genç bir takımın saha kenarı formda olmadan çıkış yapması çok zor. O yüzden maç yorumumu çok uzatmayacağım.

Sonsöz

Galatasaray devre arası maaş yükü fazla oyunculardan kurtulmanın bir yolunu bulmalı, eğer oyuncu satışı olursa gelecek parayla duran top konusunda yetkin bir isim transfer etmeli. Madem geleceğin takımı için sabrediyoruz önümüzdeki süreci gençlerin takımla birlikte kazanım yaşadıkları bir sürece çevirmeliyiz. Galatasaray’la kalın!

(*) Yazar Erich Maria Remarque tarafından yazılmış savaşı bir askerin gözünden resmettiği ölümsüz eserinin adıdır.

Blog’un kuruluş amacı ve hikayesi için https://www.3numaraliuye.com/3-numarali-uye/ yazısını mutlaka okuyun!

Twitter: http://twitter.com/3numaraliuye

Facebook: https://www.facebook.com/3numaraliuye/

İnstagram: https://www.instagram.com/3numaraliuye/

Yorum bırak

Lütfen yorumunuzu yazınız
Lütfen buraya adınızı yazınız