Bir haftalık “sessiz” aradan sonra herkese merhaba. Galatasaray sezonun ikinci yarısına hep pozitif yönde göstergelerle girerken, Kadıköy derbisi ve ardından Gençlerbirliği maçı ile birlikte net ve pozitif bir oyun şeklini de bulmuştu. Tabii bu pozitif futbolun en büyük nedenlerinden birisi olan Seri doğal olarak göz önüne çıktı. Son iki maçta Ersun Yanal ve Hamza Hamzaoğlu’nun başaramadığını bugün ilk gole kadar yaptığı baskıyla Rıza Çalımbay başardı. Çalımbay’ın oyuncuları Seri ve Lemina üzerinden Galatasaray defansına müthiş bir baskı kurdu ve neticede de golünü buldu.
Golden sonra Kadıköy senaryosu devreye girdi. Golün rahatlığıyla baskıdan çekilen Sivasspor’a karşı Galatasaray tıpkı Kadıköy’deki gibi tekrar soğukkanlı bir oyun ortaya çıkardı ve Falcao ve Feghouli’nin karşılıklı yaptığı gol ve asist paylaşımlarıyla öne geçti. Devre Galatasaray’ın bulduğu fırsatları da değerlendiremesi sebebiyle tek farkla bitmiş oldu.
****
İkinci devreye Galatasaray bu sefer ilk yarıdakine benzer bir baskı yemeden başladı. Biraz daha topun kıymetini bilse üçüncü gol için daha da fazla pozisyon bulabilirdi. İşte bu noktada hakem devreye girdi. Bugüne kadar gördüğüm en ilginç VAR uyarılarından birisi geldi. Faul, tehlikeli hareket ya da ceza sahası içinde olduğu kamera görüntüsü ile net olmayan gri bir pozisyon sonucunda VAR kararı ile penaltı geldi. Penaltı pozisyonuna geldiğinde müthiş bir form ivmesi yakalayan Muslera’dan bir de penaltı kurtarışı bekleyen taraftar sayısı sanırım milyondan az değildir. Neticede penaltıyı da kurtardı ama top Emre Kılınç’ın önünde tekrar kalınca skor 2-2’ye gelmiş oldu.
Maç tekrar beraberlik durumuna gelince iki takımın hocası da risk almaya başladı. Her iki takımın da son vuruş ve paslarda başarılı olamaması beraberliğin bozulmamasına neden oldu.
****
Fatih Hoca sakatlıktan çıkan Lemina’yı geçen hafta oynayan Taylan’ın yerine ilk on bire aldı. Lemina yokluğunda sahanın şefliğini Seri’ye kaybettiği ve yeni sakatlıktan çıktığı için olsa gerek bugün kendini yeterince gösteremedi. Fatih Hoca Lemina’yı sadece bu maç için değil gelecek maçlar adına da bir an önce forma sokmak için oynattı bence. Bu haftanın yararını diğer maçlarda mutlaka göreceğiz. Bunların yanında bugün gerek Sivasspor’un aldığı önlemin işe yaraması gerek takımın Onyekuru’yu topla buluşturduğu anların etkisiz noktalarda olması, hızlı hücum silahımız Onyekuru’yu yeterince kullanamamamıza neden oldu. Falcao ve Feghouli’nin bir uyum yakalaması ve tecrübelerini konuşturması da şampiyonluk mücadelesi adına sevindiriciydi. Duran top kullanımında çalışma ve başarı oranının artması ve stoperlerin, özellikle de Donk’un hücum çıkışları, yine şampiyonluk mücadelesinde mutlaka önemli bir anahtar olacaktır.
****
Galatasaray bugün ligi uzun süre lider götürmüş, kendi sahasında sadece yedi gol yemiş ve namağlup durumdaki Sivasspor’a konuk oldu. Ligin bu evresinde bu deplasmanda hem iyi oynamak hem de galibiyeti hak eden bir oyun oynamak kolay değil. Galatasaray artık iç saha ya da dış saha demeden çok pozitif bir oyun ortaya koymaya başladı. İşte bu çıkış rakipleri “önlem alan” takım durumuna soktu ki bu bence çok önemli bir artı Galatasaray için. Rakiplerin Galatasaray’ın “büyük” oyununu kabul etmesi aynı zamanda içeride ya da dışarıda baskı kuracağımız dakikaların artacağı anlamına geliyor. Bu noktada Falcao, Fegouli ve Henry’nin gol becerileri ligin kaderini belirleyecek. Sezonun ilk yarısında üç ya da dört oyuncudan pozitif katkı alarak galibiyete yürümekten başka şansı olmayan Galatasaray üç-dört oyuncuya el açtığı o kötü periyottan bu aşamaya tam olarak 14+1 pozitif katkı verecek oyuncuyla geliyor. Ve bu opsiyon sayısıyla diğer rakiplerden farklı olarak şampiyonluğun en büyük ve en güçlü adayı konumunda. Gelinen nokta öyle büyük ki savunmada ya da hücumda topu gereksiz dürten ne yapacağını bilemeyen, takıma yük olan bir tane oyuncu yok. Bu gerçekten inanılmaz bir değişim. Tabii ki bu değişimin tüm artıları ilk yarıdaki çoğu eksi gibi Hoca’ya yazar. Zor zamanlarda “tazminat peşinde olmayan” ve çalıştırdığı takımın gerçek taraftarı olan bir Hoca’ya sahip olmak Galatasaray’ın en büyük avantajı…
Sonsöz
Bugün galibiyet serimiz tartışmalı bir penaltı ile bozuldu. Galatasaray yerinde birçok takım bu penaltıyı haftanın krizi yapardı. Galatasaray buna rağmen oyunu kazanmak için kurulan mücadele ağını galibiyet oyununa çevirmek için fazlasıyla risk de aldı. İşte bizim istediğimiz Galatasaray bu. Bazıları gibi bahaneler sığınmak yerine mücadele etmeyi sürdürmek belki de “diğerleriyle” aramızdaki en büyük fark bu! Galatasaray yakaladığı bu çizgiyi belli bir ortalama ile sürdürecek ve final periyotunu son iki sezondan çok daha rahat şekilde geçecektir bana göre. Sakatlık ve cezalar uzak, yolumuz şampiyonluk olsun. Galatasaray’la kalın…
Blog’un kuruluş amacı ve hikayesi için https://www.3numaraliuye.com/3-numarali-uye/ yazısını mutlaka okuyun!
Twitter: http://twitter.com/3numaraliuye
Facebook: https://www.facebook.com/3numaraliuye/
İnstagram: https://www.instagram.com/3numaraliuye/