Son sezonlarda emsalsiz kararlar, cezalar, VAR kararları, yıllardır rafta bekleyen altı saniye kuralı gibi skandallara maruz kaldık. Takımımız iyi durumda olduğu, tribünler yanımızda olduğu son sezonda her türlü karara rağmen şampiyon olduk. Sonrasında pandemi nedeniyle kalbimizin bir parçası eksik olması ve sahada organize kötülüklere yanıt verecek güçte bir takımımızın da olmaması nedeniyle bu büyük kötülüğü yenemedik. Şimdi gittikçe gücünü arttıran bir takımımız var. Rakiplerin de saygısını kazanmış adım adım şampiyonluğa giden bir ekip Galatasaray. Sivas deplasmanındaki hakem tartışmasıyla; “VAR kararı ile hep mağdur edilen takımdan mağdur eden takıma” çevirmek istediler ismimizi. Cevabı Kadıköy’de fiber hızıyla verdik. Halil Umut Meler adaletli bir hakem olsaydı fark daha da büyürdü. Sonrasında evimizde coşkulu ve farklı bir galibiyet aldık. O coşkudan rahatsız olanlar perşembe gününe kadar bekleyip uzun zamandır görülmemiş bir tribün cezası verdiler. Tüm bunlara rağmen tüm biletler devredildi. Biz de varız diyen binlerce taraftar tribündeki yerini aldı. Galatasaray’ın sarı kırmızı coşkusu kaldığı yerden devam ediyordu…
Sekizde sekiz yaparak bu maça Antalyaspor maçına geldik. Antalya haftalardır kazanamıyor ve eksikleri vardı. Kağıt üstünde kolay gibi gözüken ama ciddiye alınması gereken bir maçtı. Galatasaray önceki haftalardaki gibi büyük bir iştahla ve büyük bir mücadele ile maça başladı. Antalya’nın bir topu direkten döndü ancak pozisyon önünde Japon oyuncu Shoya Nakajima’nın ofsayt pozisyonunda olduğunu ve oyunun devam ettiğini hatırlatmak lazım. Antalyaspor bunun dışında çok etkili olamazken Galatasaray’ın ilk yarı gol bulamamasının sebebi biraz uyum, bir Boey’e direnen Antalya kalecisi, biraz da gol atma konusunda aceleci olmamız. Sanırım buna en çok sevinen Ali Şansalan olmuştur. Güray’a ikinci sarı kartı vermemek için görmezden geldiği faul ve ilk devrenin 2 dakikalık uzatmasını kısa kesmesinden ben o çıkarımı yaptım.
Maçın İkinci Yarısı
Normal olarak Galatasaray ikinci golü arayacak, Antalya araya bir tane sıkıştırmayı deneyecekti. Kerem’in asisti, İcardi’nin harika golüyle nihayet zinciri kırdık. Artık Antalyaspor’un direnci kırılır derken. Ali Şansalan’ın maç içi standartlarına hiç uymayan bir faul çıktı Antalyaspor lehine. Kazanılan serbest atışta şok bir gol yedik. Ancak buna cevabımız yine kısa sürede oldu. İcardi ve Oliveira işbirliği Antalyalı oyuncunun kendi kalesine gol atması ile sonuçlandı. Tekrar sazı elimize aldık, coşkumuz skora da yansır derken bir penaltı kazandık. Yine Galatasaray’a has şekilde penaltımız iptal edildi. İcardi’nin rakibe müdahalesi gibi ne mücadeleleri es geçen Ali Şansalan VAR’dan gelen çağrıda pozisyonu izledi ve hareketin penaltı olmadığı hükmüne vardı. Yine maç içi hakem standartlarına göre faulle alakası olmayan bir pozisyondu. Hakemler belki de Antalyaspor’u maçın içinde tutmayı başardı. Belki de son dakikalarda bir şok gol yiyebilirdik. Ama takımımız ve Muslera dikkatliydi.
****
Sezon başını yeni bir kadro kurarken bol deplasmanlı bir şekilde atlattık. Henüz oturmamış oyunumuzla bazen aleyhimize hakem hataları da eklenince kırılma tehlikeleri yaşıyorduk. Birçok maçta penaltılarımız es geçildi. Bazı maçlarda haksız eksik kaldık. Özellikle Abdülkerim ve Boey’e verilen kartlar skandaldı. Ancak Galatasaray o süreci Başakşehir maçındaki 7 golle finale erdirdi. Dünya Kupası dönüşü ilk tutukluğu attıktan sonra bugüne geldik. Maçı izlerken hep şunları düşündüm;
- Bir hakem hatası bize maç kaybettiremez.
- Bir kaza golüne dağılmayız.
- Pozisyon bulmakta zorlanmıyoruz.
- Duran toplar dönüşü gol yeme korkusu yerine duran toptan gol atma heyecanı yaşıyoruz.
Bu duyguyu yaşamamızda bu takımın kuruluşunda emeği geçen herkesin payı var. Dursun Özbek, Erden Timur, Okan Buruk ve diğer görünmez kahramanlara teşekkür ederim. Kurulan takımı geliştiren, kendi hatalarını görmezden gelmeyen, takımı fizik ve taktiksel açıdan doğru hazırlayan Okan Buruk’a ayrı teşekkür ederim. Okan Buruk’un forma adaletine güvenip, forma mücadelesine giren oyunculara da büyük büyük tebrikler. Son yıllarda eksik kalanlar çok açıktı aslında. Fizik gücü, duran toplar, disiplin ve adaletli bir forma dağıtımı… Dersinizi iyi çalışmazsanız tüm inisiyatif hakemlere geçer. Ligi istedikleri gibi dizayn ederler… İyi çalışırsanız “üst üste koyarsınız” ve şampiyonluğa yürürsünüz…
Sonsöz
Kötü hakemlerle bile coşkusu eksilmeyen, yüzünde futbol oynamanın, Galatasaray forması için mücadele etmenin gülümsemesi eksik olmayan, birbirlerinin hatalarını telafi etmeye çalışan oyunculara sahip bir takımız. Haftaya Giresunspor deplasmanına gideceğiz. Güzel bir oyun ve net bir galibiyetle liderliğimizi sürdürmeyi bekliyorum. Özel bir dilek de Boey için olsun ; sağ bekimiz Boey’in gol hasretinin Giresunspor maçında dinmesini diliyorum. Bu mücadele ve ofansif istek arada bir de golle neticelenmeli. Galatasaray’la kalın…
Blog’un kuruluş amacı ve hikayesi için https://www.3numaraliuye.com/3-numarali-uye/ yazısını mutlaka okuyun!
Twitter: http://twitter.com/3numaraliuye
Facebook: https://www.facebook.com/3numaraliuye/
İnstagram: https://www.instagram.com/3numaraliuye/