Mayıs Sorumluluğu

0
358

Şampiyonluk havasına girilen haftalarda Galatasaray bizlere hep bir güven vermiştir ve o süreçte de bu güvenin hakkını vermiştir. Benim gibi temkinli bir adam bile bütün hafta bütün Beşiktaşlı arkadaşlarıma “Yeneceğiz sizi.” dedirtecek derecede bir istatistiği var Galatasaray’ın. Benim aklıselim biçimde takip edebildiğim süreçte genelde ya sezonun ilk haftalarından olamayacağını belli eder Galatasaray ya da sonuna kadar gider ve şampiyon olur.

****

Gelenek, futbolda çok önemli bir kavramdır. Günümüzde birçok insan, özellikle futbolu 2010’lardan sonra takip etmeye başlayanlar Manchester City ve Paris St. Germain gibi takımların Şampiyonlar Ligi alamamasına şaşırıyor mesela. İşte burada gelenek ve kültür dediğimiz şeyler devreye giriyor. Köklü takımlarla özdeşleşmiş köklü gelenekler, çok yüksek istatistiklerle gerçekleşmiştir ve gerçekleşmeye devam edecektir. Galatasaray’ın da en önemli geleneği final dönemlerinde çok iyi işler çıkarmasıdır. Kadrosu iyi de olsa kötü de olsa, takım keyif vermese bile bu durum değişmiyor. Buna bence en büyük örnek 2014-15 şampiyonluğudur. Şimdi dünkü Beşiktaş maçını ve kalan haftaları değerlendirelim.

****

Galatasaray dün akşam çok keyifli bir derbi galibiyeti alırken şampiyonluk yolunda da bana göre en ciddi adımı atmış bulundu. Çünkü Başakşehir her ne kadar daha iyi bir konumda olsa da şampiyonluk yarışında derbi maçlar her zaman derbidir ve daha önemli bir ölçüttür. Başakşehir’i yenmiş olsak Beşiktaş maçını kestiremeyebilirdik ama şu an sanırım birçok kişi hemfikirdir ki Galatasaray dünkü gibi oynarsa Başakşehir’i de yüksek ihtimal yenecektir. Ha çok mu iyi top oynadı Galatasaray? Tabii ki hayır, zaten mesele de burada. Bazı büyük maçlarda iyi oynamaktan öte doğru oynamak önemlidir. Galatasaray’ın bundan çok daha iyi oynayıp sadece iki üç atak şansı vererek kaybettiği maçlar da oldu. Galatasaray dün topa beklediğim kadar hakim değildi, belli bölümlerde hatalar da yapıldı ama buna rağmen pozisyona girebildi ve girdiklerini iyi değerlendirebildi. Bireysel performanslara değinmeyeceğim ama Muslera, Fernando ve Feghouli’nin büyük futbolculuklarından bahsetmemek olmaz. Fernando özellikle son dönemde çok eleştirildi ama bence Galatasaray’ın en önemli futbolcusu bile olabilir, az daha istikrarlı olsa kaptan olması bile işten değildi. Fernando dünkü performansı bir yana iki sezonun genelinde de hem çok beğendiğim hem de sevdiğim bir futbolcu ve umarım Galatasaray kariyeri başarıyla devam eder. Feghouli ve Belhanda da ikinci devredeki yükselişleriyle hepimizi mutlu ettiler. Ayrıca dün bir kez daha Marcao ve Luyindama için şükrettik. Evet bir iki tehlikeli hata oldu ama ben maçın genelinde ikisini beğendim diyebilirim, yaz kampından sonra gerekli takviyeler de yapılırsa Galatasaray’ın önümüzdeki sezonundan çok umutluyum

****

Maça dönelim Galatasaray’ın şu performansını ve genel final performanslarını hayattan bir örnekle anlatmaya çalışayım. Ben şahsen hiçbir zaman çalışkan bir öğrenci olmadım ama iki kez üniversite sınavına girip ikisinde de istediğim bölüme yerleşebildim. Çünkü gireceğim sınavın bilincindeydim, sorumluluğumun farkındaydım ve sınavdan sonrasıyla ilgili uzun uzun hayaller ve planlar kuruyordum. Galatasaray’ın final maçlarındaki performansını ben buna bağlıyorum. Galatasaray’ın geçen seneki golcüsü Gomis, derbilerde gol atamıyordu ama Beşiktaş maçında sadece alanlar yaratarak maçı getirdi. Dün de Diagne aynı şekilde etki etti maça. Yani bunu benim açıkladığımın dışında yüzlerce farklı örneklerle de açıklayabilirsiniz belki ama sonuç olarak Galatasaray böyle dönemlerin takımı olduğunu bir kez daha göstermiş oldu. Umarım ki bu bilinçle çok güzel iki maç daha çıkarıp Başakşehir maçının sonunda şampiyonluğu ilan etmiş olurlar.

Gelecek haftalardaki maçlar da kolay olmayacak, özellikle deplasman maçlarında çok strese girebiliriz ama Erzurum maçı sonrasında yaşadığım sinirle karışık bir umutsuzluğa kapılma haricinde bu sezonun çok büyük bir bölümünü takımıma yüzde yüz inanarak geçirdim. Burada da Fatih Terim çok önemli bir faktör olarak görülebilir hatta transferdeki başarısızlıklarını bir yana bırakırsak Abdürrahim Albayrak da ciddi bir etken bence. Bu insanlar Florya’da öyle bir atmosfer yaratıyorlar ki az çok takip edip görüyoruz futbolcuların ailelerindeki bireylere kadar herkes kenetleniyor ve takım olmanın ötesinde bir aile oluyor Galatasaray camiası. Zaten ikisinin de Galatasaray’a hizmet ettiği dönemlere dönüp baktığımızda şampiyon olamadığımız sezon sayısı çok çok az. Fatih Terim ile ne olursa olsun artık yollar ayrılmamalı, eksik olmasın yaşayan efsanemiz o bizim.

****

Sonuç olarak bu yazı yirmi dört yaşına gelmiş bir Galatasaraylının kalemiyle ortaya çıktı ve bu heyecanımı sizlerle paylaşabildiğim için çok mutluyum. Yirmi dört senelik süreçte Galatasaray on ikinci, Fatih Hoca ise sekizinci şampiyonluğuna emin adımlarla gidiyor. Umuyoruz ki bu ay içerisinde yirmi ikinci şampiyonluğa ulaşacağız ve önümüzdeki sene Avrupa’da bize daha çok yakışan bir mücadeleyi göstereceğiz.

Twitter: http://@canfailun

Yorum bırak

Lütfen yorumunuzu yazınız
Lütfen buraya adınızı yazınız