Galatasaray taraftarının uzun müddettir bu kadar huzurlu ve mutlu bir uyku uyumadığına eminim. Dün gece yaşanan, öncü sarsıntıların üzerine büyük bir deprem ve ardından gelen tsunami idi. Başka bir deyişle, beklenen patlama, M. Başakşehir’e nasip oldu. Hem de ne patlama; adeta Big Bang (Büyük Patlama) gibiydi.
2017 yılından beri açık kalan hesabı Galatasaray dün gece kapadı. Maçtan bir gün önce yayımlanan röportajımda ve maç öncesi yayınımızda, Galatasaray’ın oynadığı her maçta, girdiği ve sayısız şutla kaçırdığı onlarca pozisyon ve direkten dönen şutların bir noktada gole döneceği ve sonucunda bir patlama beklediğimi açıkça ifade etmiştim. Keza bu maçta da, iki top yine direkten döndü. Ama bu sefer ağlarla buluşan top sayısı, kaçan ve direkten dönenden çok daha fazla idi.
Gelen ilk golden sonra maçın her anında farkın açılacağı hissiyatı arttı. Tabii alınan galibiyetin, “5 numaranın” hoca olduğu ve eski bir Galatasaray Genel Kurul üyesi olan ama Galatasaray için yaptığı düşmanlık dillere destanlaşan bir başkanın takımına karşı olması da apayrı bir keyif verdi bizlere. Bunu söylerken rakibin iyi bir kadrosu olduğunu ve başarılı bir sezon geçirdiğini tabii ki dikkatimizden kaçmamalı.
****
Maça çıkan kadro, Beşiktaş derbisinden sadece bir farklıydı. Barış Alper Yılmaz yerine geçen senenin flaş ismi Kerem ilk 11’de yer bulmuştu. Okan hoca, Kerem’in hem antrenman performansını iyi değerlendirmiş hem de rakibin sağ açığının etkisini hesaba katarak, Kerem’in geçtiğimiz sene bazı maçlardaki savunma katkısını hatırlayıp böyle bir tercih yapmıştı. Doğru bir tercihmiş ki, Kerem maçı hat trick yaparak tamamladı. Kadro sürekliliği şüphesiz çok önemli ancak Kerem’in de kulübede geçirdiği zaman zarfında, ciddi bir özeleştiri yaptığı ve birtakım eksikleri düzelttiği ortada. Mükemmel mi? Elbette hayır. Ancak iyi olmak adına ciddi yol almış gibi görünüyor. Umarız bu gelişimini ve değişimini sürdürür. Yunus da benzer bir süreçten geçiyor ancak aynı tepkiyi kendisinden hâlâ alamadık.
Maçın ilkyarısında genel olarak Okan hoca yönetimindeki Galatasaray, topu M. Başakşehir’e bırakıp özellikle defanstan topla çıkmakta zorlanan rakibini doğru yerde ve doğru zamanda baskı yaparak bozdu. Kapılan her top, çok hızlı hücuma döndü ve M. Başakşehir’i aciz durumda bıraktı. İlkyarı bir ara topla oynama yüzdeleri %64-36 ev sahibi lehine iken Galatasaray 2-0 galip durumdaydı. Topla çok değil efektif oynamanın önemi, bu maçta bir kez ortaya çıktı. Bu maça özel olarak girilen pozisyonlarda şutların isabetli olması da maçın daha ilk yarıdan kopmasına neden oldu.
Keza maç sonunda da %60-40 ev sahibinin topla oynama üstünlüğüne rağmen skor tabelasında 7-0’lık Galatasaray üstünlüğünü yazıyordu. Tabii toplam 17 şuttan 7 gol bulmak, ikisinin de yine direğe takılması müsabaka hakkında fikir verecek istatistikler olarak hafızlarda kaldı.
Galatasaray’da bu maç Muslera’ya hemen hiç iş düşmedi. Sanırız ligin bu haftaya kadar oynanan maçlarındaki en rahat oyununu çıkardı.
Genel olarak kötü oynayan oyuncumuz yoktu. Bazılarına tabii değineceğiz ancak Emre’nin sakatlanıp çıkması talihsizlik olarak değerlendirilirken yerine giren Kazımcan harika bir performans sergiledi. Hep böyle ol Kazımcan.
Tabii Kerem’in maç içinde gerek savunma ve gerekse hücum ve gollerdeki katkısı onu maçın yıldızı yaptı. Ancak unutulmasın ki çok daha etkili bir isim vardı sahada; Icardi!
Hücumun her anında topla buluştuğunda etkili oldu. Bir penaltı golünün yanısıra, iki asist ve yine Kerem’in ilk golünde ayakta kalarak hücumu sürüklemesi golün hazırlayıcısı oldu. Tam bir santrafor ve tam bir takım oyuncusu. O gelmeden evvel ben dâhil birçok kişinin kafasındaki soru işaretini silip attı. Özel yaşamındaki çalkantılar, sık izin alması ve seyahatleri bir yana tam bir profesyonel olduğunu ispatladı. Sahada olduğu her an takım arkadaşlarıyla uyumlu ve güven hissi veriyor. Kerem’in ikinci golündeki topuğuyla yaptığı olağanüstü asist maçın ve hatta şu ana kadar ligin en güzel enstantanelerinden birisi oldu. Attığı penaltı golü derslik, yaptığı hücum pres ise ibretlik. Arkadaşları ile uyumu mükemmel. Fizik olarak da çok kuvvetli.
Drogba’dan sonra Galatasaray’a gelen en etkili golcü dersek sanırız yanlış olmaz.
Abdülkerim, Rashica, Torreira ve Mertens iyi oynayan Galatasaray’da yine ekstra katkı veren oyuncular oldu.
Şu maçta çok fazla taktik ve teknik konuşmak mümkün değil. Galatasaray uzun bir müddettir yakalayamadığı oyun akıcılığını sağladı ve goller yağmur gibi geldi. Rakibi maçın genelinde ve oyun alanının tümünde sürklase etti. Yani Galatasaray gibi oynadı.
Tabii bu arada deplasman tribünlerini dolduran taraftarımıza da ayrıca teşekkür etmek gerekiyor. Neredeyse 90 dakika hiç susmadan, NEF Arena’yı aratmayan bir performans sergilediler. Bu muhteşem galibiyette, onların da çok büyük payı var elbette.
Galatasaray, Alanyaspor maçında kırmızı karta kadar oynadığı futbol milat olmak üzere Karagümrük ve Beşiktaş maçlarında gittikçe artan bir performans gösteriyor. Buna bağlı olarak, Okan Buruk Beşiktaş derbisine kadar sallantıda olan koltuğunu dünkü muhteşem galibiyet ile sağlamlaştırdı. Onun da takımla birlikte yükselen bir performansı var. Bu noktada, zaman içinde ekibe katılan ve farklı konularda uzman yardımcılarının da katkısı çok büyük. Futbol bir ekip işi. Ekibiniz, yardımcılarınız ne kadar iyi ise teknik direktör olarak siz de o derece başarılı olursunuz. Yönetim ve Okan hoca bu eksiği zaman içinde kapadı ve ekibin uyumunun da sağlanması ile beraber performans da arttı. Geminin kaptanı olan Okan hoca umarız ve dileriz ki, bundan önceki periyotta yaptığı hataları tekrarlamaz ve katkısı daha da artar. Onun başarılı olması Galatasaray’ın başarılı olması demektir. Ve biz bunu tabii ki çok istiyoruz.
Alanyaspor Maçındaki Skandal!
Alanyaspor maçındaki skandal hakem yönetiminden sonra bir şeylerin değiştiğini ve yavaş yavaş daha adil hakem yönetimleri olduğunu söylemek hata olmaz. Özellikle dün akşamki oyunda, hakemin sonuca etki ettiği bir hata olmadı gibi. Hatta iyi bir maç yönettiğini söyleyebiliriz. Sezon başından beri çalınan puanlarımız olmasa şu an lider olabilirdik. Ancak geriden gelmesinin ve nisbi olarak fikstürün avantajını kullanmak suretiyle Dünya Kupası arasından sonra daha farklı bir puan durumu göreceğimizi tahmin ediyoruz.
Şu oynanan futbolla, verilen 40 günlük ara taraftarın Galatasaray’ı daha fazla özlemesine neden olacak ama bir yandan da turnuvaya katılmayan oyuncular için daha iyi bir kaynaşma ve bütünleşme ortamı doğuracak. Sezon öncesi kampından tam faydalanamayan oyuncular için ilaç gibi geleceğini düşünüyoruz. Umarız Dünya Kupası’na giden değerli oyuncularımız moralli ve daha önemlisi sağlıklı olarak takıma geri dönerler.
Şampiyonluk yolunda kartlar yeniden dağıtıldı ve bir “es” verildi. Ligler yeniden başladığında bundan çok daha iyi bir Galatarasay izleyeceğimizi tahmin ediyoruz.
Bu muhteşem galibiyet, başta deplasmanda tribünleri dolduranlar olmak üzere tüm Galatasaraylılar için kutlu olsun.
Pusulanız Galatasaray olsun!..
Twitter: https://twitter.com/MiralayMMAkdag
Blog’un kuruluş amacı ve isim hikâyesi için https://www.3numaraliuye.com/3-numarali-uye/yazısını mutlaka okuyun!
