Kazanırken Kaybetmek!

0
183

Maçtan önce beraberliği kabul eden yığınla Galatasaraylı vardı. Bunun sebebi Trabzon’un hazır bir takım görüntüsünde olması, kâğıt üzerinde daha tecrübeli isimlerden oluşması ve kendi sahasında oynaması olabilir. Esasen beraberlik çok da kötü bir skor değil. Hele ki ortaya koyduğumuz oyun kısır ve savruk olunca 1 puan yeterli diye düşünebiliriz. Ancak şu var ki maç içinde rakibi hataya zorlayarak 2-0 öne geçebiliyorsak skoru koruma anlamında da gerekli çabayı gösterebilmeliyiz. Aynı senaryoyu Kasımpaşa maçında da yaşadık. Demek ki muhtelif sorunlarımız var ve bunlara çalışmalıyız.

Trabzonspor Topa Sahip Oldu

Maç tempolu başladı ama Trabzonspor topa daha çok sahip olarak oyunu bizim sahamıza yıktı. Biz ise önde baskı yapıp Trabzonspor’un pas trafiğini kesmek istedik ve yer yer başarılı da olduk. Nitekim ilk golümüz de bu şekilde geldi. Ön alandaki baskı rakip savunmanın dengesini bozdu ve yapılan hata neticesinde doğru zamanda doğru yerde bulunan Emre Kılınç sayesinde öne geçtik. Tabii Halil’in muazzam baskısı, hareketliliği, esnekliği ve zekâsı hem gole hem de maça son derece olumlu yansıdı. Trabzon golü yedikten sonra daha çok üzerimize gelmeye başladı. Baskıya karşılık vermekte zorlandığımızı izleyen herkes fark etmiştir. Basit top kayıpları, hücuma çıkarken yapılan tercih hataları Trabzonspor’un ekmeğine yağ sürdü. Baskının arttığı anlarda ikinci golü bulduk. Kerem’in Abdülkadir’den çaldığı topla hızlı bir şekilde atağa çıktık ve yine Emre Kılınç’ın golü geldi. Kerem’i gole katkısından dolayı tebrik ediyorum ama hamlığı o kadar sarih ki her yönüyle belli oluyor. Haddinden fazla top kaybıyla oynadı. Çevre kontrolü, fizik gücü ve teknik anlamda kendini epey geliştirmeli. Aksi takdirde ona yüklediğimiz anlam zamanla silinir gider. Zira taraftar saha içi performansla birlikte tavır ve davranışlara da bakar.

Skoru Koruyamadık

Skorun 2-0’a gelmesi deplasman takımının işini kolaylaştırması gerekirken nasıl oluyorsa bu bize ters geliyor. Saha içindeki konuşmaları aşırı merak ediyorum. Trabzon deplasmanındasın ve iki farkla öndesin. Yapman gereken skoru korumak ve devreye bu şekilde girebilmek. Oyunu alanımıza yığmaya çalışan Trabzonspor’a karşı bir şekilde önlem alabilmeliydik. Ayağa paslarla topu tutup tempoyu düşürmeliydik. Daha kompakt oynayıp defolarımızı gizleyebilmeliydik. Bunları yapamayınca Trabzon’un geliyorum diyen golüne engel olamadık.

İkinci Devre

Fatih Hoca iki oyuncu değişikliğiyle başladı ikinci devreye. Emre sakatlıktan dolayı kenara geldi yerine Hollandalı Twitter fenomeni Babel dâhil edildi. Morutan’ın neden çıkarıldığını anlamadık, onun yerine de Aytaç sahadaydı. İkinci yarıya Trabzon’un daha baskılı başlayacağını düşünmüştüm ama Avcı sabırlı bir oyunu tercih etti. Topla oynama oranı rakibin lehineydi. İkinci golü yemeden önce Babel ile net sayılabilecek bir fırsatı değerlendiremedik. Devamında yediğimiz gol Trabzon’u daha da kamçıladı. Oyunu eline alan Karadeniz ekibi taraftarının da etkisiyle baskısını artırdı. 74. dakikada Kerem’in yerine Mohamed oyuna girince Halil sağa geçti. İki dakika sonra Halil’in bireysel çabasıyla gelişen atakta Cicaldau’nun pasını alan Halil Dervişoğlu biraz daha iyi vursa öne geçebilirdik. Maçın kalan dakikalarında her iki takımda da yorgunluk belirtileri gözlendi. Maç iki tarafa da gitti geldi ama gol sesi çıkmadı. Galatasaray kazanırken kaybetti. Trabzon kaybetmeyi sindirmedi ve geri döndü.

Bireysel Performanslar

Yediğimiz gollerde takım savunması adına özellikle beklerimiz tarafında ciddi sıkıntılar var. Yedlin’in savunma kusurları bir bir kendini gösterdi. Ofansif anlamda da isabet konusunda problemleri mevcut. Aanholt’un oyun içinde kritik noktalarda müdahaleleri oluyor ancak pas tercihleri son derece irite edici. 4’e 3 pozisyon yakaladıysan uzaktan şut çekmek yerine pas vermelisin. Cicaldau’nun basit ve direkt oyunu hücum ederken opsiyon oluşturuyor. Biraz daha inisiyatif alırsa oyun ve saha içi liderliği üstlenebilir. Berkan ön liberoda yeterli düzeyde oynayamıyor. Assunçao’nun oraya gelmesiyle Berkan’ı ofansif pozisyonda göreceğiz. Emre Kılınç’a da değinelim. Yerli oyuncuların öneminin hayli arttığı şu ortamda çok kıymetli bir opsiyona sahip olduğumuzu hatırladık. Oyunda çok görünmese de doğru zamanda doğru yerde bulunmayı başaran Kılınç tabela yapmayı bildi.

Sabredelim

Bugün itibarıyla ligde 8 puanımız var ve üç deplasman oynadık. Bununla birlikte yeni kurulmuş genç bir takımız. Zamanla oyunumuzu geliştireceğimizi ve iyi oyunumuzu doksan dakikanın tamamına yayacağımızı düşünüyorum. Bireysel anlamda saha içi basit hataları en aza indirmeliyiz. Gerek savunmada gerekse hücum hattında pas tercihleri konusunda daha doğru kararlar verebilmeliyiz. Fatih Hoca’nın kenardan aldığı oyuncular konusunda çeşitli itirazlar var. Örneğin Babel ısrarını birçoğumuz anlamlandıramıyoruz. Tüm bunlar ışığında oyuncu grubuna ve Fatih Hoca’ya yapıcı eleştirilerimizi sıralarken hakarete ve ağır laflara asla meyletmeyelim.

Twitter: https://twitter.com/BurhanAlsan

İletişim: 3numaraliuye@gmail.com

Blog’un kuruluş amacı ve isim hikâyesi için https://www.3numaraliuye.com/3-numarali-uye/yazısını mutlaka okuyun!

Yorum bırak

Lütfen yorumunuzu yazınız
Lütfen buraya adınızı yazınız