BAZEN KAZANAMAZSINIZ AMA YİNE DE DEV ADIMLAR ATARSINIZ

0
77

Öncelikle bizi her maçı kazanabileceğimize inandıran Okan Buruk ve takıma sonsuz sevgilerimi gönderiyorum. Okan Buruk’un maçın sonlarındaki tercihlerini mutlaka tartışacağız ama Bayern Münih gibi bir Avrupa devine en az 140 dakika kan kusturan planın sahibinin de hakkını teslim edeceğiz.

Okan Buruk’tan Coşkulu Oyuna Dur

Ali Sami Yen’deki maçta müthiş coşkulu bir oyunla rakibimizi boğmuş ama ikinci golü bulamayınca Bayern’in tecrübesine direnememiştik. Okan Buruk o maçtan bazı dersler çıkardı.

  1. Öncelikle o kadar çok baskıyı ikinci lig takımına bile yapamazsınız. Yaparsanız ya erkenden iki farklı skoru yakalayacaksınız ya da bir yerde oyundan düşeceksiniz. Kendi evimizde taraftar desteğiyle uzun süre ayakta kaldık ama yediğimiz golden sonra yaşadığımız çöküşü Almanya’da yaşasaydık beşlik olurduk.
  2. O yüzden Okan Buruk bu sefer daha dengeli bir 0-0 oyunu oynamayı tercih etti. Tabii ki daha az hücum yaptık ama gol yemedik. En tehlikeli anlarda da Muslera , Boey ve Toreira devreye girdi.
  3. İlk maçta Bayern bizi uyutmuştu. İkinci maçta tıpkı Bayern’in bizi uyuttuğu gibi biz de onları uyuttuk ve iki net pozisyon bulduk. Birisi ilk yarıda golle sonuçlandıramadığımız. Diğeri golle biten ama ofsayt gerekçesiyle sayılmayan golümüz.
  4.  Önceki maçta değişiklikler gecikmişti. Bu sefer özellikle ilk değişiklik tam zamanında geldi. Ancak 81. dakikada iki defa dakikalarca kontrol edilen golle mağlup duruma düştük. Gol yine bir çöküntü yaşatınca Nelsson’un hatalı indirdiği top sonrası bir gol daha yedik. Oyunun hakkından çok daha kısa süre verilen uzatma dakikalarında suskun golcümüz Bakambu ile farkı bire indirdik. Uzatmalarda Bayern gibi bir takımın zaman geçirmeye çalıştığını, zaten kısa uzatma vermiş hakemin de buna çanak tuttuğunu gördük.

 

Kısa Kısa

  • Sakatlıktan çıkan Muslera bir büyük kaleci deplasmanda takımını ne kadar ayakta tutabilirse tuttu. Özellikle ilk yarıda kritik kurtarışları vardı. Gollerde bana göre yapabileceği bir şey yoktu.
  • Boey bence maçın en sivrilen oyuncusuydu. Karşısına kim gelirse gelsin çaresiz bıraktı. Davies’e aldırdığı sarı kart, onu oyundan bezdirmesi şahaneydi. İki tane Schalke maçı performansıyla Ozan Kabak için kulübümüzün etrafını saranlar olmuş ve Ozan Kabak’ı Avrupa’ya uğurlamıştık. Bu performanstan sonra birden çok kulüp Boey için savaşmıyorsa biz bu oyunu izlemeyelim.
  • Davinson Sanchez önderliğinde gole kadar savunmada hiç kritik hata yapmadık. Sadece orta sahada kaptırdığımız toplarla kalemizde tehlike gördük. Ancak golden önceki pozisyonda Davinson Sanchez’in kolay bir pozisyonda faul yapmasıyla hatalar zinciri başladı. Oyuncu eşleşme tercihleriyle de devam etti. 3 tane stoperi olan takım duran toptan gol yedi. 3 stoperi sahada tutuyorsanız bu golü yememek için tutuyorsunuzdur.
  • Yine sol taraftan fazlaca atak yedik ama ilk maçlardaki gibi abandone olmadık. Angelino sakatlanınca Okan Buruk’un ilk tercihi yine Abdülkerim oldu ama hem tandemin uyumu bozuldu hem de Abdülkerim’in sarı kartı olması onu zorladı.
  • Torreira’yı izleyen ya da daha önce yeterince faydalanamayan takımlar da biz neyi kaçırmışız diye düşünüyordur. Sahanın her yerinde bir plan dâhilinde olmak için Atom Karınca değil Matrix karakteri Neo olmanız gerekir. Ceza sahasında kendini siper ederek kurtardığı gol maçın kırılma anı olabilir diye beklerken bir de gol attı ama ofsayt gerekçesiyle sayılmadı. Geçen sezondan beri Torreira golü bekliyorum. En son “Bir gün gol atacağına inandığım Torreira’yı mucize gol için ayırıyorum.” yazmıştım. Bugünkü gol sayılmadı. Kim bilir belki de bir Avrupa Kupası için atacak golünü Küçük Dev Adam!
  • Kaan bu maçta da savunma görevlerini çok iyi başardı. Önceki maçlardan artısı top çevirirken opsiyon olarak ortaya çıkması ve topları daha olumlu kullanmasıydı.
  • Kasımpaşa maçının yıldızı Zaha özellikle ilk yarıda etkili oldu. İkinci yarıda oyundan çıktı. Okan Buruk daha taze bir kan denemek istedi. İlk Bayern maçında o yüksek pres ve hücumun içine bugünkü kadar girememişti bence. Üstüne koyarak devam ediyor.
  • Ziyech gün geçtikçe etkinliğini artırıyor.
  • Kerem yine ilerideki baskının en önemli unsurlarındandı. Ancak bu pozisyonda oynadığından beri hücum alışkanlıklarını skor ve asiste olan yatkınlığını kaybetti. İnanın yedek kalmak bile bu özellikleri bu kadar törpüleyemez. Yeni pozisyonu onu olumsuz etkiliyor gibi. Aston Villa Zaniolo’yu solda defansif şekilde kullanıyor. Gol ya da asist katkısı yapmasa da Emery onu oynatmaya devam ediyor. Çünkü onu disipline edip defansif katkı alırken gol yükünü çeken başka oyuncular var. Kerem’in müthiş bir defansif katkısı oldu ama hücumu unuttu. Bizim böyle bir lüksümüz yok. İcardi ve Kerem uzun süredir gol yükümüzü çekiyor. Zaha ve Ziyech daha yeni yeni ortaya çıkıyorlar. Kerem’e yer açmak adına yeni rol verirken takımın hücum gelişimi konusundaki sıçramayı kaçırıyoruz. Kerem hem kulüp hem de milli takımda 2023 yılının en çok resmi maçta forma alan oyuncularından birisi. Neredeyse hiç maç sektirmedi. Onun da zaman zaman es vermeye, yıpranmış bir defansa karşı oyuna girip özgüven kazanmaya ihtiyacı var. Hadi ligde bu konuda elimizi bağlayan yerli kuralı var. Peki, Avrupa maçlarında bu denenemez mi?
  • İcardi sakatlığının izleriyle elinden geleni yapıyor. Bugün de asist yaptı sayılır. Kalitesi ile kritik bir dokunuş için sahada tutuluyor. Yoksa deplasmandaki Bayern maçının santrfor tercihi Barış gibi hızlı ve yıpratıcı bir isim olabilirdi. Umarım sakatlığı Hatayspor maçında oynamaya engel değildir. Sakatlığı sonrası Barış onun yerine geçince acaba futbolun tanrıları bize kıyak mı yapacaklar diye heveslenmedim desem yalan olur…

Kritik Hamleler

Angelino sakatlanınca Okan Buruk hızlı iki değişiklik yaptı. Bakambu girdi, Zaha çıktı. Angelino yerine de Nellson girdi. Bu değişiklik belki de kırılma anıydı. Abdülkerim sol beke, Sanchez sol stopere kaydı. Sağ stopere de Nelsson yerleşti.

Değişiklik sonrası o ana kadar hatasız oynayan Sanchez hatalı bir faul yaptı,devamında ilk golü yedik. Sonrasında Nelsson’un hatasıyla ikinci golü yedik. Abdülkerim’in sol bek oynatıldığı maçlarda şansımızın kısmen yaver gitmesi belki de bu maçın kaybına neden oldu. Okan Buruk futbolun teorik ezberlerine riayet eden ve bunun üzerine çıkmayı başaran bir hoca. Ancak oyuna stoper almak konusunu -Nelsson’u da kazanmak adına belki- fazlaca tercih ediyor.

Benim bildiğim bir kart problemi yoksa, bariz aksayan bir durum yoksa tandeme çok dokunulmaz. Bu değişiklikten sonra Abdülkerim’den de verim alamadık. Çünkü olmaz… Özü stoper olan bir adamın koşu stili, pozisyon alması, süreklilik sağlaması o kadar kolay değil. Bunu cebinde sarı kartla oynarken yapmak hepten zor olur. Bugünün en kritik hatası bence buydu. Hoca’nın bir an önce Kazımcan’ı kazanması lazım. En azından sorgusuz oyuna sokabilecek duruma gelmeli.

Maçtaki en büyük ikinci hata da bence Kerem’in oyunda kalmasıydı. Zaha’da bir sıkıntı yoksa oyunu değiştirme potansiyeli Kerem’e göre daha yüksekti. Hücum pres yapılacaksa oraya Barış çekilebilir ya da Mertens ile farklı bir opsiyon denenebilirdi. Ki Kerem’in önde yaptığı gölge baskı dışında pas arası, top kapma, çalım, şut, pas istatistikleri kendi standardının da çok altındaydı. Maçı o dakikaya kadar getirmişseniz artık bir tık daha gerçekçi olmanız gerekir. Bu konudaki ısrar bize gelecekte zarar verebilir. Zaha’nın yüzü de çıkarken bunu söylüyordu.

Hakemler

Hakemin kart tercihlerinde ev sahibi takıma biraz daha yakın olduğunu söyleyebiliriz ama ben en çok maça verdiği uzatma süresine takıldım. Bayern’in attığı gol hiç atılmamış olsa bile oyun en az 3 dakika daha oynanırdı. Orada oyun çok uzun süre durdu. Uzatmaların hakkı altı dakika değilken uzatmalardaki zaman geçirmeleri de eklemedi. İlk golde Var iki kez izledi ama görüntüler yeterince anlaşılır değildi. Umarım Galatasaray Real Madrid maçındaki gibi hakem kurbanı olmamıştır.

Fikstür Çekildiğinde

Fikstür çekildiğinde ve sonrasında en büyük dileğim Bayern maçlarını kazanmak zorunda olmamak diye defalarca yazdım. Bayern’e ancak kazanmak zorunda değilseniz kafa tutabilirsiniz. Okan Buruk da bu kredisini kullandı. Belki toplam altı puanın hiçbirisini alamadık ama geleceğe dönük müthiş kazanımlar elde ettik. Oyuncularımız özgüven kazandı. Vitrine çıktılar ve kendilerini gösterdiler. Takımımızın değeri ve bilinirliği arttı. Tekrar uluslararası saygı kazandık. Bunun meyvelerini biz iyi oldukça toplayacağız.

tasarayAvrupa’ya bir sene ara vermiş bir takım olmamıza rağmen Şampiyonlar ligi serüvenimizde on iki puanlık maç yaptık. On iki puanın hepsini de alacak pozisyona geldik ve bu çok değerli. Bundan sonrasında kendi göbeğimizi kesebiliriz diye düşünüyorum. İstediğimiz durumlara daha rahat ulaşabilmemiz açısından Bayern’in grubu süpürmeye devam etmesi çok işimize gelir. Ki Bayern takımı gruplarda genelde bir takıma tam patlar ve fark atar. O hakkını biz kullandırmadık. Bakalım Kopenhag mı, Mancester United mı o patlamadan nasiplenecek?

Sonsöz

İki tane Bayern maçı oynadık. İki maçın sonunda da neden kazanamadığımıza dair güzel tartışmalar yapıyoruz. Bu iyi yolda olduğumuzun göstergesidir. Bundan sonraki ilk Şampiyonlar ligi maçında evimizde Manchester United takımını yeneceğiz. Danimarka’dan da kaç puan almamız gerekiyorsa alacağız! Bize yeter ki hedef gösterin!

Blog’un kuruluş amacı ve hikayesi için https://www.3numaraliuye.com/3-numarali-uye/  yazısını mutlaka okuyun!

Twitter: http://twitter.com/3numaraliuye

Facebook: https://www.facebook.com/3numaraliuye/

İnstagram: https://www.instagram.com/3numaraliuye/

Yorum bırak

Lütfen yorumunuzu yazınız
Lütfen buraya adınızı yazınız