Taktik Maktik Var…

3
645
Taktik maktik var...
Taktik maktik var...

Taktik Maktik Var…

Ligin 17. Haftası ve ilk devrenin sonu çoğu Galatasaraylının beklemediği şekilde bitti. İlk 8 haftada geçtiğimiz yıllara kıyasla daha hırslı ve göze hoş gelen bir futbolun sonucunda kâbus gibi geçen bir 8 hafta nereden bakarsanız bakın iki farklı anlayış vardı.

Burada Tudor’un büyük hatalarını dile getirmeye sanırım gerek yok. En nihayetinde camianın büyük çoğunluğunun istediği Fatih Terim takımın başına geçti ve Göztepe mücadelesinden galip ayrılan taraf oldu.

Peki üç günde ne değişti? Veya üç günde gerçekten bir teknik adam bazı şeyleri değiştirebilir mi?

-Cevap net biçimde evet.

Fatih Terim Farkı

Fatih Hoca henüz sahaya 11’ini sürmeden çoğu Galatasaray taraftarının aklında; “Hoca Belhanda-Garry-Feghouli üçlüsüyle kesin başlar ve kanat futbolu oynatır” düşüncesi vardır. Nitekim hoca şaşırtmadı ve aynen böyle bir oyunla sahaya çıktı.

Fark 1: Tudor’un sahaya sürdüğü 11’i bir gün önceden kuşlar haberdar etse de maç başlayana kadar 3lü mü 4lü mü tartışması başlar. Tolga solda mı ortada mı? Şeklinde sorular havada uçuşurdu. Tam 16 hafta boyunca ne oynattığını tahmin edemediğimiz Tudor’a karşı Terim’in futbol anlayışının farkı ortaya çıktı.

Fark 2: Dengeli takım dizilişi; Fatih Terim takımın zayıf ve güçlü yönlerini iyi analiz edip rakip takıma dezavantajını göstermek istemeyen bir hocadır.Ve sezon başından bu yana “Sağ-sol” dengesizliğini bir maçta söküp attı:

 

Şekil 1.’de gözüktüğü üzere bu “sağ-sol” dengesini maç içinde koruduğu aşikâr Galatasaray’ın. Aynı şekilde Tudor hücumu sağ kanada yayarak hem rakiplere fırsat veriyor hem de okunabilir bir Galatasaray hücum anlayışı veriyordu.

Şekil 1.Atak Tarafları

 

Taktik maktik var...
Şekil 1.’de gözüktüğü üzere bu “sağ-sol” dengesini maç içinde koruduğu aşikâr Galatasaray’ın. Aynı şekilde Tudor hücumu sağ kanada yayarak hem rakiplere fırsat veriyor hem de okunabilir bir Galatasaray hücum anlayışı veriyordu.

 

Aşağıdaki Şekil 2. Ve Şekil 3. Gözüktüğü üzere Tudor’un bir iki maçı hariç genel dağınık dizilişine karşı Terim’in 2 günde çıkardığı diziliş. Televizyonlarda konuşulan dizilişin önemi saha içi konumlanmadır ve Fatih Terim bunu çok doğru biçimde yansıttı sahaya.

 

Şekil 2. Y.Malatyaspor Konumlanma

Şekil 2. Y.Malatyaspor Konumlanma
Şekil 2. Y.Malatyaspor Konumlanma

Şekil 3. Göztepespor Konumlanma

Şekil 3. Göztepespor Konumlanma
Şekil 3. Göztepespor Konumlanma

Fark 3: Fatih Terim: “Top Göztepe’de, Göztepe oynasın; Galatasaray’da, Galatasaray oynasın… Böyle bir durum ben buradayken olamaz. Önceden genelde kendi sahamızda top yapıyorduk, bugün rakip alanda daha çok pas yapmamız bizi sonuca götürdü.”

Maç sonu Fatih Terim’in şu sözlerini Tudor hiçbir zaman ne oyuncularına ne medyaya karşı dile getirebildi. Büyük takım çalıştırdığının ve Galatasaray’ın genlerinde hücum futbolu olduğunun farkına değildi. Terim ise daha geldiği ilk gün bunu aşılamaya çalıştı.

 

Fark 4: Fatih Terim’in olgun tavrı; Tudor çoğu maça çok yanlış oyuncu seçimleri ve dizilişlerle çıkmış ve puan kaybı yaşadığımız veya yaşamadığımız çoğu maçta ise uzun bir süre hatalarında inat etmiş ve değişikliğe gidememiş veya çok geç gitmişti.

Fatih Terim ise, Belhanda ve Ndiaye ikilisine verdiği taktik ve dizilişten 2.yarı hemen vazgeçip oyunun seyirini değiştirdi: Şekil 4. Ve Şekil 5.’de(Topla Buluşma Noktaları) Belhanda’nın değişen rolü daha açık biçimde görülüyor:

Şekil 4. İY Belhanda   

Şekil 4. İY Belhanda
Şekil 4. İY Belhanda

Şekil 5. 2.Yarı Belhanda

Şekil 5. 2.Yarı Belhanda
Şekil 5. 2.Yarı Belhanda

SONUÇ

Yıllardır dile getirilen Terim’in belli bir taktiği yok, motivasyonla top oynatıyor vs. gibi zırvaları tek maç ve iki günde taca attı yine Fatih Terim.

“Taktik Maktik Yok Bam Bam Bam” mottosunun aslında içinin ne kadar dolu olduğunu ve Fatih Terim’in stilinin Galatasaray’a ne kadar uygun olduğunu Tudor kıyaslaması ile sadece dört adet farkla kısa tutarak açıkladık.

Aynı zamanda sezon başından beri Fatih Terim zaten Galatasaray’ın başındaymış. Bir çocuk hevesiyle her hafta kafasında 11 kurmuş; yedeklerin durumuna bakmış; oyuncularla hep konuşmuş. Kendisinin de dile getirdiği gibi Galatasaray ile yaşamış.

 Twitter: http://@MindCimbom

 

 

3 Yorum

  1. Igor Tudor’un özellikle takımdaki yabancılar tarafından ciddiye alınmadığı ve bu oyuncuların buna rağmen yöneticiler tarafından pohpohlandığı(en azından uyarılmadığı) zaten biliniyordu. Bu yüzden Tudor istediklerini sahaya yansıtamadı. Futbol sadece taktik bilgisi değil şüphesiz. Yine de şunu çok net söyleyebilirim ki siz Tudor’un ne istediğini hiçbir zaman bilemeyeceksiniz. T.D. kariyeri çok dolu olmayan çoğu hocalar hedefleri olan kulüplerde otoritesini kurmada sıkıntı yaşmıştır zaten.
    Gelelim Fatih Terim’e… Kendisi sizin zannettiğiniz gibi bir taktik dehası KESİNLİKE değil. Andrea Pirlo’nun yazdıklarına bakarsanız zaten orada muazzam bir Terim analizi var. Öyle kanatlarda Feghouli mi Rodrigues mi demekle taktisyen olunmuyor. Zaten kendisinin de böyle bir iddiası olduğunu düşünmüyorum.
    Göztepe maçıyla gelen şey emin olun Tudor’un gitmesi artı Terim’in gelmesinin getirdiği pozitif değişim etkisi. Fatih Terim nükleer fizikte çığır açmıyor; bilinen tanınan oyun tarzı ve sürekli bok yemiş gibi surat ifadesiyle her zamankinden farksız karşınızda. Zaten gelişindeki 1905 TL yakışıksızlığı milli takım kariyerinin özeti gibiydi. Gidişi de aynen bu çirkinlikte olacak.
    Ayrıca şunu bilin: GS camiası gün geçtikçe yaptığı hareketlerden dolayı Terim’e karşı tavır alıyor. Dursun Özbek gibi futboldan hiç ama hiç anlamayan bir tüccar Terim’e daha fazla kredi ve kontrol verecektir. Ama kendinin de yeri sene sonundaki lig konumuna bağlı olacak.

Yorum bırak

Lütfen yorumunuzu yazınız
Lütfen buraya adınızı yazınız