Gündeme dair

İhlal VAR!

30 Kasım 2018 Cuma

1931

İhlal VAR!

Sorun var. Sorun, VAR.

Bitmeyen kaos günlerinden herkese merhaba. Yine gündem Galatasaray, dolayısıyla operasyonlar. Gazetelerin her biri bizler gibi “VAR” sistemine atıfta bulunan manşetler ile çıkar oldu. Sanıyoruz sistemin en büyük faydası manşet sıkıntısı çeken medyayı beslemektir.

Süper Lig’in 13. haftasındaki Galatasaray-Atiker Konyaspor maçında yaşanan ve Galatasaray’a karşı savaşın artık açıktan yapıldığına dair en büyük kanıt niteliğinde olan skandal hakem kararı, kamuoyu ve Galatasaray camiasında meydana gelen haklı infial, haklı tepkilerin neticesinde bu hakemler için “ikinci bir değerlendirmeye kadar saha içi hakemlik ve VAR hakemliği yapamayacaklardır” açıklaması, peşi sıra 17 kulübün adlarının kullanılarak servis edilen yazarı “meçhul” operasyon bildirisi.

Şimdi En Başa Dönerek Başlayalım:

Süper Lig’in 13. Haftasında Galatasaray – Atiker Konyaspor müsabakasında yaşanan “penaltı” pozisyonu, tarihinde ilk kez saha içiyle alakalı olarak tüm spor kamuoyunu birleştirdi.

Her daim dillendirilen, Galatasaray’a karşı sürdürülen “asimetrik psikolojik sindirme” politikasının saha içine en bariz yansıması oldu maçın 85. Dakikası!

Buradaki İHLAL, aklı ve idraki tuttuğu takımların vizyonu ile aynı çapta olan bazılarının aksine, tüm spor kamuoyu tarafından kabul edildi. İHLALE itirazı “penaltıya itiraz” zanneden kimseler, hakemlerin bu gibi durumlarda VAR’a gitmesi gerektiğini bilmedikleri, bunun protokole aykırı olduğunu ve bu durumda hakemin VAR’a gitmemesine skandal denildiğinden bihaber yaşamaya devam ediyorlar. Maçın hakemi Hüseyin Göcek, yaklaşık 4 dakika kadar VAR hakemi Halis Özkahya (“basiret” haberleri ile hatırlayabilirsiniz kendisini) ile konuştuktan sonra, protokole aykırı olarak da olsa penaltı kararını pekiştirdi. Ve tüm bu sürecin en bariz kararına imza attı. Erman Toroğlu’nun canlı yayında ifade ettiği gibi maçın kıdemli yardımcı hakemi M. Cem Hanoğlu’nun hakem Hüseyin Göçek’e 3 kere pozisyonun temiz olduğunu söylemesi gibi konuları da asla unutmuyoruz.

Galatasaray Başkanı sayın Mustafa Cengiz maçtan sonra basın toplantısı düzenleyerek bu adaletsizliğe bir son verilmesini ve TFF’nin bütün kurulları ile istifa etmesi gerektiğini söyledi.

Bu skandalla beraber belki de en fazla dile getirilen “futbolumuzun marka değeri” ne ölçüde artmıştır merak içerisindeyiz. Beinsport FR canlı yayınında kullanılan ifadeleri de tekrar hatırlarsak; “müdahale oldukça temiz görünüyor fakat bu ülkede sanıyorum kurallar biraz farklı” denilmişti. Bu oldukça çarpıcı yorum içinde bulunduğumuz durumu bir kez daha gözler önüne serdi… Figürler, senaryolar ve ihlaller.

Bu durumlar yaşanırken MHK bir açıklama yaparak maçın hakemi Hüseyin Göçek ve VAR hakemi Halis Özkahya’nın ikinci bir değerlendirmeye kadar saha içi ve VAR’da görev almalarının uygun olmadığını bildirdi (Bu açıklamada söz konusu hakemlerin dinlendirileceği öne çıkarıldı)

Şike, ırkçılık, evrakta sahtecilik gibi konular için birleşemeyen Kulüpler Birliği, Türk futbolunun en büyük markası Galatasaray’a bildirim dahi yapmadan alelacele skandal bir bildiriye imza attı ve bu işte birleşti. İşin daha komik tarafı ise söz konusu vakfın başkanının bu bildiriden haberi olmamasıydı. Bizler bunu Şampiyonlar Ligi maçımızdan hemen önce Başkan sayın Mustafa Cengiz’den öğrendik.

İşte Kulüpler Birliği tarafından yayınlanan ama kimin yazdığı belli olmayan(!) ‘art niyetli’ o skandal bildiri!

PFDK-Kulüpler Birliği Vakfı gibi bütün kurumların açıklamaları ne hikmetse Galatasaray Şampiyonlar Ligi maçlarını Salı oynayınca Salı günü, Çarşamba günü oynayınca Çarşamba yapılıyor.

Kulüpler Birliğinin var oluş amacı kulüplerin maddi-manevi haklarını korumak, marka değerini arttırmak, Türk futbolunu ileriye taşıyacak tüm hamleleri birlik olarak ortaya koymaktır. Türk futbolu ve kulüpler için hayati önem taşıyan yayın hakları düzenlemeleri dahil (kur durumu, gelir ayarlaması vs) Kulüpler Birliğinin direkt işin içinde olmasıyla gerçekleşmesidir. Kulüpler Birliğinin aynı zamanda kulüplerin haklarını yayıncı kuruluşa karşı savunmak görevi de vardır.

Tüm kulüplerin hakkını savunmak üzerine kurulmuş bir vakfın, paydaşlar arasında en yüksek itibara sahip olan, içinden Galatasaray’ı çıkardığımız zaman bir kıymeti kalmayacak bu birliğin, 17 kulübün imzasını taşıyan -İMZA ATANLAR “BİZ ATMADIK, HABERİMİZ YOK” DİYORLAR- art niyetli bildirisi bu harbin seviyesini ortaya koymuştur. Art niyetli bildiriye gelen haklı tepkiler üzerine ölü taklidi yapanlar bu bildiriden haberi olmadıklarını, yazanın kim olduğunu bilmediklerini ifade ederek Türk milletinin aklıyla dalga geçme hadsizliğine düşmüş, her şeye muktedir olan bu milletin sabır sınırları çok fazlaca sınanmıştır. Kurdukları kara düzende elbet kaybolacaklardır. Galatasaray’dan herhangi bir açıklama yapıldığı an ceza vermek için avuç ovuşturan bir takım maaşlı elemanların bu hadsiz bildiriye ceza verip vermeyecekleri ise başka bir merak konusudur. Bu 17 kulüp aynı zamanda bundan sonra başlarına gelebilecek olumsuz hakem kararları için itiraz haklarını kaybetmiş, savunma haklarını çöpe atmışlardır. Ortada küçük hesap sahibi kimseler tarafından plansız ve panikle yapılmış bir fiili var, fiile bu birliğin başkanı dahil kimse sahip çıkmıyor…

Antalyaspor Başkanı Sayın Ali Şafak Öztürk bu bildiriyle alakalı şu açıklamaları yaptı: “Kulüpler Birliği 18 kulübün hakkını korumak için var. Yapılan açıklamaya onay verirken içeriği tam bilmiyorduk. Sözlü olarak onay verdik. Yapılan açıklama biraz haddini aşan bir açıklama oldu. Kulüpler Birliği bütün kulüpler için var. Galatasaray’a karşı bu davranış içime sinmedi. Kulüpler Birliği Başkanı Fikret Orman’ın da ‘hakemler art niyetli’ şeklinde açıklaması oldu. Eğer TFF, Fikret Orman’a ceza verseydi Kulüpler Birliği böyle bir açıklama yapacak mıydı? Yapılan açıklamada Galatasaray ile ilgili bölümlere biz katılmıyoruz. Bu durum beni rahatsız etti.”

Bu haddini aşan bildiri adeta “gayrı meşru çocuk” gibi… Kimse sahiplenmiyor!

MHK’nın “İhlal” açıklaması

Gelelim bunlardan sonra MHK tarafından yapılan ikinci açıklamaya. MHK Başkanı Yusuf Namoğlu’nun açıklaması şu şekildeydi; “Arkadaşlar konu penaltının verilip verilmemesi veya yöneticinin istifa edip etmemesi filan değil. Konu her iki hakem arkadaşımızın VAR protokolüne uymamasıdır. Bu kadar net. Bizler her maçtan sonra VAR diyaloglarını dinler ve kimlerin bu VAR talimatlarına uyup uymadığına bakarız. Hangi hallerde, ne zaman, nasıl davranılacağı bu VAR protokolünde yazar. Burada arkadaşlarımız protokole aykırı davrandılar ve geçmişte benzer şekilde hata yapan arkadaşları gibi dinlenmeye alındılar.”

Açıkça görüldüğü üzere protokol hakemler tarafından İHLAL edilmiştir. Yani burada Galatasaray’ın puan kayıpları, yıpranan camia, emeği çalınan futbolcular, gecesini gündüzüne katan ve insanüstü emek gösteren teknik heyetin aleni zararı ortadadır… Maç esnasında bu şahısların 4-4.5 dakika ne konuştuğunu, o konuşmayı duyana ve sonuçlarını görene kadar hatırlatmaya devam edeceğiz. Bu vesileyle kulübümüzün icra makamına bir kere daha sesleniyoruz: IFAB, FIFA ve UEFA nezdinde hakkımızı arayın! Bu olay algılara kurban gitmesin.

İlginç İşler Devam Ediyor

MHK tarafından cezalandırılan Hüseyin Göçek bir yanda, Bjk-GS derbisine atanan Cüneyt Çakır diğer yanda…

TFF 1. Başkan Vekili Servet Yardımcı… Son günlerde ismini pek sıkça duymaya başladık. Futbola dair hemen her yerde adı mutlaka geçiyor. Adının son günlerde en çok geçtiği konu ise 2019’da yapılacak TFF başkanlık seçimi. Başkan adayı olarak seçimlere katılacağı söyleniyor. Bir kaç gün önce haberlere ilginç bir şekilde yansıdı Servet Yardımcı ismi. Bağlı bulunduğu başkanı tarafından “İHLAL” yaptığı için ikinci bir değerlendirmeye kadar görev alamayacak Hüseyin Göçek’i hemen sol yanına oturttuğu, bu pazar günü oynanacak ve sıralama açısından önem arz eden Beşiktaş Jimnastik Kulübü ve Galatasaray derbisine atanan Cüneyt Çakır’ı da hemen sağ yanına aldığı fotoğraflar servis edildi. Haber başlığı ise çok ilginç: “Servet Yardımcı’dan Hüseyin Göçek’e destek ziyareti” haber şöyle devam ediyor: “Türkiye Futbol Federasyonu 1. Başkanvekili ve UEFA Yönetim Kurulu Üyesi Servet Yardımcı, Galatasaray – Konyaspor maçı sonrasında sarı-kırmızılı camianın tepki gösterdiği Hüseyin Göçek’e moral verdi. Yardımcı, Göçek ile özel olarak görüşerek, yaşananları unutmasını ve yöneteceği maça konsantre olmasını istedi.”

Yetkili tek yönetici tarafından İHLAL yaptığı için bir süre maç alamayacak kişiye, TFF 1. başkan vekilinin özel desteği…

Tüm bunları göz önünde tutarak aklımıza gelen bazı soruları sormak istiyoruz:

MHK açıklamasının akabinde TFF Başkan vekili tarafından yapılan hakem ziyareti ne anlama geliyor? Alınan karar ve yayınlanan bildirilere karşı alınan bir tavır mıdır?
TFF Başkan vekilinin ziyaretinden, MHK iki hakemi kurban edecek ve Sn. VEKİL o isimlere sahip çıkıyor gibi bir anlam çıkarılabilir mi? Eğer kurban edilecekler ise ne adına?
Verdiği haksız cezalarla ve taraftarlıklarının ispatıyla gündeme gelen Tahkim-PFDK kurullarına da aynı şekilde “moral” yemeği düzenleniyor ve biraz daha hata için cesaretlendiriliyorlar mı?
Federasyon başkan vekilinin ceza almış bir hakem ve önümüzdeki derbi hakemleriyle poz vermesi neyi amaçlamaktadır?
Federasyonun kendi sitesinde VAR protokolü ile ilgili detaylı bir bildirim neden yoktur?
Kulüpler Birliği vakfı tarafından yayınlanan bildiriden şayet başkanın haberi yoksa, diğer kulüp başkanlarının haberi yoksa bu metnin yazarı ve yayıncısı kimdir? Dileyen herkesin bildiri yazıp 17 kulüp adına istediği şekilde bildiri yayınlayacağı bir kurum mudur KBV? Kontrol edilemeyen güç ya da güçler Vakfı ele mi geçirmiştir? Kendi adına yayınlanan bildiriden haberi olmayan bir Birliğe, yayıncı kuruluş anlaşmaları teslim edilmesi doğru mudur?
Bildiride adları geçen kulüpler, nasıl olur da içeriğini bilmedikleri bir metne ortak olurlar? Sadece telefon üzerinden bir bildiri hazırladık yayına veriyoruz denilmesinin akabinde bunu nasıl onaylarlar?
Ülkenin üst düzey kazanç sektörü futbolu teslim ettiğimiz idarecilerin yönetim ve birlik yöntemleri bu mudur?
Burada bir vesayet sistemine teslim olma mı söz konusudur? Yoksa koşulsuz bir güven mi?
Süper Lig kulüplerimizin yönetim biçimleri ne seviyede ciddidir?
Ortada MHK Başkanının açıkça ifade ettiği “İHLAL” varken Galatasaray’ın gasp edilen hakları nasıl ve kim tarafından iade edilecektir?
Galatasaray’a operasyon emrini ve bu hamleleri yapma cesaretini nereden almışlardır?
30 milyonluk camianın mensuplarını aldığı tüm kararlarla tahrik eden, halkı kin ve öfkeye yönlendiren TFF ve mensuplarının yaptıkları 6222’ye girmemekte midir???

Cevap veremeyeceksiniz,

Ama biz sormaya devam edeceğiz!

Cimbom başı dik yürür!

#BağımsızGalatasarayMedyası

Twitter: https://twitter.com/ilkeryaziyor

3 Numaralı Üye’nin notu: Yeni açtığımız you tube kanalımızı ziyaret edin. Videoyu beğenip, abone olun. Ayrıca Galatasaray’a bizimle birlikte dokunun! ⇓ ⇓ ⇓

Ayrıca yeni açtığımız ana twitter hesabımızı: https://twitter.com/3numaraliuyecom hesabımızı takibe almayı unutmayın!