Pazar günü NEF Stadyumunda Konyaspor’u zor da olsa mağlup etmiştik. Özellikle ikinci yarıda ortaya konan oyun hoşa gitmese de kazanmak önemliydi. Sezon başından beri oyun planımızla ilgili oturmayan bir şeyler olduğu konusunda çoğu taraftar hemfikir. Ancak Avrupa maçlarında ligdeki oyunun dışında daha dirençli ve dengeli bir futbol sergilediğimizi söyleyebiliriz. Bu açıdan bakıldığında Moskova deplasmanında alınacak beraberliğe kimse hayır demez diye düşünüyordum.
Kadrolar geldiğinde daha çok oyunu tutmaya yönelik bir planla sahaya çıkacağımızı öngördüm. Babel’le topu tutup Barış’la hızlı hücum planı yapılmış olabilir diye düşündüm. Mostafa’nın artan performansından ötürü sahada yer aldığını varsaydım. Savunma dörtlüsü şaşırtmadı. Morutan’ın yokluğu kafalarda soru işareti barındırsa da sonradan oyuna dâhil edilerek skoru alabileceğimiz kanaatine vardım.
****
Soğuk bir Moskova akşamında taraftarımızın tezahüratları eşliğinde başladı maç. Moskova önde basan ve savunmayı epey ileri çeken bir takım. Etkili ayakları var ve pas oyununu iyi oynuyorlar. Nitekim maça da öyle başladılar. Ön alan baskısı yaparak bizi hataya zorladılar ve bunda yer yer başarılı oldular. Topla çıkışlarda yapılacak en ufak hata kalemizde gole dönüşebilirdi. Ayrıca ilk yarı boyunca hayli sert bir takım vardı karşımızda.
Takımımız savunma anlamında yeterli düzeyde performans ortaya koydu ama hücum planı konusundaki eksiklerimiz göze battı. Mostafa’nın topla buluştuğu anlarda kanatlardan yeterli destek gelmeyince atağa çıkamadık. Cicaldau ve Berkan’ın ofansif anlamda daha üst düzey bir oyun sergilemesi gole yakınlaşmamızı sağlayabilir. İlk yarıda Lokomotif Moskova’nın gözle görünür olmasa da üstünlük sağladığını söyleyebiliriz. Kalemizde tehlike yaratan birkaç pozisyonları vardı. Marcao ve Nelsson’un dikkatli oyunu önemliydi. Bekler yeteri düzeyde hücuma ve oyuna katılamadı.
İkinci Yarı
İkinci yarıya her iki takım da hareketli ve istekli başladı. Tempolu bir oyun vardı. Nelsson, Babel ve Mostafa’yla kafa vuruşlarından yararlanamadık. Uzun bir süre sonra duran topları etkili kullandığımızı fark ettim. Lokomotif de ikinci yarı daha cesur ve ataktı. Golün kokusu yavaş yavaş hissedildi ama kimin atacağını kestirmek zordu. Son vuruşlardaki isabetsizlik skor tabelasını değiştirmedi.
66’ncı dakikada Barış’ın yerine Kerem’in oyuna girmesiyle daha net pozisyonlar bulmaya başladık. Kerem’in golü hissetme sezisi çok yüksek. Rakip ikinci yarı daha atak görünse de kaleyi bulan şutları yoktu. Topla daha çok oynayan taraf Moskova’ydı ama pozisyon anlamında onları durdurmayı bildik. 74’üncü dakikada Diagne ve Morutan oyuna girdikten sonra Kerem’in de varlığıyla ön taraftaki hareketlilik hayli hissedildi.
82.dakikada muazzam bir gole imza attık. Savunmadan seri paslarla çıkan Cimbom rakibin dengesini altüst etti. Morutan, Kerem’in koşusunu görüp müthiş bir pas attı. Kerem de çok güzel bir bitiricilikle topu filelere gönderdi. Moskova deplasmanında böyle bir gol atmak Fatih Hoca’nın dehasını bir kez daha gösterdi. Oyunu tutmayı başaran Cimbom, İmparator’un doğru hamleleriyle maçı kotardı. Kalan dakikalarda ikinci golü atmamız içten bile değildi. Golden sonra Moskova doğal olarak baskı oluşturdu ancak savunmamızdaki uyum ve dikkat sayesinde gol yemedik. Avrupa’da namağlup bir şekilde gol yemeden devam etmemiz eski günlerimizi yavaş yavaş hatırlatmaya başlayacak.
Son Söz
Yeni kurulan genç bir takımız. Sene başından beri ümitli olduğumu defaatle dile getirdim. Çünkü koşan, mücadele eden, direnen ve pes etmeyen bir takımız. Elbette eksiklerimiz var. Pas oyununu tercih ettiğimiz yahut topa daha çok sahip olduğumuz maçlarda basit hatalardan ötürü bir sürü gol yedik. Özellikle çıkarken yapılan pas hataları epey gole mal oldu. Buna benzer eksiklerimizi zamanla gidereceğimizi düşünüyorum.
Marcao’nun ne denli önem arz ettiğini şimdi çok daha iyi anlıyoruz. Oynadığı maçlarda hem savunma anlamında hem de hücuma çıkarken gözle görülür bir fark oluşturuyor. Nelsson’la gayet uyumlu bir görüntü çiziyorlar. Hamle, zamanlama, pozisyon alma konusunda iki üst düzey stopere sahip olduğumuz için şanslıyız.
Bugün çok doğru bir oyunla galip gelmeyi başardık. İlk yarıda rakibi durdurduk ve oyunu tutmaya çalıştık. İkinci yarıda temponun da artmasıyla rakip kaleyi yokladık. Sonradan oyuna girenlerin maksimum katkısıyla maçı kazandık. Kerem ve Morutan farkını ortaya koydu. Diagne’nin istasyon oluşturma konusundaki başarısı muazzam. Vücudunu çok yerli yerinde kullanıyor ve topu kolay kolay kaybetmiyor. Neticeye bakıldığında Avrupa’da gol yemeyen ve namağlup ilerleyen bir Cimbom görüyoruz. Ne mutlu bize.
Yaşasın Galatasaray!
Twitter: https://twitter.com/BurhanAlsan
Blog’un kuruluş amacı ve isim hikâyesi için https://www.3numaraliuye.com/3-numarali-uye/yazısını mutlaka okuyun!
