İnceden Özkahya, “Pes Ses”‘den Fatih Terim
Galatasaray bu sene “bilmem kaçıncı” kritik deplasmanına çıktı. Bu deplasman da İstanbul içi olduğundan çok deplasmandan sayılan maçlardan değildi. Konyaspor kupa maçı ve Antalyaspor maçıyla çıkışa geçmiş, futbolun anahtar oyuncusu Belhanda’nın cezası nedeniyle olmadığı maçta Fatih Terim’in elinde çok seçenek yoktu. Ya Feghouli’yi 10 numara pozisyonuna çekecek Sinan ile Yasin’den birini kadroya alacaktı ya da Tolga oynatacaktı. Fatih Terim ikinci seçeneği kullandı. Bu kararı desteklemesem de 30. ve 35. dakikalar hariç oyunda çok olumsuz bir görüntü oluşmadı. Sonrasında Donk’un harika işler çıkardığı kontratak sonucunda son haftaların formda oyuncusu Rodrigues golünü attı. Bu dakikadan sonra “Kasımpaşa çok etkili olamaz.” diye düşünürken devrenin sonunda gelen tartışmalı penaltı ilk yarının berabere bitmesine sebep oldu.

Maçın İkinci Yarısı
Maçın ikinci yarısında ilk yarıya benzer bir oyun olur ve Galatasaray kazanır derken, Fatih Terim’in ikinci yarıya Eren Derdiyok’la çıktığını gördük. Bu değişiklik bence çok anlamlı değil hatta olumsuz bir değişiklikti. Çünkü yapılan bu değişiklikle maçın en iyi oyuncusu Donk adeta oyundan çıkmış oldu. Ve durum sene başından beri ben dahil herkesin beraber oynamamalı dediği Tolga ve Selçuk İnan orta saha kurgusuna neden oldu. Bence Fatih Hoca ikinci yarıya değişiklik yapmadan başlamalıydı. İlla bir değişiklik yapacaksa Tolga-Sinan değişikliği yapıp Feghouli’yi 10 Numara pozisyonuna almalıydı. Bu duruma rağmen solda Nagatomo ve Rodrigues’in harika oyunları neticesinde adeta Kasımpaşa ceza sahasında oynamaya başladı. Peş peşe baskı ve neticesindeki kornerler golün habercisi oldu adeta. Sonrasında Sinan ve Feghouli değişikliği yapıldı. Sinan’dan beklenen katkı gelmeyince Rodrigues- Sinan kanat değişimi yapıldı ki Rodrigues ilk defa hücumda hata yaptı. Devamında hatasını telafi etmek için yaptığı faulün bir Galatasaray klasiği olan “duran toptan gol” ile sonuçlanmasından sonra panik başladı.
Son değişiklik bence çok sıkıntılı bir değişiklikti. Sarı kartlı Tolga orta sahada tek başına kalırken oyuna Yasin girdi, Donk ise stoper pozisyonunda kalmaya devam etti. Bu değişiklikten sonra Kasımpaşaspor orta sahada dönen bütün topları aldı. Haklı zaman geçirme ve kontra ataklarla bir tane karambol hariç pozisyon vermemiş oldu.
Kısa Kısa
- Muslera: Maç içinde işler kötüye gidebilir, böyle zamanlarda bazen kaleciler devreye girer. Taffarel’in gelişinden sonra Muslera’nın artık devreye gireceğini beklesem de Muslera son iki yılın “öğrenilmiş çaresizliği” içerisinde. Birisi Muslera’ya Lazio’nun ilk senelerinde değil Galatasaray’daki 6. yılında olduğunu hatırlatmalı. Bugün bir hatası var mıydı derseniz yoktu; ancak orada bir artı olarak hissediliyor muydu derseniz, hissedilmiyordu derim.
- Linnes: İlk yarı harika işler çıkardı; ancak Fegholuli ile dayanışma içine girmediği için uzak ve etkisiz ortalar açmak zorunda kaldı. Oysa her fırsatta geçebildiği bu kadar zayıf bir sol bek yakalamışken sağ taraftan maçı bitirecek işler yapabilirdi. Bence Mariano gerekli dersleri almıştır, artık son haftalara daha “winner” bir profil olan Mariano ile başlamak gerekir. Linnes bir kez daha bu kadronun değerli bir oyuncusu olduğunu gösterdi. Gerektiği zaman aynı katkıyı tekrar verecektir.
- Nagatomo: Bu kadar kısa sürede bu kadar iyi uyum takdire şayan. Rodrigues’le kurduğu uyum ile harika ikili oyunlar ortaya çıkardılar. Bir de daha güçlü ortalar yapsa yarım sezonda efsane olur.
- Serdar Aziz: Ceza sahası içinde yaptığı müdahaleyle “tetikte bekleyenlere” fırsat vermemeliydi.
- Donk: İlk yarı ön libero pozisyonunda kendinden beklenmeyecek kadar iyi ofansif katkı çıkardı. İlk yarının en başarılı oyuncularından birisiyken ikinci yarıya stoper olarak çıktı. Tekrara düşecek; ama bu karar bence maçın kırılma kararlarından biriydi.
- Tolga Ciğerci: Bence Selçuk İnan’la tek kaldığı maçlar hem Tolga’nın hem Selçuk İnan’ın kariyerine ciddi bir şekilde zarar veriyor. Fatih Terim bu tercihe mecbur kalmadıkça dönmemeli.
- Selçuk İnan: Sivasspor maçından sonra çıkışta sayılabilecek oyunculardan; ama sanırım aşırı efor onu sonlara doğru oyundan düşürdü. Tudor’la yaz kampı geçirmiş, hiç sakatlanmamış bir Selçuk İnan’ın fizik durumu bence daha iyi olmalıydı. Yukarıda bahsettiğim Tolga ile beraber oynama mevzusu da O’nun oyununa olumsuz katkı yapan etkenlerden.
- Feghouli: Maçın ikinci yarısında birden oyundan silindi. İsteksiz görüntüsü ve oyundan yavaş çıkışı umarım tek maçlık bir olaydır.
- Rodrigues: Galatasaray bu sene şampiyon olacaksa O’na çok şey borçlu olacak. Bu maç 2-1 olana kadar harika oynadı. Nagatomo ile adeta yıllardır birlikte oynuyorlar gibi uyumluydu. Sezonun ikinci yarısında değerini fazlasıyla arttırdı.
- Gomis: Kronik rahatsızlığının nüksettiğini ilk kez gördüğümde yüreğim ağzıma geldi. İnsan tarif edilemez duygularla maçtan da futboldan da geçiyor. Geçmiş olsun Gomis. Bu rahatsızlığa rağmen 90 dakika oynadı sanırım ister istemez yaşadığı bir korkuyla eforlu oyunu bıraktı, bu da O’nun oyununda etkisiz bir görüntü ortaya çıkardı. Sağlıklı bir Gomis son dakikadaki pozisyonda fileleri sert bir şekilde sarsardı.
- Sinan Gümüş: Geçen hafta yazdığım yazıda, bu hafta ilk 11 oynamalı demiştim. Ancak bu haftadan sonra bu talebimden vazgeçiyorum. Hala topsuz oyun konusunda en ufak ilerleme göstermediği gibi toplu oyunda da savunmaya destekte de sınıfta kaldı. Bu sene artık kupa dışında Sinan Gümüş’ten katkı beklemiyorum. Eğer bu yaz döneminde kendini zihinsel olarak geliştiremezse bu gidişle yeni Aydın Yılmaz olacak.
Halis Özkahya
Trabzonspor maçından sonra Kasımpaşa maçında da gerektiği zamanda devreye girdi. Maç 1-0 devam ederken Veysel hatalı bir müdahaleyle Tolga’nın üstüne çıktı, penaltıyı verse maç orada bitecekti. Devrenin sonunda Kasımpaşa lehine verdiği penaltı kararını “aynı pozisyon Galatasaray lehine olsa verir miydi?” diye sorsanız cevabını Trabzonspor maçındaki Fernando’nun pozisyonunda bulabilirsiniz. Evet Galatasaray hakemi de yenmeli; ama bazı şeyler hakemlerin yüzünden o kadar okunuyor ki, burada sezilen kötü niyetin artık paranoya çizgisinde olduğuna inanmayan milyonlar var.
Maç Dışı
Hafta içi Galatasaray TV’de yayına alınan Galatasaray’a karşı bel altı haberleriyle ünlü bir gazetecinin ekrana çıkarılması Galatasaray taraftarını fazlasıyla üzdü. Galatasaray TV bir an önce Özbek yönetiminin etkilerinden kurtarılmalı.
Sonsöz
Galatasaray taraftarının Fenerbahçe ve Başakşehir üzerinden izlediği; kendi maçlarında, özellikle “hakem kararlarında” gözlediği bir senaryo var. Bu ve benzeri senaryoları Fatih Terim birçok defa bertaraf etmeyi başardı. Ancak hem Sivasspor hem de Kasımpaşa maçındaki bence tekrara düştüğü hatalarla bu “ince ayarlara” Fatih Terim de dolaylı destek olmuş oldu. Bundan sonra artık böyle kredi sayılacak maç kalmadı. Fatih Terim Fernando gelene kadar sadece Donk’tan ön libero olarak yararlanmalı, Fernando gelince hala aynı formu sürdürüyorsa belki de hala ilk 11 oyuncusu olarak değerlendirmeli. Artık Selçuk ve Tolga’nın ikili orta saha orta olarak kaldığı “Riekerink orta sahasının” olmayacağını O’da görmüştür. İyi haftalar dilerim.
Not 1: Yazımı yazarken Fatih Terim’in röportajını izledim. Serdar Aziz’in bir sakatlığı olduğu için çıkmak zorunda kaldığını söyledi. Buna mukabil; Ahmet Çalık’ı maç eksiği olduğu için oyuna almak istemediğini söyledi. Ben bu açıklamaya katılmadığım için yazımı yazmaya devam ettim. Çünkü Ahmet Çalık’ı düşünmüyorsa tecrübeli Hakan Balta ya da kupa maçlarında forma bulan Koray’a çok rahat forma verebilirdi. Umarım Fatih Terim bir daha böyle bir hatayı tekrarlamaz.
Not 2: Bu notum da Galatasaray taraftarına. Kötü sonuçlardan sonra futbolcuların sosyal medya hesaplarını, eşlerinin sosyal medya hesaplarını küfüre ve hakarete boğmaktan vazgeçin. Bu yaptığınız Galatasaray’a ve oyunculara zarar veriyor. Ne kadar profesyonel olmaları gerekse de sonuçta onlar da insan ve bu durumdan etkilenebilirler. Doğru tercihlerle değerlendirilen her oyuncu, zamanı geldiğinde az ya da çok katkı vereceği için kıymetlidir. Bence Donk’un sezonun ikinci yarısındaki performansından sonra Galatasaray taraftarı da bu konuda kendine bir çeki düzen vermeli. Sosyal medyayı çok daha anlamlı kullanma yolları var.
Blog’un kuruluş amacı ve hikayesi için https://www.3numaraliuye.com/3-numarali-uye/ yazısını mutlaka okuyun!
Twitter: http://twitter.com/3numaraliuye
Facebook: https://www.facebook.com/3numaraliuye/
Serdar Aziz kritik yerlerde hatalar yapmaya devam ediyor.
Tolga bu takımın orta sahasında oynayacak oyuncu değil.
Ne olursa olsun hele dünkü gibi bir Donk u geri çekip orta sahayı zayıflatmak büyük hata.
Mariano gibi bir oyuncuyu bu kadar kesmenin hiç bir mantığı yok, Liness dün etkili orta yapamadı.
Hakem takdir haklarını öyle kullandı ki hiç bir iyi niyet bulmak mümkün değildi
Maalesef bu sene Serdar’la bitecek. Açıkçası ben sakat olmasaydı bile Denayer’e tercih ederim. Hakemler ise maalesef öyle. Ama şunu gördüm sezon başından beri doğru kadro tercihi olan her maçta hakemin “ince” işleri aşılmış. Kadro fire verdiğinde durum olumsuza doğru gidiyor.