16-18 Aralık 2017 haftasında oynanan maçlar sonucunda puan cetveli aşağıdaki şekilde oluşmuştu.
O | G | B | M | A | Y | AV | P | |
1.MEDİPOL BAŞAKŞEHİR FK | 16 | 10 | 3 | 3 | 29 | 17 | 12 | 33 |
2.FENERBAHÇE A.Ş. | 16 | 9 | 5 | 2 | 33 | 19 | 14 | 32 |
3.GALATASARAY A.Ş. | 16 | 10 | 2 | 4 | 34 | 21 | 13 | 32 |
4.BEŞİKTAŞ A.Ş. | 16 | 8 | 6 | 2 | 28 | 14 | 14 | 30 |
***
21.12.2017 gecesi saat 22;59 itibariyle, Dursun Özbek’in Galatasaray Başkanı olduğu bu sezonda da, rahat bir şampiyonluk yaşayacağını düşünüyordu ezeli rakiplerimiz. Ancak bir dakika sonra, saatler 23:00’ü gösterdiğinde, Fatih Terim’in resmi twitter hesabından atılan ‘Nerede kalmıştık…’ twiti, rakipler için sonun başlangıcı oldu.
***
01.07.1996 yılında resmi olarak Galatasaray Teknik Direktörlüğüne başlayan İmparator, o tarihten bu yana tam 7 kez şampiyonluk yaşadı Galatasaray’la. 1996’dan bu yana Fenerbahçe’nin toplamda 6, Beşiktaş’ın ise toplamda 4 kez şampiyon olduğunu göz önüne alırsak, Fatih Terim isminin ezeli rakiplerimize karşı nasıl bir üstünlüğü olduğu net bir şekilde ortaya çıkacaktır.

Yukarıdaki istatistiklerden sonra, rakiplerin ve Galatasaray’ı aşağı çekmek isteyenlerin neden hep Fatih Terim’e saldırdıkları net bir şekilde görülüyordur sanırım. Hoca’nın ‘Adanalı duruşunu’ beğenmediklerini, ‘agresif bulduklarını’ hatta ‘kabadayı’ gördüklerini iddia edenler olsa da, asıl sebep, Fatih Terim ile Galatasaray’ın bir araya geldiğinde yakaladığı mutlak başarıdır. Fenerbahçe’nin ya da Beşiktaş’ın da birer Fatih Terim’leri olsa, eminim tüm Galatasaray’lılar da ondan hoşlanmazdı. Ama gerçek şu ki, WE HAVE TERİM, THEY DON’T… Düşünsenize, sezon başı Gomis satılıp, yerine santrfor alınmadığında, Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim değil de, başka birisi olsa neler olurdu? Veya geçen yılın, idari ve ekonomik olarak çalkantılı günlerinde, Fatih Terim yerine başka bir hoca gelse, sezonu şampiyon bitirebilir miydik? Fatih Terim’den 10 kat daha agresif ama başarısız bir Teknik Direktörümüz olsa, rakipler hiç kafalarına takar mıydı, hepsi o hocanın fanı olurdu adeta.
Galatasaray camiası içinde de, Fatih Terim’den hoşlanmayanlar, hatta nefret edenler olduğu bilinen bir gerçek. Ama eminim ki, en sevmeyeni dahi, Galatasaray yedek kulübesinde Fatih Terim’i gördüğünde, arkasına daha bir rahat yaslanıyordur. Yıllar içinde, gerek yönetimlerden, gerek Fatih Terim’den kaynaklanan sebeplerle, kırıldığımız, kızdığımız zamanlar da oldu. Özellikle Ünay Aysal döneminde yaşanan ayrılıkta, “Hoca mı haklı?”, “Aysal mı haklı?” tartışması bir yana, çok üzüldü Galatasaray taraftarı. Ama her zaman hedefin ‘Fatih Terim & Galatasaray birlikteliği ve sinerjisini yok etmenin, Galatasaray’ı aşağı çekmek olduğunu biliyordu tüm Galatasaraylılar. Bu nedenle her zaman olduğu gibi bu seferde, seveni sevmeyeni, tüm Galatasaray’lılar Fatih Terim’in arkasında kenetlendi. Milli takımdan ayrıldıktan sonra, çok dingin bir yapıya bürünen Fatih Terim, önce istediği transferlerin yapılmaması, sonra da yapılan haksızlıklara yönetimimizin yeteri kadar ses çıkarmaması neticesinde, maalesef sonunda isyan etti. Rakiplerimizin hocalarının da benzer şekilde isyan ettikleri zamanlar çok oldu. Ancak ya disiplin kuruluna bile sevk edilmediler yada yüksek cezalar gerektiren iddialarla sevk edilip, disiplin kurulundaki yumuşatmalarla bir maçlık cezalarla sıyrıldılar. Ancak, aynı şeyleri yapan Fatih Terim olduğunda, Nisan 2013’te verdikleri 9 maçlık cezayı, bu sefer 10 maça çıkarmakta beis görmediler.
2012-2013 sezonunda çok benzer bir saldırı ile karşılaşmıştı Fatih Terim ve Galatasaray. 25.02.2013 tarihinde oynanan Galatasaray-Orduspor maçında Fatih Terim tribüne gönderilmiş ve akabinde, Pfdk tarafından üç maç ceza verilmişti. Üç maçlık cezanın ardından iki haftada beş puan kaybetmesine rağmen Galatasaray zirveden inmeyince, bu sefer 06.04.2013 tarihinde oynanan Galatasaray-Mersin İdman Yurdu maçında, Fatih Terim yine tribüne gönderilmiş ve akabinde Pfdk tarafından bu kez dokuz maçlık rekor bir cezaya çarptırılmıştı. Ancak bu cezaya rağmen, Galatasaray dört maç üst üste kazanarak şampiyonluk yolunu açmıştı.
2013’te, Şubat ayında devreye girdikleri halde Galatasaray’ın şampiyonluğuna engel olamayanlar bu sefer işi sıkı tutup Kasım’da başladılar operasyona. 10 maçlık cezaya rağmen duracaklarını da sanmıyorum. Mersin İdman Yurdu maçından sonra verilen dokuz maçlık ceza uygulanırken, Fatih Terim’in, Futbol Disiplin Talimatı’nın 50. Maddesine aykırı davrandığı (Cezaların infaz rejimine ve idari tedbir kararlarına uymama veya bu nitelikteki ihlallere herhangi bir şekilde iştirak edilmesi) davrandığı iddiaları dile getirilmiş ancak o dönem bu maddeden ceza veril(e)memişti.
Fatih Terim’in, verilen 10 maçlık cezanın dört maçını Türkiye Kupasında çekip, beş maç sonra yedek kulübesine dönecek olması ve bu sürede rakiplerin Galatasaray’ı yakalamasının çok da olası görünmemesi nedeniyle, bu sefer FDT’nin 50. Maddesini de işletmekten geri kalmayacaklarını düşünüyorum. Bu nedenle Fatih Terim’in cezalı olduğu maçlarda, özellikle Ali Sami Yen’deki maçlarda, çok dikkatli olması gerekiyor. Yedek kulübesiyle en ufak etkileşiminde, sezonu kapattıracak bir ceza vermekten kaçınmayacaklardır. Yönetimimizde bu saatten sonra, Galatasaray’a sahada yapılacak her haksızlığa anında ve en sert şekilde tepki vererek, Fatih Terim’i tekrar isyan edecek noktaya getirmemelidir. Biz taraftara düşen de, sezonun geri kalanında Ali Sami Yen’de oynayacağımız tüm maçlarda, stadı tamamen doldurup, sahada Galatasaray’ımızın hakkını yedirmemek üzere gereken baskılı ortamı yaratmak olacaktır.
Tarih tekerrürden ibarettir. 2012-2013 sezonunda olduğu gibi, bu sezonda, oynanan tüm oyunlara rağmen, İmparator Fatih Terim’in, gemiyi sağ salim kıyıya götüreceğine ve kendisinin 8. Galatasaray’ımızın 22. Şampiyonluğuna ulaşacağımıza yürekten inanıyorum.
Av. Şenol ÖZÇAKICI