Toplam Kalite Artınca

0
1022

Futbol öyle bir oyun ki dakikalar, saniyeler, saliseler bile takımların ve oyuncuların kaderini belirliyor. Galatasaray Mertens’ten yoksun kadrosuyla sahaya çıktı bugün. Rashica söylentiye göre ağrıları olduğu için yedek, son haftaların formda oyuncusu Berkan ise Torreira ile rekabetindeki ilk gerçek rotasyonundaydı. Galatasaray geçen haftanın sarhoşluğundan ve kadro değişiminden olsa gerek ilk dakikalarda tutuktu. Ta ki gole kadar. Golden sonra İcardi önderliğinde müthiş bir baskı kurdu Galatasaray. Daha ilk yarıda beş maça yetecek sayıda pozisyon buldu ama ikinci gol bir türlü gelmiyordu. Sahada net olarak aksayan tek bir oyuncu vardı. O da Mata’ydı. Teknik direktör gözüyle maçı izleyen Galatasaraylılar notları arasına devre arası için ilk değişikliği yazmışlardı bile bence. Ben de öyle düşünüyordum. Ama yazının başında dediğim gibi anlar, saniyeler çok belirleyici. Değişmesi için beklenen Mata 2 dakika içinde maçı iki gol atarak maçı Galatasaray lehine tescil etmiş oldu.

İkinci Devreye Mutlu Başlayan Galatasaray!

Maç 3 farklı bir skora ulaşmış olmasına rağmen Galatasaray gol isteğini sürdürüyordu. Nadiren pozisyon verse de her topu isteyen ve genelde saniyeler içinde geri alan bir Galatasaray vardı. UEFA kupasını aldığımız dönemdeki Okan, Suat, 5 Numara, Ümit Davala ve Hakan Şükür’den beri prese ve sonuca bu kadar çok ulaşmamıştık. Boey, Torreira, İcardi, Barış, önceki haftalarda Berkan ve Rashica’nın bu sürece katkısı çok büyük. Savunmada Nelsson ve Abdülkerim’in verdiği güven de bu ekibi rahatlatıyor. Topun olduğu her yerde artı bir olmayı başarıyoruz. Ancak 3-0 gibi net skora ve pres rüzgarına rağmen yetmişinci dakikaya kadar dördüncü golü atamadık. Net skor, rakibin gardının düşmesi üzerine Okan Buruk dört oyuncu birden değiştirdi. Maçın iyi oyuncularından, maç eksiği olan İcardi’yi çok zorlamaz diye düşünürken Okan Hoca İcardi’yi hem de Gomis ile birlikte sahada tuttu. Burada hem İcardi’nin 90 dakika alışkanlığının artmasını hedefledi hem de bulabileceği gollerle ödüllenmesini istedi belki de… Birlikte oynamalarından Gomis fayda gördü ve Yunus’un pasına eski günlerindeki gibi net bir vuruş yaparak takımın dördüncü golüne ulaşmasını sağladı. Gomis adeta bir şarap gibi. Bu sezon takım formunun henüz oturmadığı dönemi atlatmamızda ve sonraki süreçteki katkısıyla müthiş bir iş çıkardı. Gomis olası şampiyonluğumuzda şimdiden pastanın büyük payını aldı. Gelecekten bugüne baktığımızda küme düşme hattındaki takıma yaptığı katkı ve bir üst seviyeye çıkarken aldığı sorumluluk hatırlanacak. Belki de gol kralı olduğu sezondan bile daha çok paye alacak.

Takım Kalitesi Oturunca

Takımdaki toplam kalite arttıkça oyuncu isimlerini tartışmaktan çok oyunu tartışmaya geçebiliyorsunuz. Geçtiğimiz sezonlarda Muslera’nın bile tartışıldığı bir takımda asıl sorunun istikrar ve toplam kalitede olduğu çok açık. Bu takımdan ayrılan Emre Kılınç, Emre Akbaba, Taylan Antalyalı, Cicaldau, Morutan; Mohammed gibi oyuncular da bugünün atmosferinde farklı bir hikâyenin içinde olabilirlerdi. Tekrar tartışmasız isim olan Muslera, geçen sezonun tartışmalı isimlerinden Berkan, “acaba olmayacak mı?” denilen Barış gibi isimlerin verdiği katkıda toplam kalitenin önemi büyük. Geçen sene yaptığımız en büyük hata buydu. Potansiyelli oyuncuları rahatlatacak, seviye atlatacak isimler yoktu. Bu da bize ders olsun. Diğer yandan bu takımın seviyesini yükselttiği oyuncuları parlatmak gelecek tekliflerin yükselmesini sağlamak da gelecek süreçte önemli. Gelecekte satan ve yerine tekrar kalitelisini bulan bir takım olmalıyız.

Kısa Kısa

  • Yazıyı yazarken bir yandan Okan Buruk’u dinledim. Böyle net bir oyuna, net bir skora rağmen verdiğimiz pozisyonları önemsemesi işini ne kadar ciddiye aldığını gösteriyor. Yolun uzun ve dikenli olduğunun farkında.
  • Muslera’nın varlığı eminim birçok rakip taraftarı sinir ediyordur. Futbolu bıraktığında ya da Galatasaray’dan ayrıldığında bayram edeceklerinden eminim. İyi ki varsın haksız rekabet Muslera!
  • Asıl pozisyonu sağ bek olan ama orada belki de sezonun mucizesi olan Boey’den formayı alamayan Dubois, Fenerbahçe maçının verdiği özgüvenle birlikte bugün hücuma da daha iyi çıktı. Şampiyonluğa yürürken joker görevi alan böyle görev adamlarına çok ihtiyacımız olacak.
  • Boey bu sezon gösterdiği performansın yarısını Şampiyonlar Ligi’nde gösterse afaki rakamlarla transfer yapacak bir oyuncu. Sezon başında yaptığı hatadan geri adım atan Okan Buruk’u tebrik ediyorum. Bu sezonun en önemli kararlarından birisiydi.
  • Anadolu’dan yapılan transferlere mesafeli oluyorum genelde. Genelde büyük takım baskısını kaldıramıyorlar. Abdülkerim bu sezon Marcao gibi bir ismin arkasından geldi. Bir Marcao hayranı olarak bana ve çoğu taraftara Marcao’yu unutturdu. Marcao’nun topla çıkarken faul alma alışkanlığı vardı. Bu bazen rakibin de işine geliyordu. Abdülkerim oyunun akışı açısından da çok kıymetli. Takımın hücuma çabuk çıkmasını hedefliyor. Bazen bir bek gibi bazen de bir orta saha gibi ek katkılar veriyor. Hayranlık katsayım günden güne artıyor. Sezon başı tökezlediğinde yanında olan Okan Buruk’un bu gelişimde katkısı büyük.
  • Sevilla gibi bir takım tarafından istenmesine rağmen takımda kaldı Nelsson. Birçok oyuncu böyle süreçlerden sonra düşüş yaşar. Hatta “keşke satsaydık.” diye de söylenmelere neden olur. Nellson’un bu aidiyeti göstermesi bizim için çok önemliydi. Bugün de güven veren isimlerdendi.
  • Berkan’ın devreye girmesi sonucu pabucun pahalı olduğunu gören Torreira sonraki ilk maçına damga vurdu. En az Berkan kadar mücadele ederken pres hattının odaklanmasına İcardi ile birlikte liderlik etti. Rekabetin önemi bir kez daha ortaya çıktı bugün.
  • Bu sezonun en önemli isimlerinden Oliveiara takıma şeflik yapmaya devam ediyor. Bugün iki kritik top kaybı yapsa da o varken takım rakip sahaya, hatta ceza sahasına çok rahat giriyor.
  • Bu kadar inişli çıkışlı bir dönem yaşamasına rağmen üstüne koyarak ilerlemek Kerem Aktürkoğlu’na yakışır. Üçüncü liglere kadar gitmek zorunda kalmış ve oradan zirvelere tırmanmış bir oyuncunun kolay pes edeceğini kimse düşünmüyordur sanırım. Sezonun başında Yunus’la birlikte en çok tartışılan isimlerden birisiydi. Yunus’tan daha fazla deneyimi ona hayatta kalma becerileri katmış. Daha çabuk ve daha etkili dönmesinde geçmiş deneyimlerinin önemi büyük. Darısı Yunus’un başına…
  • Kadıköy derbisinin kahramanlarından Barış. Gol atmadan da takıma kabulün mümkün olduğunu herkese göstermiş oldu. Solda, sağda, santrfor pozisyonunda önemli bir alternatif oldu. Böyle çalışmaya devam…
  • Sanırım Türkiye’ye düşmüş en büyük golcülerden ilk üçe girer İcardi. Normal şartlarda bu yaşta Türkiye’ye yolunun düşmesi mucizeydi. Ancak yine de özel hayatı hepimizi korkutuyordu. Tribün ilgisinin rüzgarını alıp yatışa geçen çok isim gördük. Ancak İcardi şu ana kadar bambaşka bir profil çizdi. Bu kadar az dakika ile bu kadar katkı vermesi ve özellikle zorluk derecesi yüksek maçlarda verdiği katkı inanılmaz. Topa dokunmadan önce ne yapacağına karar vermesi, asist yönünün de kuvvetli olması inanılmaz. Kerem ve Barış’taki gelişimde katkısı çok büyük. Yeterince hazırlık kampı görmemiş, sakatlıklar yaşamış olmasına rağmen ilk yarıda bize katkısı çok büyüktü. İkinci yarıda sakatlık yaşamazsa şampiyonluğa giderken stres katsayımız çok azalır.

Kısa Kısa başlığında bir çeşit ilk yarı oyuncu değerlendirmesi yapmış oldum. Bu açıdan bakınca bu maçta sonradan giren Rashica ve cezalı Mertens’e de değinmek lazım.

  • Takıma katıldığı andan itibaren bir hareket katan ama skor ile asist katkısı uzun haftalar gelmeyen bir Mertens vardı. Oyunun her iki tarafında köprü olmaya çalışırken orta sahamız boşluklar veriyordu. Hatta bir ara Oliveira’sız bir orta saha denedi Okan Buruk. Sonrasında tekrar Oliveiralı oyuna döndüğünde İcardi de katılınca Mertens yavaş yavaş kendini gösteriyordu. Ancak yine de ismine yaraşır katkıyı henüz vermemişti. Dünya kupası dönüşü o da sazı eline aldı. Özellikle duran toplarda fark yaratmaya başladı. Takımın saha içi liderlerinden birisi oldu. Son bir şarkı söylemek için gelinecek en güzel takım Galatasaray’dır. Bunu en yi Hagi bilir. Mertens de son şarkısını Galatasaray’da söyleyecek. Ali Sami Yen’de şampiyonluk görecek!
  • Sezonun sessiz yıldızlarından birisi de bence Rashica… Transferin son gününde gelmesine ve yabancı kontenjanı yüzünden rotasyonda bile dakika bulmakta zorlanmasına rağmen kendisini hazır tuttu. Kerem ve Yunus’tan verim alamadığımız, gol bulmakta zorlandığımız ve oyunumuzun tartışıldığı evreden çıkarken belki de en kritik isimlerden birisi Rashica’ydı. Eğer katkı alamasaydık Beşiktaş, Başakşehir ve Fenerbahçe maçlarından 9 puan alacak yolları yürüyemeyebilirdik.

Geride Bekleyenler

Kupa ve hazırlık maçlarında şans bulan Emin, Metehan, Ross, Yusuf, Baran gibi oyunculara da sahibiz. Bu oyuncular da gelecek süreçte fırsatlar bulacaklar mutlaka. Diğer yandan sakatlık sorununu atlatırsa Kazımcan Karataş da sürece dahil olacak. İlk yarının en büyük hayal kırıklığı hiç şüphesiz Seferoviç’ti. Babel ile yaşadığımız süreci yaşamamak için devre arasında yolları ayırmalı ve geleceğe dönük bir santrfor hamlesi yapmalıyız. Bir diğer hayal kırıklığı Van Aanholt… Yazının genelinde değindiğim toplam kaliteden bu sezon en çok faydalanması gereken oydu belki de. Sezon başında defansif olarak katkı veriyor ama hücumda katkı vermiyordu. Açıkçası ben hiç yoktan savunma yapıyor diye düşünüyordum. Ancak Sivasspor ve Ankaragücü maçından sonra savunmada da zaaflar gösterince gözden düştü. Bakalım geleceği nasıl olacak?

Sonsöz

Çok kırılma anları yaşadık ilk yarıda. Bol deplasman kurgulu fikstürden başarılı çıkılmasa hoca, oyuncular, yönetim tartışılır belki de yine bir kaosun içine girebilirdik. Aleyhimize yapılan hakem hatalarına rağmen yukarılarda kalmayı başardık. Büyük maçlardaki oyunumuzla da hiç vermek istemedikleri saygıyı kazandık. Galatasaray bu saatten sonra kolay biçilecek bir takım değil. Önlem almak, bir penaltı vermeyerek modunu düşürmek, rakibe bir penaltı vererek rüzgarı terse çevirmek artık o kadar kolay değil. Fikstür de ayaklarına dolandı. Deplasmanda kazanmaya alıştık. İç sahadaki özlemi ve baskıyı arttırdık. Bundan sonrası dersimize iyi çalışmaya devam etmemize bakıyor. Bu ciddiyeti sürdürürsek Nisan şampiyonluğu bizi bekliyor!

Blog’un kuruluş amacı ve hikayesi için https://www.3numaraliuye.com/3-numarali-uye/  yazısını mutlaka okuyun!

Twitter: http://twitter.com/3numaraliuye

Facebook: https://www.facebook.com/3numaraliuye/

İnstagram: https://www.instagram.com/3numaraliuye/

Yorum bırak

Lütfen yorumunuzu yazınız
Lütfen buraya adınızı yazınız