DAHA İYİ OYNAMALIYIZ!

0
150

Galatasaray mağlup olduğunda bir sonraki haftanın gelmesi çok uzun sürüyor. Geçen hafta kendi sahamızda Aytemiz Alanyaspor’a yenilmiştik. O günden beri –öncesi de var- medyada Galatasaray adına kazan kaynatıyorlar adeta. Her yerden vurmaya çalışıyorlar. Yönetim, teknik ekip ve futbolcular arasında soğuk rüzgârlar estirmeye çalışıyorlar. Bu duruma Başkan’ın söylemleri de çanak tutuyor. Medya ile iletişimde başarısız bir sınav veriyoruz. Ağızdan çıkanların nelere mal olabileceğini kestirebilecek ferasete ihtiyacımız var. Başkan’ın, Fatih Hoca’nın veya futbolcuların şu dönemde çok daha ince eleyip sık dokuduktan sonra demeç vermesi gerekir. Fenerbahçe’nin çok fazla transfer yapması, Galatasaray üzerinde baskıya sebep olmamalıdır. Bu durumun bizi psikolojik olarak olumsuz yönde etkilemesine fırsat vermemeliyiz. Nitekim geçen yıl da bir hayli transfer yaptılar ama netice hüsran oldu. Hülasa, biz kendi işimize bakmalıyız ve oluşturulmak istenen kör dövüşü rekabetinden uzak durmalıyız. Medyadaki kuşların çeşitli yayın kuruluşları vasıtasıyla Galatasaray aleyhindeki algılarına kulak tıkamalıyız. Buna imkân verecek açıklamalardan camia olarak kaçınmamız elzemdir.

Gelelim Maça

Bir haftalık sancılı süreçten sonra Erzurum deplasmanına çıktı Galatasaray. Fatih Hoca, kalede Okan’a şans verirken Belhanda’ya da kaptanlık pazubandını teslim etti. Ömer Bayram ve Omar ilk on birde başladı. Maça kötü başlamadık esasında. Hatta üçüncü dakikada Belhanda’nın ceza sahasındaki Falcao’yu görmesi neticesinde ilk pozisyonumuzu bulduk. Falcao klasına yakışır bir çalımla topu önüne aldı ve yerden plase bir vuruş yaptı ama direğe nişanladı. 20.dakikada Belhanda’nın getirdiği topta Emre Kılınç düzgün bir vuruş yaptı ve 1-0 öne geçtik. Galatasaray ilk yarıda rakibin pas oyununa görece izin verdi. Ön alanda sürekli baskıdan ziyade alan kapatarak daha geride karşıladı Erzurum’u. Bunun taktiksel bir karar olduğu ortada. Zira Erzurumspor’un nitelikli oyuncusu sayısı oldukça yetersiz. Buna rağmen ileri uçtaki futbolcuları Gomez’le etkili olmayı başardılar. Gomez, kallavi fiziğine karşın gayet hareketliydi ve Galatasaray savunmasını bir hayli zorladı. Kaldı ki ilk yarının son dakikalarında aldığı penaltıyla takımını beraberliği sağladı. Marcao’nun amatörce yaptığı hata pahalıya mal oldu. Son maçlardaki savruk görüntüsünü devam ettiren Marcao, mental açıdan da dağınık vaziyette. 

İkinci yarıya iki takım da kontrollü başladı. Galatasaray cılız ataklarla rakibin kalesini yoklasa da baskısını hissettiremedi. Kanatların yeterli düzeyde işleyememesi pozisyon bulmamızı güçleştirdi. Merkezden gerçekleştirdiğimiz ataklar da verimsiz neticelendi. 63.dakikada Babel’in isabetli pasıyla topla buluşan Falcao adına, şanına ve kumaşına yakışır bir golle Cimbom’u tekrar öne geçirdi. Golden sonra oyunu rölantiye alan Galatasaray topa sahip olmakta zorlandı. Falcao 73.dakikada komik bir hakem kararıyla kırmızı kart gördü. On kişi kalan Galatasaray zor da olsa maçı kazanmayı bildi.

Maçı kazandık kazanmasına ancak iyi oynadığımızı söyleyemem. Rakibe pozisyon vermememiz kendi adımıza olumlu bir gelişme ama her an gol yiyecek gibi oynuyoruz. Öz güven noktasında birtakım eksiklikler olduğunu söyleyebilirim. Nitekim karşı takıma oyun üstünlüğü kuramadık. Sahadaki mücadele takdir edilebilir fakat şampiyon olmak istiyorsak üzerine koymamız gerekir.

Fatih Hoca’nın oyuncu değişiklikleri konusunda biraz daha erken davranması gerektiğini düşünüyorum. On kişi kaldıktan sonra Erzurum’un muhtemel baskısına karşı direnç gösterebilmek adına kenardan takviye gerekti. Örneğin, Ömer ve Emre Kılınç daha erken çıkarılabilirdi. Marcao’nun bir an evvel kendini toparlaması gerekiyor. Zihinsel olarak çok dağınık, hiç olmadık hatalar yaparak takımın gardını düşürüyor. Falcao bugünün başarılı isimlerindendi. Topla buluştuğunda neler yapabileceğini, üst düzey bir forvet olduğunu gösterdi.

Gelelim hakem arkadaşa. Bu sezon her ne hikmetse Galatasaray’a karşı son derece cesur davranan bir hakem camiası var. Nereden güç alıyorlar, esin kaynakları nedir acaba? Falcao’nun atılması tamı tamına rezalet bir karardır. Maçı kazandığımız için fazla konuşulmayacak ama bunları es geçmemek gerekiyor. Yöneticilerin bu noktada üzerine düşeni yapması lazım. Fenerbahçe lehine yürütülen psikolojik harekâta karşı uyanık olunmalı. Taraftarıyla, teknik ekibiyle, yönetimiyle malum algılara karşı kenetlenmeliyiz.

Her şeye rağmen maçı kazanarak üç puanı hanemize yazdırdık ve üst sıralarda kalıp moral kazandık. Bundan sonraki süreçte maç kazanma serisi yakalarsak ve buna iyi oyunu da eklersek 23.şampiyonluğa yürüyebiliriz. Fatih Hoca; hatalarını gören, eksiklerini kapatmaya çalışan ve öz eleştiri yapabilen bir olgunluğa sahip. Dolayısıyla ilerleyen zamanlarda takımın ivmesi, temposu yükselecek ve Galatasaray şampiyonluğun en büyük adayı olacaktır.

Burhan ALSAN

Twitter: https://twitter.com/alsan_burhan

Blog’un kuruluş amacı ve isim hikayesi için https://www.3numaraliuye.com/3-numarali-uye/yazısını mutlaka okuyun!

Yorum bırak

Lütfen yorumunuzu yazınız
Lütfen buraya adınızı yazınız