Engelleri Aşıyoruz, Şampiyonluğa İnanıyoruz!

0
425

İstanbul içinde de olsa bir deplasman maçına çıktı bugün Galatasaray. Diğer maçların aksine daha kontrollü 3 puan odaklı sakin bir kurguyla 3 puan mücadelesi verdi. Şampiyonluk yolunda son haftalara girilirken iyi oyun, bol pozisyondan çok 3 puanın önemli olduğunun farkına varılmış ve gereken önlemler alınmıştı. Temponun kontrol altına alındığı, skor 1-0 olduktan sonra 1-0’ın en iyi oynandığı maçlardan birisiydi. Demek ki Karagümrük ve Beşiktaş maçlarından gereken dersler Okan Buruk tarafından çıkarılmıştı. Son haftalarda üçüncü kez topa vurduktan sonra oyuncumuz biçildi ve nihayet bugün verilmesi gereken penaltı verildi. Bu skorla ikinci devreye girerken Okan Buruk yoğurdu üfledi ve Fredrik Midtsjø’yü Oliveira’nın yerine oyuna aldı. Böylece orta sahayı tutma yolunda bir hamle yapmış oldu. Aslında Oliveria bugün çok istekli başlamıştı ancak son haftalardaki savunma açıklarına üst üste pas hataları da ekleyince Okan Hoca haklı olarak duygusal davranmadı. Oliveira’nın canı sağ olsun. Bizi hem oyun aklıyla, hem gol öncesi paslarıyla, hem kritik gol ve asistleriyle şampiyonluğa katkısını yaptı. Umarım bu düşüş de kısa sürecektir.

Maçın Anahtarı Düşük Tempo

Rakibin hızlı oyuncuları vardı. Fenerbahçe maçında maçı kaybetti dedikleri anlarda ani patlamalarla skor yaptılar. Galatasaray’da ise orta sahanın yükü Torreira’daydı. Mertens ve Oliveira ile ciddi boşluklar da veriyorduk. Sağ bekte tempoyu kaldıracak oyuncumuz Boey de cezası nedeniyle yoktu. Dubois’in hem stili, hem maç eksiği ile bu tempoyu kaldırması çok beklenemezdi ki zaten bu tempoya bile dayanamadı ve sakatlandı. Okan Hoca’nın Boey’in yokluğunu hesaba katıp oyun bakışını geçirmesi önemliydi.

Kerem’in, Nelsson’un ve Abdülkerim’in tekrar toparlanması bu maçın daha rahat geçmesini sağladı. Devreye girerken gol geldi. Okan Hoca’nın orta sahaya müdahalesi ile İstanbulspor’u uyuttuk. Mertens-Zaniolo değişikliği beklerken Okan Hoca Rashica-Zaniolo yaptı. Maça gergin giren Zaniolo altı dakika içinde kırmızı kart görerek takımı eksik bıraktı. Okan Hoca gecikmeden değişiklikleri yaptı. Sakatlanan Dubois ile Kaan, on kişi kalan takıma can vermek için de Mertens yerine Barış oyuna girdi.

Nelsson ve İcardi

Bir takım şampiyon olacaksa sahada hocanın melekleri olacak oyunculara ihtiyacı var. Bir oyuncu her maç melek olamaz ama birden fazla meleğe sahipseniz farklı katkılarla kenar yönetiminin işi kolaylaşır. Bugün düşüşünü bitirip maçı elinde tutan Nelsson’un katkısı bu açıdan önemliydi. Özellikle son golden önceki kritik müdahalesi adeta beş puanlık bir hamleydi. Diğer yandan İcardi’nin maç alan santrfor olması gerçeği bugün yine öne çıktı. Eksik kaldığımız anlarda 10 numara gibi oyunu yönlendirmesi televizyondan gözüküyordu ama özellikle 10 kişi kaldığımız ilk anda Kerem’e yaptığı yönlendirmenin tribünden çok net gözüktüğüne dair tribünden bir not geldi. Sevgili Nevzat Sever kardeşim heyecanla bu anektodu benimle paylaştı. Ona gçre; “Kerem’i Kazımcan’ın yanına gönderip, burası bende diyerek sazı eline alıyor ve Okan Buruk’a değişiklik için zaman kazandırıyordu. Kısacası atarak da liderlik ederek de 3 puana katkı yapıyordu.” Tribündekilerin Nelsson’un hakkını teslim etmesi mücadele edenin omuzlarda taşındığına dair tüm oyunculara önemli bir mesajdı. Çalışan ve inanan kazanır!

Barış’ın Katkısı

Genelde mükemmeliyetçi olan taraftarımız özellikle yerli oyuncuların hep en doğru hamleleri yapmasını, sürekli gelişim halinde olmasını bekliyorlar. Oysa bazı oyuncular belli potansiyelle de katkı verebilir. Barış güçlü fiziği ile iki kişilik boşluğu doldurabilecek süratiyle rakibe ciddi tehdit olacak, kanat oyuncusu olduğu zamanlarda emsallerine göre daha fazla hava topu alma potansiyeline sahip bir oyuncu. Evet eksikleri var ama fazlaları bazen çok işe yarıyor. Bu sene iç sahadaki Beşiktaş, deplasmandaki Fenerbahçe ve Sivasspor maçlarında açık katkılar verirken en son Başakşehir maçında topu ileride tutarak, bu hafta da eksik olan takıma ciddi katkı vererek görevini yaptı. Herkesten İcardi olmasını bekleyemezsiniz. Bazıları da Umut Bulut olmalı!

Sonsöz

Galatasaray şampiyonluğa yürüyor. Vizyoner bir transfer aklı Erden Timur gibi bir değere sahip. Hedefin tekrar Avrupa’da söz sahibi olmak olduğunu defalarca vurguladı. Ancak TFF yabancı kuralı açıklarken önümüzdeki sezon da ilk on birde açıkladı. Klasik bir döngüye girdik. Galatasaray transfer yapma potansiyeli taşıyorsa yabancıya sınır getirilip ayağına kelepçe vurmak istiyorlar. Ve bu kararı seçimden bir gün sonra açıklıyorlar. Çünkü yıllardır seçimsiz göreve gelen federasyonun cesareti de hükümetin devamına göre değişiyor. Evet, belki şampiyon olacağız ama özerk bir federasyon olmadan futbolun gelişmesi mümkün değil. Takıma göre, iklime göre, siyasi havaya göre günlük kararlar alan bir federasyon Türk futbolunun önünü açmak yerine kapatır. Başarı özgürlüğü sever. Özerk bir federasyonun olmadığı bir ülkede başarı ancak kurulan tuzaklara rağmen olur ve hep diken üstünde olursunuz. Ne olursa olsun başı dik yürüyeceğiz. Bu memleketin sporunun aydınlık yüzü olmaya devam edeceğiz! Yaşasın Galatasaray!

Blog’un kuruluş amacı ve hikayesi için https://www.3numaraliuye.com/3-numarali-uye/  yazısını mutlaka okuyun!

Twitter: http://twitter.com/3numaraliuye

Facebook: https://www.facebook.com/3numaraliuye/

İnstagram: https://www.instagram.com/3numaraliuye/

Yorum bırak

Lütfen yorumunuzu yazınız
Lütfen buraya adınızı yazınız