Galatasaray bolca travma aldığı sezonun ilk yarısından sonra takımda önemli değişikliklere gitti. Aslında önde santrforsuz oyuna rağmen ofansif sıkıntı yaşamazken hakem müdahaleleri (özellikle Fenerbahçe maçı altı maçı etkilerken, ilk yarıdaki Konyaspor maçında olanlar niyetleri açıkça ortaya koymuştu) ve savunmada yaşadığı sıkıntılar neticesinde ligin kollanan ekibinin oldukça gerisine düştü. Buna rağmen pes etmedi ve devre arasında özellikle savunmaya yaptığı katkılarda kısa sürede aldığı dönüşle birlikte tekrar birilerine kâbus olacağını gösterdi. Ve bugün türlü oyunlarla bıraktığı liderliği geri aldı. Haftaya Rizespor karşısında kazanırsa büyük ihtimalle kollanan takımla oynadığı maçtan sonra büyük taraftarı önünde şampiyonluk turunu atacak.
Maça Gelirsek
Maçtan önce kadrolara ve hocaların tavırlarına bakarsak bir deplasman takımının Galatasaray’ın galibiyet isteğine de güvenerek savunmayı ön planda tutmak isteyeceğini gördük. Neticede de 0-0’lık bölümünde sadece bireysel hatalardan gol bulmayı umarken savunma yapmayı da başaramadı. Buradan baktığımızda final maçlarında gelenek ve ruh oluşturmanın ne kadar önemli olduğunu gördük. Maça çıkan kadrolarınızla “ben büyüğüm ve şampiyonluk istiyorum” diyemiyorsanız maçı da hak etmez ve kazanamazsınız.
****
Şenol Güneş kadro tercihiyle bu maçla ilgili beklentisini ortaya koymuştu. Peki Fatih Hoca ne yaptı? Çok güvendiği stoper ikilisine kavuştu. Bu sadece savunma açısından değil hücum açısından da önemliydi. Çünkü Marcao’nun savunmadaki rolü kadar oyun kurucu rolü de var ve özellikle Konyaspor maçında O’nu çok aramıştı. Ardından Marcao’suz haftalarda çok ciddi katkı veren Donk ve Ndiaye arasındaki tercihini Hollandalıdan yana kullandı. Donk’un derbilerdeki soğukkanlı desteği ve uzun boyuyla orta sahadaki savunma hattında yapacağı katkıyı istedi. Diğer iki seçenek biraz da formsuz gözüken Nagatomo ve Linnes ile Mitroglou değişikliği ihtimaliydi. Hoca solda tercihini Nagatomo’dan kullanırken Mitroglou’nun sakatlığı neticesinde Diagne’yi tartışmasız ilk onbire yazdı. Oyun Fatih Hoca’nın istediği gibi giderken, neticede beklendiği gibi oldu.
Kısa Kısa
- Muslera: Muslera geldiğinden beri oynadığı her sezonda ligin bir bölümünde eleştirildi ve tartışıldı. Bu tartışmaların Galatasaray taraftarları kısmında “Muslera’nın şampiyonluk modunu geçtiğini” yazmıştım. O’da bir kez daha kendisine güvenenleri yanıltmadı. Eğer Muslera şampiyonluk moduna geçmişse yan top gibi zaaflardan değil öz güvenli bir kaleciden bahsetmek daha doğru olacak. Ayrıca şunu da eklemek istiyorum:Aslında M
- uslera sezona da çok iyi başladı. Ancak Fenerbahçe maçı sonrası ligin geldiği durumdan sonra savunmadaki istikrarsızlığa O’da direnemedi. Bu iki stoper ikilisiyle seneye çok daha iyi başlayacaktır.
- Nagatomo: Pnömotoraks rahatsızlığı ve Japonya ulusal takımıyla final oynadığından beri geçen seneki kadar katkı veremedi. Ancak Fatih Hoca bugün Japon futbolcuya güvendi ve O’da hocasının yüzünü kara çıkarmadı.
- Mariano: Savunmadan başlayan hücumun en büyük iki silahından birisi Mariano ilk devrede gayet iyi oynadı. İkinci yarıda biraz da hakem kararlarıyla oyundan düştü. Ancak skor ve oyun rahatlığıyla birlikte Galatasaray bu düşüşten etkilenmedi.
- Marcao: Sakatlıktan çıkmasına rağmen sahaya sağlam basışı ve takıma verdiği güven sayesinde bugünkü maçın önemli isimlerindendi.
- Luyindama: Burak Yılmaz’ı oyuna hiç sokmadı. Maç ekstra bir olay istemediği için çok fazla risk almadı. Buna rağmen hatırladığım iki kritik pas hatası vardı ancak yine de sade oyunuyla çok güven verdi. D
- iğer riskli oyunu da keyif veriyor ancak riskli oyunları da isteyeceğimiz zamanlar olacaktır. Bu da kapanan takımlara karşı yapacağı ekstralarla olacak.
- Donk: Hoca’nın derbideki en önemli tercihi oldu. Aslında benim beklediğim toplu oyunu da oynayamadı orta sahadaki hava toplarında üstünlük kurma konusunda da… Ancak topsuz oyundaki katkısı ve skor 1-0 olduktan sonraki oyuna dahil oluşu önemliydi.
- Fernando: Sakatlıktan önceki formsuz döneminde Fernando’dan kesmiştim; ancak Fatih Hoca O’ndan vazgeçmedi. İkinci kez bir Beşiktaş derbisi kazandırırken oyunuyla da güven verdi.Genelde büyük maçlarda verdiği katkıyla “Acaba maç mı seçiyor diye kızasım geliyor ama ligin bir maraton olduğu hatırlıyorum. Bu şampiyonluk mücadelesinde Serdar Aziz’in bile katkısı var 🙂
- Belhanda: Sezonun ikinci yarısında Feghouli ile birlikte ofansif anlamda ciddi katkı verdi. Bugün de savunma katkısı dahil ciddi katkı verdi. Bugün ofansif anlamda da katkı verebilirdi ancak hep en iyisini aradığı için bu olmadı. Aslında Belhanda çok zeki bir oyuncu ve genelde ilk düşündüğü daha doğru oluyor. Özellikle kanat akınlarında girdiği pozisyonlarda ilk düşündüğünü yapsaydı bence daha doğru tercih olurdu. Geri döndüğü anda avantajını kaybediyor.
- Feghouli: Fatih Hoca sezon başında O’ndan vazgeçti. İşler tekrar kötüye gittiğinde tekrar bir şans isteyen Feghouli bu şansı iyi kullandı ve sezonun ikinci bölümünde çok önemli katkılar veriyor.
- Henry Onyekuru: Çok kızdık, çok kızıyorum ama şu bir gerçek hızıyla birlikte ligin en çok pozisyona girmeyi başaran oyuncularından. Bizler Fatih Hoca’dan alternatiflerini denenmesini isterken Hoca ısrarını sürdürdü ve neticede kazanan haklıdır. Galatasaray taraftarı hep geleceğe yönelik düşünür; eğer Onyekuru Galatasaray’da kalacaksa yaz sezonunda ciddi bir güçlenme çalışmasına girmeli ve biraz da cesaretini arttırmalı. Özellikle Şampiyonlar Ligi maçlarında bu cesarete çok ihtiyacımız vardı.
- Diagne: Diagne skoru 1-0’a getireceği ve seriye bağlayacağı maçlara kadar tartışılacaktır. Bugün de iyi ve kötü katkılarıyla yine tartışılacak. Özellikle birinci golde yaptığı katkı ve istekli oyunu bizleri mutlu etti. Ancak ayakta kalmaya çalışmamasıyla bizleri üzüyor. Galatasaray taraftarı haklı penaltılarda bile keyif almaz ve akan oyundaki golleri önemser. Hakemlerin Galatasaray’a yaklaşımı da ortada… O zaman bu kadar çok penaltı almaya çalışmanın anlamı ne? Diagne’ye Gomis’in geçen sene Beşiktaş maçında aldığı penaltı ve Karabükspor maçında ayakta kalarak Maicon’a attırdığı golü günde 50 kere ders ni
- yetine izletmek lazım. Ayakta bir oyuncu her zaman daha tehlikelidir Diagne; lütfen birisi bu konuda Diagne’ye dokunsun.
****
Bülent Yıldırım
Maçtan önce birçok Galatasaraylı O’nun Beşiktaş istatistiklerini ortaya koyarak gergin bir tablo ortaya koydu. Daha maç başlamadan suratlarında ne yapabilecekleri yüzlerinden okunan Ali Palabıyık, Fırat Aydınus, Cüneyt Çakır ve daha nice hakemlere göre vücut dili ve kararları en makul olan hakemdi bence. Geçmişte Yasin Öztekin’e önce verip sonra geri aldığı pozisyon mutlaka önemli bir karardı ama tetikçilik yaptığını düşünmüyorum. Genelde oyun oynanmasına müsaade eden bir hakem. Oynamak isteyen Galatasaray olduğuna göre şartlar Galatasaray lehineydi. Maçın ilk yarısında takdir hakları biraz daha Galatasaray’ın lehineydi. Vida’ya verdiği sarı kart da biraz daha ağırdı. Golden önceki taç kararı da çok doğruydu. Ancak Beşiktaşlı oyuncuların taç kararına yaptığı itirazların fazlalığı neticesinde ikinci yarıda biraz da eyyama doğru geçti. Neticede sonucu etkileyecek bir hata yapmadı ve maçı özellikle germeye çalışan hakemlerden de olmadı.
Şampiyonluğa Doğru
Bu şampiyonluk en önemli iki şampiyonluktan bence çok en önemlisi olacak. Yaklaşık 16 puanla Galatasaray takımının psikolojisini bozarak son düzlükte bazı takımları rahatlatmak istiyorlardı birileri. Son düzlükte herkesin gözleri maçlara dönünce bazı şeyler o kadar da kolay olmuyor. Küme düşme potasındaki takımlar gel-geç demiyor. O zaman rahatlığa alışmış yaşlı takımlar “bittik-bittik biz” haline geliyor. Ve saçma sapan üç-beş kişiye saçma sapan sloganlar uyduranlar değil; emeğine güvenenler kazanıyor.
Şampiyonluk yolunda en önemli virajı geçtik. Galatasaray camiasının ve Fatih Hoca’nın geleneği rehavet tehlikesinin önüne geçecek olsa bile yine de dikkatli olmak lazım. Evet bir tarafta moral üstünlüğünü elde etmiş Galatasaray, diğer tarafta düşüşte Başakşehirspor var. Ancak biz yine de kendi önümüzdeki finallere konsantre olup Rizespor maçını hasarsız atlatmalı ve taraftarımız önünde sezonun acısını çıkarmalıyız. Ve şampiyon olarak Fatih Hoca’nın maç öncesinde yaptığı açıklamalar gibi gereken cevaplar vermeliyiz.
Hep söylediğimiz gibi: Mayıslar bizimdir!
Yaşasın Galatasaray!
Twitter: http://twitter.com/3numaraliuye
Yeni açtığımız ana hesabı takip edin ve gücümüze güç katın: https://twitter.com/3numaraliuyecom
Facebook: https://www.facebook.com/3numaraliuye/
İnstagram: https://www.instagram.com/3numaraliuye/