Galatasaray dün akşam hiç beklemediğimiz bir skor alarak taraftarını hayli üzdü. İlk on bir, oyun planı, teknik ekip ve oyuncu performansları özelinde maça dair değerlendirme yapacağım. Böylesi hezimetlerden sonra kalbine hançer saplanmış gibi hisseden milyonlarca Galatasaraylı var.
Kadro Tercihi
Fatih hocanın çıkardığı kadronun sahaya dizilişi şablon itibariyle 3-5-2 şeklindeydi. Marcao, Alpaslan ve Luyindama stoper üçlüsünü oluşturdu. Hücum ederken Ömer ve Sekidika kanat gibi oynadı. Savunma yaparken ise beşli bir diziliş gördük. Orta alanda Aytaç, Emre ve Arda ilerde ise Babel ile Kerem’i gördük. Bu tercih hocanın kafasındaki plan doğrultusunda ortaya çıkmıştır. Ancak mesele bu planın sahada karşılık bulmaması. Hocanın bazı oyuncu tercihleri tartışmaya hayli açık.
Oyun Plan’sızlığ’ı
Sahada ne yaptığından bihaber bir topluluk vardı bizim adımıza. Ne pas yapabildik ne de tempo yakalayıp rakibe üstünlük sağlayabildik. Soyunma odasındaki plan sahada karşılık bulmadı. Bunun sebebi takımın “hazırlanamaması”… Hem fiziki anlamda hem de taktiksel açıdan rakibin çok gerisinde kaldık. Halbuki biz Galatasaray’ız, bizim Avrupa’da bir namımız var. Evet, bireysel hatalar oldu ama bunun da arkasında takımdaki genel eksiklik var.
Taç atışının geriye kullanılması gole sebebiyet verdi. Defalarca aynı şey oldu ama neden hâlâ aynı hataları yapıyoruz anlam veremiyorum. Bireysel hatalar dışında ortada varlık gösteremeyen koskoca Galatasaray vardı. Koşu, hız, tempo, plan, pozisyon, kenar organizasyonu vs. hiçbiri yoktu. Sanırım en büyük sorunumuz hız ve tempo. O kadar yavaşız ki rakibin attığı gollere bakınca hayretler içinde kalıyorsunuz.
Plansızlık demişken şunu da vurgulamak istiyorum. Galatasaray yaklaşık 35 gündür hazırlanıyor. Bu süre zarfında sadece iki hazırlık maçı yapılması gerçekten büyük rezillik. Koskoca Galatasaray kendine rakip mi bulamadı yahu? Hakikaten anlam veremiyorum. Antrenmanın karşılığını sahada maç yaparken alırsın. Futbolcuyu, oyunu, performansı maçta görürsün. Yunanistan skandalı ayrı ama oradan dönüşte İstanbul’da muhakkak hazırlık maçı yapılmalıydı.
Makas
Avrupa ile aramızdaki farkı alenen ortaya koydu bu maç. Fizik kalitesi, taktik anlayış ve antrenman teknikleri bir an önce gözden geçirilmeli. Temel problemler üzerinde durulmalı. İzleyerek değil uygulayarak yakalarsın rakibi. O yüzden fuzuli bahaneleri kenara itip doğrudan pratiğe odaklanmalıyız.
Fatih Hoca maçtan sonra “Bizden daha iyi oynadılar. Rahat bir galibiyet aldılar. Galatasaraylılar benim neden 3 sene istediğimi daha iyi anlamıştır. Takımımızın bu seviyelerde oynaması için gereken şeyleri yapacağız.” dedi. Hocam hiç kusura bakma ama ben anlamadım. Siz zaten üç yıldır bu takımın başındasınız. Üç yıl ifadesi hiç doğru olmadı. Bunun altyapısını oluşturmaya başlasaydınız tamam ama şu andan itibaren üç yıl ifadesi biraz afaki oldu. Siz Galatasaray’ın yaşayan efsanesisiniz. Sorunları biliyorsunuz lütfen acilen takımın şu hâlini düzeltin. Ben sizi eleştiririm ama asla takımı bırakın demem. Siz bu camianın genetik kodlarını en iyi bilenlerdensiniz. Şu olumsuzluğu bir şekilde düzeltecek olan da sizsiniz. Ben Galatasaray taraftarı olarak size güveniyorum.
Son Söz
Sezonu böylesi bir felaketle açmak bize ızdırap verse de umarım ders alınır ve bu felaket hayra vesile olur. Kendimi başka türlü teselli edemiyorum. Oyuna bakınca ışık göremiyorum ama Fatih Hoca’ya güveniyorum. Ona çeşitli telkinlerde bulunacak dostları muhakkak vardır ve temenni ederim ki hoca bunları dikkate alır.

Twitter: https://twitter.com/BurhanAlsan
Blog’un kuruluş amacı ve isim hikâyesi için https://www.3numaraliuye.com/3-numarali-uye/yazısını mutlaka okuyun!