Geçmiş Olsun Fatih Terim!

0
128

Herkese merhabalar, başlıktan da malum olacağı üzerine Fatih Terim hocamız şu sıralar dünyanın başına bela olmuş koronavirüs ile bir sınav vermekte. Bu yazı hem kendisine olan sevgiyi, hem de futbola olan özlemimi bir arada ifade etmeye çalışacak olan duygusal bir metin olarak an itibariyle klavyeden ekrana dökülmeye başlıyor(du.)

****

Vallahi ne yalan söyleyeyim ben bu hastalığın ilk çıktığı dönemlerde bu kadar büyük etki yaratacağından bir türlü endişelenememiştim. Hatta Serie A ertelenirken bile olayın ciddiyetini kavrama konusunda eksikliklerim vardı ama ciddiyet gerektiren bir şekilde hepimizin başına bela oldu ve bu olayı yaşayan herkese üzüldüğümüz gerçeğini göz ardı etmek istemesem de benim yakın çevremde, sağımda solumda böyle bir sorun olmadığı için beni ilk defa ciddi gerilime sokan mesele Fatih Terim’in test sonuçlarının pozitif olduğunu öğrenmemle başladı. Mesele aniden gelen bir korku değil açıkçası çünkü bir şekilde işlerin iyiye gideceğine inanıyordum. Fakat sporseverler bu duyguyu iyi bilir, önemli spor figürleri, ölümsüz kahramanlar gibi görünür sevenlerinin gözünde. Kobe Bryant’ın ölümü bu yüzden hepimize çok ağır geldi mesela. Fatih Terim de Galatasaraylıların yanı sıra sporu, futbolu seven birçok insan için böyle bir konumda olduğu için normal serum yediğinde bile kondurulamayacak türden “ilahlaştırılmış” bir spor adamı. Bazı insanlara hastalık dahi yakışmaz, Fatih Terim benim için öyle.

Olay Fatih Terim ile de kalmadı maalesef. Abdürrahim Albayrak, Yusuf Günay, Fenerbahçe Basketbol Takımı ve -yanılmıyorsam- ismi açıklanmayan bir futbolcusu ve son olarak hepimizin çok saygı duyduğu bir milli takım efsanesi olan Rüştü Reçber gibi isimler de bu hastalığa karşı sınav vermeye başladılar. Bununla beraber saydığım isimlerin hepsi aktif sporcu olmasa da yeri gelmişken söyleyelim, ısrarla ligi ertelemekte geç kalmamız, umuyoruz ki bu hastalığı daha fazla yaymış olmasın. Evet bu tarz değerler hepimizin hayatı boyunca çok çok önem vereceği şeyler olabilir ama sonuç olarak bir insan canının yanında hiçbir kıymeti olmaması gereken şeylerdir bütün şampiyonluklar, kupalar. Fatih Terim ve Fernando Muslera, ülkemizde bu konuda en ciddi tepkileri gösteren insanlar olarak gündemde yer aldılar ve Fatih Terim, uyarılarının ciddiyetini ne yazık ki tatsız bir şekilde kendi hastalığını duyururken herkese kanıtlamış oldu. Bir kez daha söylemek lazım ki bu hastalığı yaşayan herkese ve dünyamıza büyük geçmiş olsun. Hayatın normalleşmesi ve sosyal günlerimiz, daha şimdiden özlemeye başladığımız şeyler oldular.

****

Fatih Terim’in bu süreci yaşadığında olması gerektiği gibi sadece Galatasaraylılar değil azcık da olsa vicdan sahibi olan ezeli rakip taraftarı dostlarımız bile çok güzel mesajlar paylaştılar ve bu önemliydi. Benim en yakın Fenerbahçeli arkadaşlarımdan bazıları sosyal medyada “Sen kimleri yendin bunu da yenersin.” ya da “Hocam sen iyileş biz hep yenilelim.” tarzı mesajlarla destek oldular. Arkadaş grubumun en koyu Galatasaraylısı olarak birçok ezeli rakip taraftarı arkadaşlarımın bile bana mesajlar attığına moral verdiğine şahit oldum ki bunu bu siteyi takip eden herkesin aşağı yukarı yaşadığını tahmin ediyorum. Bazen bazı olaylar kötü de olsa insanların birbirine çok da yabancı olmadığını hatırlatıyor, hele ki taraftarlar seviyesinde bakıldığında böyle bir tavır çok önemli çünkü bizler bu işten -öyle olsa bile hatta ne olursa olsun vicdanımızı, onurumuzu satmayı savunmuyorum- hiçbir çıkarı olmayan, sadece belirli duygularla bu spora gönül veren insanlarız ve vicdan, merhamet gibi  bazı değerler tabii ki de birçok şeyden önemlidir.

Son olarak, Fatih Hocam, canım hocam… Bu meselede de yine herkes seni inatçı, zaferleri seven karakterinle bilip seni o şekilde tarif eden mesajlarla sana destek oldu. Bunlardan biri de sen tanımasan da 24 yaşında gelip senin hocalığın süresince çocukluğunda bilinçaltına işlediği ve gençliğinin ortasında sıkı bir taraftarken doya doya hissedip yaşadığı 4’er şampiyonluklarla 8, toplamda da 12 Galatasaray şampiyonluğu yaşamış, senin Galatasaray ve Milli Takım hocalığında yaklaşık 20 yaş falan almış bir kardeşin. Umuyoruz ki bütün bunları atlattıktan sonra yine seni Galatasaray’ın başında güzel günlerde göreceğiz. Sen bugün taburcu oldun, tedavini tamamlamak üzere evine döndün; bu da bu hastalıkla mücadele eden herkese güzel bir umut olacaktır. Sen buraları okur musun bilinmez ama bizler seni çok seviyoruz, sağlıkla kal hocam, saygılarımla…

Twitter: http://@canfailun

Blog’un kuruluş amacı ve hikayesi için https://www.3numaraliuye.com/3-numarali-uye/  yazısını mutlaka okuyun!

Yorum bırak

Lütfen yorumunuzu yazınız
Lütfen buraya adınızı yazınız