İlk yarı maça tamamen hakim olan Galatasaray; seyircisini arkasına, hakem “Uğurlu”nun gereksiz kırmızını karşısına alıp uzun yıllar unutulmayacak bir galibiyet aldı. Gomis’in rakibin fişini erken çekmesi gerekirken penaltıyı kaçırması bütün statta soğuk duş etkisi yarattı. Bırakın tezahürat yapmayı, tribünlerden homurdanma sesleri bile yükselmiyordu. Neyse ki “Sefer”ovic’in golüyle haftayı galibiyetle kapatmayı başardık. Maç başına 2 puan ortalaması yakalamak ise ilk 5 maçının 4’ünü kötü oynayan bir takım için ayrıca sevindirici.
TEKNİK ANALİZ
Galatasaray, geçen hafta Trabzon maçının 2. yarısında olduğu gibi ceza sahası çevresinde çok fazla top çevirmek yerine direk savunma arkasına koşular atarak topu oraya atmayı denedi. Bunun için Kerem ve Yunus, Gomis’e daha yakın oynadılar. Topu rakipten kazandığı anda Trabzon maçının ilk yarısında olduğu gibi Kerem’i kenara, Van Aanholt’u 3’lü savunmanın soluna, Oliveira’yı da bu 2 kenar oyuncusunun arasına aldı, birkaç saniye içinde düzen değişip Kerem içeriye Gomis’in yanına geçti. Bunlar Galatasaray’ın planlı bir şeyler yaptığını gösteriyor ve sevindiriyor. Mertens’in gezici rolde top dağıtan 8 numara gibi, top sağa açıldığı zaman da ikinci forvet gibi konumlanması da dikkat çeken bir diğer konu. Geçen yıl Kerem ile savunma-hücum arasına köprü kuruyorduk, şimdi Kerem’i daha etkili olabileceği ileri uçta kullanıyoruz ama çok kalabalık içinde kalıyor.
Bu da Kerem’in çok fazla top kaybetmesine sebep oluyor. Bence Kerem yerine Mertens’i Gomis’e yaklaştırmalı, Oliveira’yı gezici rolde kullanmalıyız. Kerem de kenar çizgiye basmalı ve onun savunma arkasına koşularıyla etkili olmaya çalışmalıyız. Mertens’in topa ilk dokunuşları Kerem’e göre çok daha üst düzey. Mertens’in tek hareketle çevresini topla buluşturma yeteneğini de düşünürsek 3. bölgede top kayıplarımız bu şekilde azalabilir diye düşünüyorum. Bu durumda sadece Torreira takımın yükünü taşıyabilirse ideal kadro bu olur. Eğer orta sahada sorunlar yaşarsak; Mertens’i sahte 9 olarak kullanıp Gomis ve Seferovic’i kenara almamız gerekecek. Icardi haberlerini düşününce Okan Hoca’nın pek bu niyette olmadığını düşünebiliriz.
****
Yukarıda yer alan hemen hemen bütün cümleler Galatasaray’ın ideal bir oyunu henüz oturtmadığını gösteriyor. Ligin 5. haftası biterken bu sözleri söylemek can yakıyor. Geç gelen seçim, dolayısıyla geç gelen transferler bizi bu duruma düşürüyor. Ancak tüm olumsuzluklara rağmen maç başına 2 puan ortalamasıyla ilerlemek hiç fena değil. Haftalar ilerledikçe daha iyi oyunla, galibiyet serileri yakaladıkça zirveye tutunacağız. Tabii yeşil sahada başka faktörler yer almazsa…
Saygılarımla.
Twitter: https://twitter.com/ejderdilber
Blog’un kuruluş amacı ve isim hikâyesi için https://www.3numaraliuye.com/3-numarali-uye/yazısını mutlaka okuyun!