Alanyaspor ile Galatasaray maç yapıyor, iki takım da elinden geldiğince oynamaya çalışıyor; özellikle ilk yarıda Alanyaspor Galatasaray’a göre daha üstün bir oyun sergiliyor. Ancak oyuna olumlu katkı vermeyen birisi var: Alper Ulusoy. Maçı bir hakem gibi değil de fırsat arayan, olamadı kendine fırsat yaratan biri gibi yönetiyor. Kararları tutarsız, bu tutarsızlık maç gittikçe artıyor; kartlık olsun ya da olmasın fırsatını bulduğu gibi kartını gösteriyor; eğer tehlikeli pozisyon varsa kendi kendine faul yapan takım lehine faul veriyor; itirazlar sırasında kalesini terkedip gelen ve Marcao’yu alakasız bir şekilde itip anlamsız şekilde sakatlanan Haydar’la birlikte Marcao’ya kart gösteriyor; olmadı doksanıncı dakikanın on dördüncü saniyesinde, oyuncu sakatlanmışken ve oyun durmuşken kenarda dört dakikalık uzatma tabelası kalkıyor, tedavi üç dakikaya yakın ama oyunu sadece 45 saniye uzatıyor; oyun da top Galatasaray’dayken bitiyor. Tüm bunlar ışığında hakemliği yıllardır geriye giden ve maçlarla ilgili niyetleri, jest ve mimikleriyle alenen okunan böylesi hakemlerin yerine yabancı hakemler transfer edilsin diye talep edesi geliyor insanın. Ya da bilgisayar oyunlarında bulunan yapay zeka hakemleri maçlara adapte edilsin mesela. Oyun bugları bile bu hakemlerin hatalarından daha anlaşılır olur bence.
Galatasaray Camiasına Gelince
Öncelikle herkes şuna alışsın bu sene sahada her zamankinden daha fazla hakemi “yenmek” zorunda Galatasaray. Galatasaray oyuncularının sırtı dönükken tendona tendona “pis fauller” sıradan fauller olarak değerlendirelecek, sert faulleri es geçilecek, Göztepe maçında olduğu gibi penaltılar uydurulacak, rakip oyuncular birbirine faul yapacak Galatasaray aleyhine düdük çalınacak, üç maçlık seri yakalarsa yabancı sınırı gündeme gelecek. O yüzden Galatasaray her şeyin farkına varmalı, kaybettiğimiz bir top sezona bile mal edilecek duruma gelebilir. Galatasaray oyuncuları sahada en iyisi olmalı, her zamanda vasatın üstünde performans göstermeli. Yine Galatasaray oyuncuları maç içindeki gerginliklerde çok dikkatli olmalı. Evet, fırsat arayan, Galatasaray’dan nefret eden bir federasyon başkanının güdümünde adaletsiz bir hakem topluluğu var. Ancak Galatasaray ‘ın tüm bunlara yanıt verecek gücü var. Yeter ki gücünün farkında olsun!
Maça Tekrar Dönersek
Alanyaspor maçının riskli bir maç olduğu kesindi zaten. Ama Göztepe maçındaki şartlarda galip gelen takımın bu maçta galip gelmesini bekliyordum. Tabii ki yepyeni transferlerle deplasmanda oynamak kolay değil. Alanyaspor da çok baskılı ve istekli bir ilk yarı oynayınca Galatasaray buna doğru yanıt veremedi. İkinci yarının hemen başında ilk yarının kötülerinden Belhanda kısa sürede sazı eline aldı ve Feghouli’nin güzel golünün asistini yapmış oldu. Fatih Hoca golden sonra baskı dakikaları geldiği anda maçın etkisiz ismi Mitroglou’yu çıkardı. İlk yarı boyunca belki de Mitroglou’nun da etkisizliğinden kaynaklı rakip ceza sahasına giremeyince Galatasaray etkisiz olmuştu. Ancak golden sonra Mitroglou’ya bir beş dakika daha sabredilse belki de golcü maharetlerini konuşturma fırsatını bulabilirdi. Neticede yerine giren Sinan çok kısa sürede yüzde yüzlük bir gol pozisyonuna girdi ama golü atamadı. İşte futbol böyle bir oyun Sinan Gümüş golü atsaydı “iyi bir değişiklik gol getirecekti” ama belki de aynı pozisyona Mitroglou girseydi ağları tereddütsüz sarsacaktı. Bu maç için aklıma yatmayan bir mevzu da Mitroglou oyundayken neredeyse hiç atılmayan yüksek topların Sinan girdiği gibi atılmasıydı. Bu da sanırım futbolun akıl tutulması örneği olan paradokslarından birisi.
Galatasaray bugün çok fazla top kaybı yaptı. Evet, bugün gününde olmayanlar vardı ama ben bugün Alanyaspor’un art arda yaptığı faullerin hiç uyarı ve kart almamasının da bu top kayıplarında etkili olduğunu düşünüyorum. Özellikle Belhanda ve Feghouli topuklarına baka baka top sürdüler maçın büyük bölümünde.
Galatasaray’ın yediği golde de Muslera’nın çok fazla hatası olduğu düşünmüyorum. Djhalma’yı bu vuruşu denediği ve attığı güzel gol için tebrik etmek lazım.
Bir mevzu da Henry Onyekuru’nun rakiple arada kalan toplara gelirken ki naifliği. Tıpkı Porto maçında olduğu gibi ortada bir topa ayağını o kadar sakınarak geldi ki Alanyaspor stoperinin müdahalesinden alacağı penaltıyı almadı. Birisi bu konuda Onyekuru’yu uyarmalı. Bunun kiralık olup sakatlanmama kaygısından olduğunu düşünmek bile istemiyorum.
Yeni Transferler
- Mitroglou’yu yazının ilk bölümünde aşağı yukarı değerlendirmiş oldum, ancak eklenecekler var. İlk maçın böyle handikapları olur ama Galatasaray santrforu hele ki böyle güçlü bir fiziğe sahipse, hiçbir şey yapamıyorsa stoperlere baskı yapar; olmadı orta sahaya gelir servis yapar. Ancak dediğim gibi ilk maçlar her zaman yanıltıcı olabiliyor. İlk maçında harika başlayan sonra ne sönenler gördük ya da Nagatomo gibi kötü başlayıp harika bitirenler…
- Luyindama: Luyindama çok bariz hatalar yapabilir, bu hatalar gol de yedirebilir ama sahadaki duruşu kesinlikle hoşuma gitti. Çok sürpriz bir durum olmazsa Galatasaray’ı temsil edebilecek bir oyuncu. Hızlı ve güçlü fiziğiyle takıma ısındıkça fark yaratacaktır. Yanındaki Marcao ile uyum gösterirse unutulmaz stoper ikililerinden birini yakalamış olabiliriz.
Sonsöz
Evet Galatasaray bugün kaybedebilirdi ya da kazanabilirdi ama berabere bitirdi. Kaybedilen iki puan çok önemli ama bir kırılma yaşatacağını düşünmüyorum. Ancak önümüzdeki sürece sezonun son beş final haftası muamelesi yapmak lazım. Her topa her puana konsantre olmak lazım. Diagne’nin gelişiyle içeride ya da dışarıda farketmeksizin yüksek hücum oranları yakalamak lazım. Ben haftaya Trabzonspor maçında bu sürecin başlayacağına inanıyorum, sizler de inanın!
Twitter: http://twitter.com/3numaraliuye
Yeni açtığımız ana hesabı takip edin ve gücümüze güç katın: https://twitter.com/3numaraliuyecom