Galatasaraylılara Söz Verdim

0
3375

Herkes maçı ve transferleri konuşurken biz, her zaman Türk futbolunun kanayan yarası olan kadro mühendisliği meselesine yoğunlaşalım.

Fatih Terim gibi bir değeri dahi “saygı duymanın dışında yapılacak bir şey var, onu da yapmamak için Galatasaray taraftarına söz verdim” şeklinde konuşturacak kadar önemli bir mevhum.

Galatasaray Futbol takımı, kendine has karakteristik ve genetik yapısı olan bir takımdır. Agresif ve proaktif bir hücum futbolu takımıdır. Taraftarı, hiçbir zaman defansif kontrol oyununu benimsememiş, (2001-2002) mevcut şartlar dairesinde başarılı olmuş Lucescu’yu dahi bu çerçevede göndermiş bir ekiptir.

Galatasaray’ın kadro mühendisliği de birinci planda bu ölçülere göre tasarlanmalıdır. Fakat oyun içerisinde ve bazı haftalarda alternatif planları da uygulayabilecek seviyede versatil oyunculara da sahip olmalıdır.

Malumunuzdur, bir futbol takımının 28 kişilik kadrolarının tamamını yıldızlardan kurması olanaksızdır. Birbiriyle birlikte büyüyecek ve yükselecek, farklı şart ve oyun formasyonlarına cevap verebilecek, aynı zamanda Galatasaray genetiğine uygun bir kadro mühendisliği nasıl olmalıdır, inceleyelim:

Kaleciler

Genelde dünya üzerinde orta ve üstü seviyede kulüpler, 1. Kalecilerin ani yoklukları göz önünde bulundurarak, 2. Kalecileri üst düzey maç deneyimlerine sahip tecrübeli ve sorunsuz kişilerden seçmeye çalışırlar. Ve bunların yanında geleceğin 1. Kalecisi olması öngörülen 3. Kalecileri de rotasyonlarında tutarlar. Her birinin forma şansı bulabileceği kadar çok maç oynanıyor.

Savunma Hattı

Bahsettiğimiz oyun mantığına uygun 1 pas oyununa yatkın, gerektiğinde oyun kurabilecek kapasitede bek oyuncusu. Diğer tarafta ise daha dengeli ve atletik, oyunun iki yönünde de başarılı 1 bek gereklidir. Bu iki hekim yedeklerinden en az birinin stoper özellikli olması ilerleyen zamanlarda yaşanacak aksaklıklar yahut formasyon değişikliklerine tedbir olarak elinizi güçlendirecektir. Eğer imkan varsa 4. Bek oyuncunuz potansiyeli olan bir genç olabilir. Eğer beklerinizden en az biri sağ ve sol bekte oynayabilecek çapta ise burada bir de genç bulundurmak sizi maliyet ve gelecek anlamında rahatlatacaktır.

Stoperler ise;

1. atletik, çabuk ve hızlı, nispeten temaslı ve yere sağlam basan bir isim olmalı. Onu tamamlayan isim olan diğer stoperiniz, oyun aklı yüksek, savunma lideri olabilecek çapta kaliteli bir isim olursa bu mevkide de bir genç bulundurabilme keyfiyeti oluşur. 4. Stoperiniz ise kesinlikle üçlü de oynamayı bilen bir isim olmalı ve elinizi saha içinde ve kenarında güçlendirmelidir.

Defansif orta sahalar

Bilen bilir, futbolda en sevmediğim mevkidir. Ve şayet elimde olsa takımımda kesinlikle bir tane dahi defansif orta saha bulundurmam. Dünya futbolunun da bu oyun merkezini geriye çeken ekstra adamdan yakın zaman içinde kurtulacağını ön görürüm.

Şayet illa bir defansif orta saha rotasyonumuz olacak ise buraya kesinlikle ama kesinlikle fizikli, kuvvetli, çabuk ve basit set oyununu oynayabilen bir canavar. Artı ona ek olarak bekleri ve merkez orta sahayı presten kurtarabilecek çapta ayağa sahip ikinci bir isim ile kurmak isterdim.

Merkez orta sahalar

Bence oyunun en kilit mevkileri olan adamlardır. Oyun ve pas kalitenizi belirleyen, saha içindeki asli oyun mantığınızı icra edecek olan temel mevki merkez orta sahalardır.

En az iki tane oyunun iki yönünü oynayan ciğersize ve de onları hem sahada hem kulübede dengeleyecek bir presçi bir de yönlendirici olmak üzere iki isim daha. Bunlara ek olarak biri ağırlıklı olarak ofansif özellikleri baskın pasör ve diğeri dripling yapabilen iki ayrı genç ismi de bu rotasyona dahil edebiliriz. Bu altı kişilik rotasyondan hangi ikilisini ya da üçlüsünü (ki bir genç oynatacaksam üçlü içinde oynatmayı tercih ederim) sahaya sürerseniz sürün benzer kalitede geri dönüşler alırsınız.

Kanatlar

Kanat oyuncularınızdan birisi driplingçi çevik bir isim ise diğeri, oyun kurucu özelliği de olan, merkezi destekleyebilen, bekini de oyuna katabilen bir isim olmalıdır. Onların yedeklerinden ise en az birinin ikinci santrfor olabilme özelliği taşıyan, diğerinin ise top tutabilen özelliklere sahip olmalı diye düşünüyorum. Bu özelliklere sahip herhangi bir genç oyuncuyu da bu rotasyona dahil edebiliriz.

Santrforlarınız

Bir pivot ve bir defansif santrfora sahip olursanız ve bunlara ek olarak hızlı,çabuk ve pırpır bir adam ile saha içinde onlarca farklı varyasyonu sorunsuz yerine getirebilir ve rakibi devamlı tedbir almaya yönlendiren bir oyun oynayabilirsiniz.

Bu isimlerin her birini, tanıdığım ve izlediğim Fatih Terim tarzına uygun oyun/oyunlar oynayabileceğini düşündüğüm tarzlar üzerinden yazdım ve yorumladım. Peki gerçekte hocanın elindeki imkanlar böyle mi? Biraz da o tarafa bakalım ne dersiniz?

Mevcut Galatasaray kadrosu

Kalede yılların değişmezi Muslera. Ve arkasında sadece İsmail. Kendisine bakmasının ve iyi çalışmasının dışında hiçbir unsur onu üst seviyeye çıkarma anlamında motivasyon sağlamayacaktır. Zira ne Muslera varken onun önüne çıkabilir ne de kendisini zorlayacak bir 3. Kaleci olduğu için ilk 18/21 savaşına girecektir. Belki de en rahat oyuncu kendisi olabilir ama hırsı ve çalışmayı sevmesi ile bu anlamda şimdiye dek herhangi bir eksiğini göremedik. Ama dediğim gibi şartlar değil kendi karakteri ile alakalı bir durum.

Savunma hattı

Oyun kurucu ve iki beki de yedekleyen ismimiz mevcut. Atletik ve dengeli bekimiz de mevcut. Bu noktada Emre Taşdemir hamlesi de hücum beki yedeği gibi düşünülür ise kısa vadede burada bir sorun görünmüyor.

Fakat stoperler ve doğru ikililer anlamında kocaman bir soru işaretine sahibiz.

Marcao ile Hocanın uzun süredir istediği, hamleli sol ayaklı stoper eksiği giderildi gibi duruyor. Fakat bu sefer de “takım boyu”nu üzerine inşa etmeyi düşündüğü Ozan Kabak gitti.

Yine tahmin ve öngörülerime dayanarak Fatih Terim’in, Ozan – Marcao tandemi ile savunmayı maksimum derecede öne çıkarıp takım boyunu kısaltıp rakibi kendi kalelerine doğru itmeyi planladığını düşünüyordum. Çoğunuza belki komik gelecektir ama en iyi dönemlerindeki Dany – Semih tandemi zamanında oynanan (baskı ve alan daraltma anlamında) oyuna yakın birşey tasarladığını düşünüyorum. Amansız, rakibe fırsat vermeyen, kısa takım boyu sayesinde defoları minimuma indirilmiş bir Galatasaray.

Fakat Ozan’ın gidişi bir kez daha planlarında değişiklik yapmaya sebebiyet verdi ve oraya tamamlayıcı olarak Semih geri getirildi. Stolerlerimizin ortak özellikleri hiçbirinin savunma lideri olmamaları ve hepsinin de bir tamamlayıcıya ihtiyaç duymalarıdır.

Marcao – Maicon tandemi şu anda en makul ikili gibi duruyor. Semih’in hazırlık sürecinin nispeten uzun olacağını var sayıyorum.

Defansif orta saha rotasyonumuz ise mali olarak üst düzey ama performans olarak tam tersi yönde bir görüntü vermektedir.

Klasik Fatih Terim takımlarında, ileri geri çalışan, skora da katkıda bulunan, rakibe tedbir aldıran tip defansif orta sahalardan, bekleyen ve rakibe göre pozisyon alan defansif orta sahalara geçiş en bariz farklılıkların başında geliyor. Herhangi bir takımda yıldız olabilecek Fernando’nun bu takımda sıradanlaşma sebebi ise merkezi ileriye taşıyacak mental yapıya, oyun hafızasına ve dinamizmine sahip olmaması olarak gösterilebilir. Donk kendisinden daha fazla özelliğe sahip ama bir o kadar da ağır bir futbolcu. Halen bu seviyede olmasının gerekçesi ise mükemmel çalışması ve de korkusuz karakteristik yapısıdır sanıyorum.

Sağ ve sol içte ise ilk 11 oyuncuları ile onların yedekleri arasında çok ciddi sıklet farkları mevcut. Belhanda ve Ndiaye’den herhangi birinin olmaması takıma başka bir futbol oynamaya çalışma zorunluluğu yüklüyor. Sayısal anlamda en kalabalık fakat efektiflik anlamında en zayıf bölgelerimizden bir diğeri de malesef ki merkez orta sahalarımız. Emre Akbaba daha çok ofansif orta saha olarak oynama özelliği taşıdığından ve kendisi de fiziksel anlamda kırılgan bir oyuncu olduğundan bu bölgede değerlendirilebilmesi için arkasında iki adet gidip gelen çift yönlü merkez orta sahaya ihtiyaç vardır.

Kanatlar

Kanatlarımız da bence tek bir eksikle doğru kadro mühendisliğine oldukça yakın bir bölgemiz. Oyun kurucu özellikli Feghouli, deparlı, driplingçi Henry ve yedekleri Yunus ilk üç profile uygun isimler. Şimdi bu bölgeye bir nevi ikinci santrfor olabilen / dış forvet özellikli bir ismin alınmasını bekliyor sevgili hocamız.

Santrforlar

Burayı değerlendirebilmemiz için santrfora hatta santrforlara sahip olmamız gerekiyor. Şayet kadromuzda böyle bir mevki oluşursa, onu da değerlendirmekten büyük keyif alacağız.

Oldukça uzun süre sizleri burada tuttuk. Umarım keyif aldığınız bir yazı olmuştur. Kısa süre içinde yeniden görüşmek üzere hoşçakalın.

twitter: https://twitter.com/hykmet

Yorum bırak

Lütfen yorumunuzu yazınız
Lütfen buraya adınızı yazınız