Galatasaray’la Kalın!

0
991

Geçen hafta, 141 gün sonra Göztepe’yi yenerek galibiyet hasretine bir son veren Galatasaray bu hafta ligin sevimsiz takımı Çaykur Rizespor ile kendi evinde ölüm kalım mücadelesine çıktı. Maça Trabzonspor maçındaki gibi baskıyla başladı takımımız. İkinci dakikada baskı sonucu gelen atakta, Mohammed’in pasıyla bomboş pozisyon bulan Emre Kılınç golü atamadı. Sonrasında baskı sürdü. Rize ekibi Gedson ile gelmeye çalıştı ve sol çaprazdan bir frikik kazandı. Gedson Fernandes kazanılan serbest vuruşu inanılmaz bir vuruşla gole çevirdi. Bu gol Galatasaray’ın gardını düşürdü, Rizespor’un direncini arttırdı. Gol ile birlikte daha da moral bulan Gedson Fernandes sürekli dikine oynayarak takımımızı zor durumda bıraktı. Öyle ki takımımız 3 maçta yaptığı faulü Gedson’a yapmak zorunda kaldı. Orta sahanızda Melo, Lemina, Ndiaye gibi had bildirecek oyuncularınız olmayınca böyle performansları karşılayamayabilirsiniz.

Düşme Hattında Galatasaray

Galatasaray’ın bazı eksikleri vardı ama Fatih Hoca zamanı dahil asla küme düşme hattını hak etmedi. Ligin ilk devresinde hakemler eliyle bizi lig hedefinden uzaklaştırırken gerekli reaksiyonu göstermek yerine birbirimize düştük. Sonrasında Torrent geldiğinde santrforsuz kalınan dönemde de şans dönmeyince “oyunculardaki yine mi?” duygusu takımı daha da olumsuz etkiledi. Galatasaray iyice ligden koptu, ligin izlenilirliği düşünce, yayın teklifleri çok düşük kalınca; hakemlerimiz ve VAR objektif günlerine dönme kararı aldılar. İki haftada dört tane penaltıyı veren “eyyamcı” tayfa ligin ilk devresinde 3 maymunu oynayarak psikolojik harp yapıyorlardı. Seneye size Avrupa’da ülke puanını Kimyacı ile Konyaspor kazanır artık.

Torrent, Oyun Yapısı ve Kadro Tercihi

Torrent ilk geldiğinde tıpkı Fatih Hoca gibi pas oyununu tercih edeceğini söyledi. Bunu da uygulamaya kalktı. Ancak Galatasaray’ın oyuncu yapısıyla bu oyunu oynaması mümkün değildi. Devre arası gelen takviyeler de bu anlamda bir katkı sağlayamayınca Torrent orta saha tercihi yönünden başa döndü ama oyun tercihinden vazgeçmeye başladı. Bu tabii ki ortaya şampiyon gibi oynayan bir takım çıkarmadı ama eskisinden daha çok pozisyon bulan, büyük oynamaya çalışırken “aciz” duruma düşmeyen bir Galatasaray görüntüsü ortaya çıktı. Bu oyun kendi içinde “acizlikler” barındırsa da puanlara, pozisyonlara ve gollere daha yakın bir durum ortaya çıkıyordu.

Bu yeni bakışa göre Berkan savunmasını kaleye yakın yerde değil ofans hattında yaptı. Pozisyon buldu atamadı ama bir asist ve bir asist öncesi gol katkısı yaptı.

Bir sevindirici durum da takımın fizik gücünü arttırmış olması. Artık son dakikalarda oyundan düşmek yerine, üstünlük kurabiliyoruz. Bunda Gomis’in psikolojik katkısını unutmasak da takımdaki fiziksel düzelme gözle görülür cinsten.

Torrent ve Gelecek

Torrent ligdeki konumun baskısından mı bilinmez daha tecrübeli bulduğu oyunculara şans verirken bazı oyuncuları neredeyse unuttu. UEFA Avrupa Ligi’ne kalmamızdaki en büyük etkenlerden, sakatlandığında büyük kriz yaşadığımız Boey’i adeta kulübeye hapsetti. Diğer yandan bize zaman zaman maç kazandıran, bu sene önemli bir bütçe ayırdığımız Morutan’ı tamamen kadronun dışında bıraktı. Haklı sebepleri olabilir takımın şu anki hocası Torrent. Ancak Galatasaray’ın da para verdiği oyuncuları işe yaramaz gibi gösterme lüksü yok. Oyuncuyu elden çıkarmamız gerekse, kim neden teklif yapacak?

Orta Sıra Takımı

Torrent bu iki galibiyetle orta sıra takımı rahatlığına erişmiş oldu. Belki bu rahatlamalar sonrası beklenen dokunuşları yapabilir. Ancak bazı ciddi sıkıntıları var. Geçen hafta ilk devrede 80 kere topla oynayamayan takımla ikinci devreye çıktı, değişiklikler için ikinci golü yemeyi bekledi. Bu hafta Omar ve Emre Kılınç aynı kanatta sarı kart aldılar. Özellikle Omar maç eksiğinin de verdiği sıkıntıyla açıklar verdi. İkinci golde rakibi bozamadı, onun kanadından bir üçüncü gol daha yiyecektik ki Marcao tüm vücuduyla siper oldu. Tüm bunlara rağmen bir eksik oyuncu değişikliği yaptık ve Omar bu maçın da tamamında oynadı. Omar’a ve mücadelesine saygım sonsuz. Ancak bu kadar uzun süre maç yapmayan ve özel gözlükle sahaya ancak dönebilen bir oyuncuya elinde Boey gibi bir alternatif de varken bu kadar yüklenmek yersiz. Bundan hem takım hem de Omar olumsuz etkilenir. İki haftadır mağlubiyete rağmen maç çevirmek güzel de hakemler eskisi gibi kasıtlı kötülükler yapsalar her iki maçı da kaybederdik. Bizim onlara fırsat vermeyecek kadar iyi olmamız gerekiyor.

Barcelona Kurası

Futbol evreni ilginç bir evren. Messi Barcelona’dayken yıllarca Barcelona karşımıza çıkmadı. Şimdi başımızda bir Katalan var, kalecimiz Barcelona’dan kiralık ve rakibimiz Barcelona. Başımızdaki Hoca Barcelona’nın büyüklüğünü doğal olarak biliyor. Asıl soru en kötü zamanında bile olsa Avrupa’da sürpriz kroşeler atan bir takımın başında olduğunun farkında olacak mı? Daha önce Holmann’la Şampiyonlar Ligi kilidini kırmış bir camia için Barcelona’ya kafa tutmak sürpriz olmamalı… Bakalım bizi neler bekliyor?

“İntikamcı” Tahir Kıran

Başka takımlara taşeronluk yaparak hayatta kalmayı iş edinmiş Rize takımının bu sezonki başkanı “intikamcı Tahir Kıran” maç sonunda “Stadyumda 40 bin kişi hep bir ağızdan “Rize kümeye” diye tezahürat yaptı. Bu nefret sadece Rizespor’a değil, umarım gerekli yerlerde bu tezahüratları duymuşlardır.” demiş. Tahir Kıran’dan tüm kalbimle özür dilerim. Stadı tamamen doldurup, 52 bin kişi “Rize kümeye” diye bağırmalıydık. Şimdi küme düşmemek için kimi çağıracaksan çağır! Çoğu kulübün yönetiminde senin gibi taşeronlar var. İllaki biriniz küme düşecek. Ve bunlardan birisi de çok büyük ihtimalle Rizespor olacak. Geçmiş olsun Rizespor; YeniRizespor olarak görüştüğümüzde umarım başınıza takımınız için çalışan bir başkan seçersiniz.

Sonsöz

Camia olarak birlik beraberlik soruları yaşadığımız bir dönem geçiriyoruz. Ligde utanılacak sıralarda gezindik, hâlâ da uzaklaşmış değiliz. Ancak bugün bir kez daha gördük ki tribünden, üyelerden, sosyal medyadan bir olumsuz uğultu yerine takıma sonuna kadar destek gelince takım sonuna kadar mücadele ediyor. Hoşumuza gitmeyen şeyler de olsa takıma desteği kesmememiz lazım. Futbol “anlar” oyunu. Bir “an” bizi geleceğe götürürken bir “anda da” hayallerimizin peşinde koşabiliriz. Galatasaray’la kalın!

Blog’un kuruluş amacı ve hikayesi için https://www.3numaraliuye.com/3-numarali-uye/ yazısını mutlaka okuyun!

Twitter: http://twitter.com/3numaraliuye

Facebook: https://www.facebook.com/3numaraliuye/

İnstagram: https://www.instagram.com/3numaraliuye/

Yorum bırak

Lütfen yorumunuzu yazınız
Lütfen buraya adınızı yazınız